Şırnak Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Seyyid Irmak, "Nuh tufanının izleri bu bölgenin topraklarının yapısında gizli. Çamur akıntısı ve bilimsel bulgular Nuh tufanının Cudi Dağı ve çevresinde olduğunu bize gösteriyor." dedi.
Prof. Dr. Irmak, Hz. Nuh'un gemisinin nerede olduğunun yıllardır bilim adamlarınca tartışıldığını belirterek, 2 yıldır sürdürdüğü bilimsel çalışmalarda Nuh tufanının izlerinin kent genelindeki toprak yapısında gizli olduğunu tespit ettiğini söyledi.
Nuh'un gemisinin izlerinin yerine tufanınkinin araştırılması gerektiğine dikkati çeken Irmak, Şırnak bölgesinin toprak yapısının GAP Araştırma Enstitüsü Müdürlüğünce incelendiğini, bilimsel sonuçlara göre Nuh tufanının izlerinin Cudi Dağı ve çevresinde görmenin mümkün olduğunu aktardı.
Irmak, Kur'an-ı Kerim'de Hud Suresi'nin 44. ayetine göre Cudi Dağı'nın bu bölgede olduğunu vurgulayan Irmak, şunları kaydetti:
"Şırnak'a ilk geldiğimde toprak yapısında bir değişiklik fark ettim. Ondan sonra bu konu üzerine araştırma yapmaya başladım. Bu konuyla ilgili zaman zaman araştırma yapmak için yurt dışından da geliyorlar. Bazen Ağrı Dağı bazen de Cudi Dağı'nda Nuh'un gemisinin izlerini araştırıyorlar. Oysa Nuh tufanı günümüzden 7 bin 8 bin yıl öncesinde cereyan etmiş. O geminin şimdiye kadar tahtaları varsa çivilerinin ayrışıp toprağa karışması lazım. Oysa geminin izinden ziyade tufanın izini arasak daha kolay olur. Ben geminin değil tufanın izini araştırıyorum. Bu bölgede Nuh tufanı ile ilgili bilimsel çok bulguya ve tufanın izine rastladım. Nuh tufanının izleri bu bölgenin topraklarının yapısında gizli. Çamur akıntısı ve bilimsel bulgular tufanın Cudi Dağı ve çevresinde olduğunu bize gösteriyor."
"Çamur akıntılarından metrelerce kalınlıkta depozitler bulunmakta"
Nuh tufanını anlamak için bölgenin jeolojik yapısını iyi bilmek gerektiğini dile getiren Irmak, şöyle dedi:
"Cudi ve Gabar dağının güneyi ve kuzeyindeki yapılarda, Kumçatı beldesindeki çukur alanlarda, Silopi tarafında ve Şırnak merkeze yakın çevrede çamur akıntılarından metrelerce kalınlıkta çok ciddi depozitler bulunmakta. Bunlar Nuh tufanının en bariz izlerinin bilimsel bulguları ve kanıtlarıdır."
Nuh tufanının dünyanın her yerinde mi yoksa lokal bir alanda mı olduğunun da bir diğer tartışma konusu olduğuna işaret eden Irmak, araştırmalara göre tufanın lokal bir alanda gerçekleştiğini belirtti.
Irmak, tufanın izlerinin yukarı Mezopotamya'da bulunduğunu anlatarak, "Şanlıurfa, Batman, Hakkari, Viranşehir, Kızıltepe, Nusaybin ve Cizre civarında toprağın tamamına yakını çamur akıntılarından oluşuyor" diye konuştu.
Dini literatüre göre Nuh tufanından önceki şiddetli yağışın 40 gün sürdüğünü, suların tahliyesinin ise 6 ay devam ettiğini aktaran Irmak, şu değerlendirmede bulundu:
"40 gün süren yağışın 6 ayda tahliye edilmesi yağışın şiddetini gösteriyor. Bu yağmur suları dağların yamaçlarındaki toprakları sürükleyerek çukur yerlerde, Cudi, Gabar ve Namaz dağlarının eteklerinde depolanmıştır."
Ağrı Dağı ve çevresinde de daha önce bilimsel çalışmalar yapıldığını ifade eden Irmak, Cudi Dağı ve çevresinde şiddetli sel sularının taşıdığı çamur akıntısı izinin Ağrı Dağı ve etrafında bulunmadığını sözlerine ekledi.