Kyodo News'in haberine göre, birçok kamu kurumu ve işletme, Çin vatandaşlarından radyoaktif atık suyun tahliyesine tepki amaçlı telefon çağrıları alıyor.
Bir akvaryum işletmesi bile bu çağrılara muhatap olurken bir restoran zinciri 1000'den fazla çağrıya maruz kaldı.
Japonya Kabine Baş Sekreteri Matsuno, düzenlediği basın toplantısında, "son derece üzücü" buldukları bu çağrılardan dolayı "endişeli" olduklarını belirtti.
Çin'i tahliyenin güvenliği konusunda "doğru bilgi" vermesi için teşvike devam edeceklerini vurgulayan Matsuno, pek çok Çinli tüketicinin Japon ürünlerini almaktan kaçındığının farkında olduklarını kaydetti.
Matsuno, hükümetin Pekin yönetiminden vatandaşlarını "sakin adımlar atmaya" çağırmasını isteyeceğini söyledi.
Japon ekonomisinin boykot kampanyasından etkilenme ihtimalinin düşük olduğunu ifade eden Matsuno, Çin'de yaşayan Japonların güvenliğini sağlamak için tüm önlemleri alacaklarının altını çizdi.
Japonya'da 2011'deki depremin ardından meydana gelen tsunamide hasar gören Fukuşima Dai-içi Nükleer Santrali'ndeki radyoaktif atık suyun okyanusa boşaltılmasına 24 Ağustos'ta başlandığı bildirilmişti.
Japonya, daha önce açıklanan plana göre, ilk aşamada 7 gün içinde 7 bin 800 ton atık suyu okyanusa boşaltacak. Mart 2024'e kadar toplam 31 bin 200 ton radyoaktif atık suyun tahliyesi planlanıyor.
Plan, bölgede yaşayan balıkçıların ve çevre koruma aktivistlerinin yanı sıra başta Çin olmak üzere komşu ülkelerin tepkisine sebep oluyor.
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı, santralde yaptığı incelemelerin ardından 4 Temmuz'da yayımladığı raporda, Japonya'nın atık suyun tahliyesi planının güvenlik standartlarıyla uyumlu olduğu, insanlara ve çevreye verebileceği zararın "ihmal edilebilir düzeyde" bulunduğu sonucuna varmıştı.
Mart 2011'de meydana gelen 9 büyüklüğündeki depremin yol açtığı tsunami, Fukuşima Dai-içi Nükleer Santrali'ndeki 4 nükleer reaktörden 3'ünde hasara neden olmuş, radyoaktif serpinti nedeniyle santralin çevresi "tahliye bölgesi" ilan edilmişti.