İtalya'da Müslümanların ibadet ettiği yerleri kısıtlama teklifi

İtalya'da sağ koalisyon iktidarının büyük ortağı aşırı sağcı İtalya'nın Kardeşleri (FdI) partisinin parlamentoda endüstriyel hangar veya garajların cami olarak kullanılmasının yasaklanmasına dair kısa süre önce gündeme getirdiği kanun teklifi, Müslüman kanaat önderlerinin tepkisini topladı.

Ülkede 10 Haziran'da parlamentonun alt kanadı Temsilciler Meclisinin Çevre Komisyonuna, Başbakan Giorgia Meloni'nin partisi FdI'den Milletvekili Tommaso Foti tarafından sunulan yasa teklifi tartışma konusu olmaya devam ediyor.

Söz konusu yasa teklifi, İtalyan Anayasası'nın, Katolik olmayan her türlü din ve mezhebin İtalyan devletiyle ilişkilerini düzenleyen bir anlaşması olması gerektiğine ilişkin maddesine atıfla; resmi düzeyde devletle anlaşması bulunmayan din ve mezheplerin ibadethanelerine daha fazla kısıtlama getirmeyi amaçlıyor. İtalya'da devletle herhangi bir anlaşması olmayan dinlerden biri de İslam olduğu için, yasa teklifinin özellikle Müslümanları etkileyeceği çünkü endüstriyel hangar, garaj ve depolar ile bazı özel mülk dükkanların, cami ya da mescide dönüştürülerek ibadethane olarak kullanılmasını yasaklamayı öngördüğü belirtiliyor.

İtalya İslam Toplumu ve Organizasyonları Birliğinin (UCOII) 2017 tarihli raporuna göre, ülkede, çoğu kuzeydeki bölgelerde olmak üzere Müslümanların ibadetlerini gerçekleştirebildiği 1217 cami bulunuyor. Bunlardan sadece 6'sı görsel açıdan cami özelliklerine sahip ve resmen öyle tanınıyor. Geri kalanlar ise genellikle kültür merkezi adı altında garaj, hangar ve apartmanların bodrumlarında faaliyet gösteriyor.

Ülkede yaşayan Müslümanlar, kanun teklifine tepki gösterirken bunun anayasaya aykırı, siyasi amaçlar doğrultusunda atılan bir adım olduğu konusunda birleşiyor.

AA muhabirine değerlendirmelerde bulunan UCOII'nin eski başkanı ve Floransa'da imamlık yapan İzzeddin Elzir, öncelikle Müslümanların güzel camilerde ibadet etmeyi, vakit geçirmeyi, yaşamayı sevdiğini, bunu Fas, Mısır, Türkiye ve İran gibi diğer ülkelere bakarak görüp anlamanın mümkün olduğunu söyledi.

Elzir, İtalya'da iktidar partilerinden FdI'nin gündeme getirdiği son kanun teklifine ilişkin ise "Bu yasa teklifi bizi yönetenlerden geliyor ki bunun için üzgünüm. Onlar halen muhalefette olduklarını zannediyorlar. Mantalitelerini değiştirmeliler çünkü şu anda ülkeyi yönetenler onlar. Bu kanun teklifini daha ileriye götüremeyeceklerini de biliyorlar çünkü anayasaya aykırı. İtalyan vatandaşlarının bir bölümünün dini ibadetlerini gerçekleştirmeleri kısıtlanamaz. Bu propagandaya gerek yok." ifadelerini kullandı.

Elzir, İtalya'daki bütün Müslüman toplumu temsilcilerinin bir masaya oturup devletle İslam dini arasındaki ilişkinin tanınmasına yönelik bir anlaşmaya varmaya hazır olduğunu, burada henüz bir sonuca ulaşılmadığını ve siyaset kurumunda bunun propaganda olarak kullanıldığını kaydetti.

- "Anayasaya göre, bu tür bir ayrımcılığa gitmek mümkün değil"

İtalya'da Müslüman toplumun sesi olan La Luce haber portalının baş editörü Davide Piccardo da "Bu yasa teklifi, seçmenlere 'Biz bir şeyler yapıyoruz' mesajı göndermeye yönelik klasik bir girişim. Aslında yazılış itibarıyla da bu yasa teklifinin çok ileri götürülmesinin imkanı yok. Anayasaya göre, haklar konusunda bu tür bir ayrımcılığa gitmek mümkün değil." dedi.

Anayasa Mahkemesinin (AYM) daha önce pek çok kez haklar konusunda devletle anlaşması olsun olmasın ayrımcılık yapmanın mümkün olmadığı yönünde kararlar aldığına dikkati çeken Piccardo, "Yasa teklifinde diyor ki devletle anlaşması olan kültür merkezleri bu tür ibadet yerleri açabilir ama anlaşması olmayanlar açamaz. AYM, böyle bir ayrım yapmanın mümkün olmadığını defalarca aldığı kararlarla ortaya koydu. Bu yasa teklifinin gerçek bir etkisi yok, o nedenle tamamen siyasi bir etkisi var." diye konuştu.

Piccardo, İtalya'da resmi olmayan verilere göre, Müslümanlar için 1200 kadar ibadet yeri olduğuna işaret ederek, "Biz hükümetten ne istiyoruz? Bu gerçekle yüzleşmesini istiyoruz. 'Bu şekilde cami olmaz, böyle olmaz' deniyor sadece. Ama nasıl olacağını bilmek bizim de hakkımız. Onlar, bizim nasıl ibadet yeri yapabileceğimize dair bir yol haritası sunan bir yasa üzerinde çalışmalılar." yorumunu yaptı.

Kendisinin İtalyan ve Müslüman biri olduğunu vurgulayan Piccardo, "Benim siyasi bir mesajım var; bu siyasi iktidar sorunları çözme sorumluluğuna sahip olmalı, sorunlar yaratmamalı. Bize nasıl cami yapabileceğimize dair açık bir yol sunulması gerekiyor." ifadelerini kullandı.

Roma'da Magliana Mahallesi'nin imamı Sami Salem de FdI'nin hazırladığı bu yasa teklifinin içerik itibarıyla henüz devletle resmi anlaşması bulunmayan Müslümanlara yönelik olduğunu belirterek, "İtalya'nın Kardeşleri partisi, bu duruma bir çözüm bulmak yerine onları zorda bırakma yönünde ilerliyor. Bu yasa teklifi, İtalya'daki binlerce İslami merkezi hedef alıyor. Bu sosyal bir problem yaratacaktır. Müslüman toplumu için bir çözüm bulmak yerine onları zora sokacak bir adım atıyorlar." değerlendirmesinde bulundu.

Salem, devletin, Müslümanlar da da dahil tüm vatandaşlarına ibadet hakkını sağlama görevi olduğunu dile getirirken, bunun anayasal bir hak olduğunu kaydetti.

Diğer yandan, yasa tasarısını hazırlayarak Temsilciler Meclisi Çevre Komisyonuna sunan FdI Milletvekili Tommaso Foti ise konuyla ilgili AA muhabirinin röportaj taleplerini yanıtsız bıraktı.