Avdagiç, 94 Türk firmasının katılımıyla Fransa'nın başkenti Paris'te bugün başlayan Avrupa'nın önde gelen hazır giyim, kumaş, aksesuar ve moda fuarı Texworld ve tekstil sektöründeki gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Tekstilin, ihracatın lokomotif sektörlerinden biri olduğunu vurgulayan Avdagiç, "İstihdam deposu tekstil endüstrimizi ihracatla, yatırımla sürekli beslemeliyiz." dedi.
Avdagiç, Türkiye'nin tekstil ve ham maddeleri sektörü ihracatının, 2023'ün mayıs ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 9 artarak 1 milyar doları aşmasının memnuniyet verici olduğunu ifade etti.
"Sektördeki dalgalanma ihracata da, istihdama da etki ediyor"Şekib Avdagiç, geçen yıl Türkiye'nin toplam ihracatının yüzde 5'e yakınını tek başına gerçekleştiren tekstil ve ham maddeleri sektörünün, 13 milyar dolarlık ihracata imza atarak rekor kırdığını hatırlattı.
Avdagiç, "Öte yandan, 2023'ün ilk 5 ayında AB'ye olan tekstil ve ham maddeleri ihracatında, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 22,5'lik düşüş gerçekleşti. Sektördeki bu dalgalanma, kümülatif olarak hem ihracat rakamlarımıza hem de oluşturduğu istihdamla iç piyasaya direkt olarak etki ediyor. Bu nedenle tekstildeki çalışmalarımızı hızlandırmamız çok önemli." diye konuştu.
Türk hazır giyim sanayisinin, Texworld'ün ev sahibi Fransa pazarında yüzde 6,5 pay ile 4'üncü sırada bulunduğunu aktaran Avdagiç, hazır giyimde dünyanın en büyük 7'nci, AB'nin ise 3'üncü tedarikçisinin Türkiye olmasının kayda değer bir başarı olduğunu vurguladı.
"Texworld'e katılan 94 firmamız yenilikçi yüzümüzü sergiliyor”Texworld Paris 2023 fuarına ilişkin bilgi veren Avdagiç, fuarın Türkiye milli katılımını son 4 yıldır İTO'nun yaptığını, bu yıl fuardaki Türkiye milli iştirakinin Temmuz 2022'de yapılan fuara göre yüzde 40 artarak 80 firmanın katılımıyla gerçekleştiğini, 14 firmanın ise bireysel stantlarıyla katılım sağladığını bildirdi.
Avdagiç, "Moda, kumaş, ev tekstili ve dericilik gibi sektörlerden Texworld'e katılan 94 firmamız, Türk tekstil sektörünün yenilikçi yönünü dünyaya sergiliyor." dedi.
Türkiye'nin; günümüzde tekstilden savunma sanayisine, tarım ve gıdadan otomotive, turizmden sağlığa kadar birçok sektörde rekabetçi ürünleriyle rakiplerine fark atabilecek nitelikte olduğunu vurgulayan Avdagiç, "Bu da bizim neredeyse her sektörde dünyanın 150'den fazla ülkesinde ürünlerimizi satabiliyor olmamız anlamına geliyor ki bu çok ciddi bir üstünlüktür." ifadesini kullandı.
Tekstilde ivmeyi hızla artırmaları gerektiğini belirten Avdagiç, "Son dönemdeki gelişmelerin tekstil sektörüne olumlu yansıyacağına inanıyoruz. Döviz kurundaki son 3 haftalık düzeltme, tekstil sektörünün rakip ülkelere karşı fiyat avantajını yeniden yakalaması ve asgari ücrette artan maliyetler noktasında dengeleyici bir gelişme." dedi.
Döviz kurundaki gelişmelerŞekib Avdagiç, döviz kurundaki gelişmelere değinirken, "Enflasyona paralel, piyasa gerçekleriyle örtüşen, öngörülebilir bir kur düzeyine ihtiyacımız var. İçinde bulunduğumuz son haftalarda dövizde ciddi bir artış yaşandı. Bunu kur dengesinin hızlı tesisi adına bir düzeltme hareketi olarak değerlendirebiliriz." ifadelerini kullandı.
Avdagiç, bu düzeltme hareketinin devamında gelecek süreç için tahmin edilebilir, tutarlı, enflasyona paralel fiyat hareketlerinin yaşanmasını beklediklerini, iş dünyasının kurlarla ilgili ikinci beklentisinin ise yüksek boyutlara ulaşan kur makaslarıyla karşılaşmamak olduğunu söyledi.
Avdagiç, "Sattığı malın karşılığını döviz olarak alan ihracatçı; bunun yüzde 40'ını bozdurmak zorunda iken, ham madde alımı için yeniden dövize dönerken, yüzde 6-7'ye yaklaşan makaslarla büyük bir maliyete katlanmak durumunda kalıyor. Önümüzdeki süreçte piyasa ve bankalar arasında farklı döviz fiyatları, açık alım-satım makasıyla karşı karşıya kalmayacağımıza inanıyoruz." diye konuştu.