GÜLDEN AĞ-İSTANBUL
Güney Kore pop müzik kültürü olarak adlandırılan ve daha önce de tehlikelerine dikkat çektiğimiz K-Pop’a karşı uzmanlar bir uyarı daha yaptı. Özellikle ailelerin bilinçli olması gerektiğinin altını çizen uzmanlar devletin de kültürel yozlaşmaya neden olan bu tip akımlar karşısında görevli olduğunu hatırlattı. K-Pop’un gençleri zehirleyen bir akım olduğunu dile getiren uzmanlar, bu akımın arkasında batılı büyük şirketlerin olduğuna değindi.
Potansiyel bir tehlike
Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Dijital İletişim Araştırmacısı Doç. Dr. Ali Murat Kırık, K-Pop gruplarının genç toplumda oluşturduğu dezenformasyona dikkat çekti. Bu grupların cinsiyetsizliği köpürttüğüne vurgu yapan Kırık, “K-Pop özellikle ergenlik çağındaki gençler için tehdit durumundadır. Onları sürekli izleyen, özenen ve hayatını onlara göre biçimlendiren birçok ergen bulunmaktadır. Gelişim çağındaki bireyler için potansiyel bir tehlike olan K-Pop ile tasarlanmış bir yaşam stili sunulmaktadır” dedi.
Cinsiyetsizlik mesajı
Hiçbir alt yapısı olmayan bu müzik türünü icra edenlerde cinsel kimlik belirsizliğinin söz konusu olduğunu ifade eden Kırık, “Cinsiyetsizliği köpürten bu isimler çocukların geleceğini de tehlikeye atmaktadır. Giyim kuşamları, saç stilleri, makyajları, ses tonları cinsel tercih sorunlarına sebebiyet vermektedir. Ergenlik çağındaki çocuklar gördüklerine hayranlık duymakta ve rol model alarak özdeşleşmektedirler” diye konuştu. “Bu müzik türünün önceden masumane görüldüğünü fakat alt metinleri incelendiğinde çocuklar ve gençler açısından tüyler ürperten bir yaşam tarzı halini aldığını söyleyen Kırık; “Ailelerin mutlak suretle konuya yönelik bilinçlenmesi gerekmektedir. Dijital medya okuryazarlığı konusunda bilinç kazandırmak şarttır. Milli Eğitim Bakanlığı’nın yapacağı seminerler ve sosyal medyada verilecek olan kamu spotu benzeri sponsorlu içerikler de sorunların çözümünde etkili olacaktır” dedi.
Bin nevi köle sistemi
Medya ve iletişim danışmanı Ümit Sanlav ise K-Pop müzik grubu üyelerin ilişkin, “Bu gençler, global düşünülen bir ticaret akımının doğulu figüranları” dedi. Grup üyelerinin bu sistemin bir kölesi olduğuna dikkat çekerek “Yaptıkları ağır anlaşma maddeleri olan kontratlar ile özgürlükleri ellerinden alınıyor, prodüktörlerinden izin almadan evlilik bile yapamıyorlar. İstedikleri insanlarla görüşmeleri engellenirken, şirketleri tarafından görüşmeleri istenen kişilerle görüşmemek gibi bir seçenekleri yok. Bu köle sistemi ile çalıştıkları büyük şirketler sayesinde dünya listelerinde bir numara olabiliyorlar, anahtarlıktan çantaya, tişörtten şapkaya kadar birçok sektörde lisanslı ürünleri satılıyor, promosyon malzemeleri yapılıyor” diye konuştu.
Sanal hayata özendirme
K-POP gruplarının sosyal medyayı çok iyi kullandıklarına vurgu yapan Sanlav; “Sosyal medyayı çok iyi ve etkili kullanıyorlar. Yaptıkları ise kendilerini pırıl pırıl muhteşem bir dünyanın içindeymiş gibi gösterip, gerçek olmayan sanal güzelliklere özendirmek. Gençliğin beceri, kabiliyet ve çalışmadan yoksun; sanatsal ve kültürel yeterliliğe sahip olmayan, tamamen sanal unsurlarla bezenmiş bir akıma özendirilmesi, eğitimle, çalışarak ve kendilerini geliştirerek sahip olmaları gereken bu değerleri ötelemesine neden oluyor” diye konuştu.
Bir beste de siz yapın!
Sanlav, ailelere ve gençlere seslenerek “Hayattaki varlıklarını sadece bakarak, izleyerek, kullanarak ve tüketici olarak ifade etmesinler. Eğitimli, akılcı düşünen, düşünerek yaşayan, teknolojiden fikir üretimine kadar pek çok konuda söz sahibi olacak şekilde kendilerini konumlandırsınlar. Örneğin müziği sadece dinleyerek tüketmektense, bir beste de kendileri yapsınlar. Yotube gibi platformlarda sadece izleyici olup zamanı tüketmektense, daha verimli olabilecek bir platform düşlesinler. Bugün düş kursunlar, yarın o düşü hayata geçirecek üretimin peşinde koşsunlar” ifadelerini kullandı.