Bulaşıcı olan kabakulak genellikle çocukluk döneminde geçirilen bir hastalıktır. Nadiren de olsa erişkinlik döneminde de görülebilen kabakulak hastalığının yetişkinlikte ağır geçtiği söylenir. Peki kabakulak belirtileri nelerdir? Kabakulak hastalığının belirtilerine dair merak edilenler haberimizde
Kabakulak bulaşıcı mıdır?
Kabakulak paramyxovirus’ların neden olduğu vücuttaki bezler ve sinir sistemini tutan bulaşıcı bir hastalıktır. Virus solunum yoluyla ve doğrudan temas sonrası bulaşır.Çocukluk döneminde herhangi bir yaşta ortaya çıkan bu hastalık,erişkinlerde daha ağır seyretmektedir.
Kuluçka süresi ortalama 16-18 gündür. Bu süreç 12-25 gün arasında değişebilir. En bulaştırıcı dönem tükürük bezinin şişmesinden 1-2 gün önce başlamakta ve bezin şişmesinden 5 gün sonrasına kadar devam etmektedir.
HASTALIĞIN BELİRTİLERİ
Hastalık ateş, baş ağrısı, iştahsızlık,halsizlik ve kulak ağrısı ile başlar. Çiğneme hareketleri ağrılıdır. Parotis bezinde şişlik görülür. Ateş 1-6 gün sürer ateşin düşmesi ile birlikte genellikle şişlik kaybolur. Bezdeki şişlik başlangıçta tek taraflıdır. Aynı anda her iki parotis bezinde şişlik görülebilir. Diğer tükürük bezlerinde şişlik olabilir. Orşit,Meningoensefalit pankreatit görülebilir.
Orşit (erkek çocuklarında yumurtaların (testis) iltihabı) kabakulakta tükürük bezi iltihabından sonra en sık görülen klinik tablodur. Tek veya iki taraflı olabilir. Özellikle ergenlik döneminde geçirilen kabakulak enfeksiyonlarında görülür. Genellikle ilk haftada ortaya çıkar. Ateş, titreme, bulantı,kusma,baş ağrısı ve karnın alt kısmında ağrı vardır.Testisler ağrılı ve şiştir.Ateş klinik tabloya eşlik eder.Testis atrofisi görülebilir.Kabakulağa bağlı korkulan bir komplikasyon olan orşit,empotans ve sterilite nadiren yol açar.
KABAKULAK TEŞHİSİ NASIL KONUR?
Her kabakulak vakasında hastalık klasik bulguları göstermeyebilir. Vakaların yaklaşık %30-40 da enfeksiyon belirtisiz enfeksiyon şeklinde görülebilir.
Tanı serolojik testler ve virusun izolasyonu ile konur. Her vakada laboratuvar testinin yapılması önerilmez.Hastanın öyküsünde kabakulakla temas varsa tükürük bezlerinde tutulum ve aseptik menenjit bulguları gözleniyorsa tanı klinik olarak konulmaktadır.Bu durumda laboratuvar testlerinin yapılması önerilmez.Eğer enfeksiyon belirsiz enfeksiyon şeklinde seyrederse laboratuvar tanısına başvurulur.Virus izolasyonu,serolojik testler,kan amilaz düzeyi değerlendirilebilir.
Korunmada aşılama önemlidir.Tek doz aşılama ile tam bir korunma sağlanamaz.Hastalık salgınlara neden olabilir. Ergenlik dönemindeki gençlerde özellikle kabakulak geçirme öyküsü mevcut değil ve aşılama güvenilir değilse,bağışıklama önerilmektedir.
Unutulmaması gereken en önemli nokta tükürük bezlerindeki her şişme kabakulak virüsüne bağlı değildir. Enteroviruslar ve sitomegalovirus aynı klinik tabloya yol açar. Diğer taraftan Parotis bezinin tek taraflı şiştiği durumlarda tükürük bezi kanalında tıkanma, tümör veya bazı bakterilerin oluşturduğu enfeksiyonla düşünülmelidir.