Ülkenin güneyindeki Stromboli Adası'ndaki yanardağda temmuz başında peş peşe yaşanan patlamalar ile en son 11 Temmuz'da meydana gelen ani ve güçlü patlama, İtalyan Sivil Savunmasının Ada'yı "kırmızı" kodla yüksek risk seviyesine almasına neden oldu. Bu durum, adayı önemli gelir kaynağı olan turizm alanında, üstelik tam da sezonunda pek çok rezervasyon iptaliyle karşı karşıya bırakırken adaya, özellikle volkanı görmeye gelen bazı ziyaretçilerin endişelenmesine yol açtı. Uzmanların durumu dikkatle takip ettiği Ada'da, AA muhabiri yanı başlarında aktif bir yanardağla yaşayanlarla konuştu.
Strombolili balıkçı Antonio Ciconte, büyükanne ve büyükbabasına kadar bütün ailesiyle buralı olduğunu belirterek adadaki volkanla yaşamaya alışkın olduklarını söyledi.
Ciconte, aktif yanardağın olduğu bir yere gidiliyorsa bazı risklerin alınması gerektiğini belirterek "Bir adaya gidiyorsanız, buraya doğasını görmeye geliyorsunuz demektir. Naklen canlı bir patlama görüyorsunuz, o da bu adanın doğasının bir parçası. Eğer bu patlamalardan korkuyorsanız volkanik bir adaya gelmemeli, evde kalmalısınız." dedi.
Adalarında böyle bir volkan riski olduğunu dile getiren Ciconte, "Maalesef böyle, buna yapacak bir şey yok." ifadesini kullandı.
Ciconte, insanların İzlanda'ya volkanik patlamaları izlemeye gittiğine işaret ederek "Sanırım Avrupa'da İzlanda'ya gidiyorlar ve yanardağları ayaklarının altına alıyorlar. Kısacası Stromboli'ye gelmek de böyle bir şey." diye konuştu.
Yanardağdaki son patlamaların ardından alarm seviyesinin "kırmızı" kodla en yüksek seviye çıkartılmasının da Ada'daki turizm sezonunu olumsuz etkileyeceğini kaydeden Ciconte, "(Sezonu) Karanlık, son derece karanlık görüyorum. Patlama olmasa daha iyiydi. Tatile gelenler için üzgünüm. Biz burada doğayla iç içe yaşıyoruz." değerlendirmesini yaptı.
- "Son zamanlarda volkan aslında biraz değişti"
Ada'da yaşayan ve adaya özgü şeyleri "Stromboli'nin ruh halleri (Stromboli d'animo)" isimli Instagram hesabından paylaşan sosyal medya fenomeni Sebastiano Cannavo da "39 yıldır burada yaşıyorum, artık yanardağı öğrendim. Belki de volkanı ve risklerini sevdiğim için hakkında daha iyi bilgi sahibi oldum." dedi.
Stromboli Yanardağı'ndaki volkanik faaliyetlere alışkın olduğunu belirten Cannavo, "Bu tür olaylara burada alışkınım, sonuçta birçok kez gördüm ancak son zamanlarda volkan aslında biraz değişti, aktivitesi değişti, bunun farkındayım." diye konuştu.
Cannavo, yanardağın belli başlı volkanik faaliyetlerini belirli aralıklarla yaptığını ifade ederek şöyle devam etti:
"Ancak bu sefer her şeyi iki üç gün içinde yaptı. Bu yüzden uzmanlar bu senaryoyu bekliyorlar mıydı? Hayır. Onları anlıyorum tabii ki. Çünkü bu, Stromboli'nin artık öngörülebilir bir volkan olmadığı, onun biraz değiştiği anlamına geliyor."
Yanardağ ile yaşamanın riskleri olduğunu kabul eden Cannavo, "Bu ani patlamalara karşı eğer iyi hazırlanıldıysa yerel halkta korkuya yol açmamalı. Riskleri ve olumsuzlukları önlemek için iyi bir plan varsa her şeyin üstesinden gelebilirsin, çok güzel bir adada gayet iyi yaşayabilirsin. Volkanlardan korkmayan herkese tavsiye ederim." ifadelerini kullandı.
- "Volkan, dengesini bulmuş değil"
Ada'da volkanik patlamaları takip etmek için bulunan, İtalya Ulusal Jeofizik ve Volkanoloji Enstitüsüne (INGV) bağlı Volkanik Tehlike Merkezi Koordinatörü Eugenio Privitera, volkanda ay başında gözlemledikleri faaliyetlere ilişkin şu bilgileri verdi:
"3 Temmuz'da Stromboli'de patlama faaliyetinin yeniden başladığını gözlemledik. Özellikle kuzeydoğu konisinin tabanında bir lav akışına ve ardından ikinci bir lav akışına yol açan bir çatlak açıldı. Biri 510 metre yükseklikte, diğeri 485 metre yükseklikte açılan iki delikten lav akıntısı ortaya çıktı. Bu akıntı denize ulaşarak bir lav deltası oluşturdu."
Privitera, geçen hafta sonundaki gözlemlerinde kraterlerde patlama ya da lav akışı faaliyeti olmadığını dile getirerek "Bu, anormal olarak değerlendirdiğimiz bir durum çünkü volkan, dengesini bulmuş değil. Yeni patlamalar olduğunda zirvedeki durumu gözlemleyip anlayacağız, dengeyi bulup bulmadığını. Şu anda durumun nasıl gelişeceğine dair beklemedeyiz . Bu durum, birkaç ay böyle sürebilir ancak dengeye dönüş en azından bizim deneyimlerimize göre er ya da geç gerçekleşecektir." ifadelerini kullandı.