İtalya'da hükümet çökme tehlikesiyle karşı karşıya

İtalya'da Mario Draghi Hükümeti çökme tehlikesiyle karşı karşıya. Koalisyon ortaklarından 5 Yıldız Hareketi'nin, hükümetin hazırladığı ekonomik yardım paketini parlamentodaki oylamada desteklemeyeceğini açıklaması siyasi kriz çıkardı.

İtalya'da Mario Draghi liderliğindeki geniş katılımlı koalisyon hükümetinin ortaklarından 5 Yıldız Hareketi'nin (M5S), hükümetin aileler ve işletmeler için hazırladığı ekonomik yardım paketinin parlamentodaki oylamasına katılmama kararı alması siyasi krize neden oldu.

Draghi Hükümeti'nin, Ukrayna'daki savaş nedeniyle ailelerin ve işletmelerin artan enerji fiyatlarıyla mücadelesine destek için hazırladığı ekonomik yardım paketine yönelik parlamentonun üst kanadı Senato'da bugün yapılacak oylama öncesi İtalyan siyasetinde tansiyon yükseldi.

Söz konusu paketi, bir süredir eleştiren ve aileler için ayrılan desteği yeterli bulmayan M5S lideri Giuseppe Conte, parti grubuyla yaptığı görüşme sonrasında, Senato'daki oylamaya katılmayacaklarını açıkladı.

Draghi'den pakette bazı iyileştirmeler yapmasını istediklerini hatırlatan Conte, "Ülke, uçurumun eşiğinde. Biz, acil durumlar karşısında hükümete baskı yapan tek partiyiz. Farklı bir aşamaya geçmek lazım. Draghi'nin açıklamaları yeterli değil. Oylamaya katılmayacağız." ifadelerini kullandı.

Conte, yapıcı katkı için diyaloğa açık oldukları mesajını verdi.

Conte'nin çıkışına, koalisyonun diğer ortaklarından tepki gecikmedi

Draghi Hükümeti’ni oluşturan partilerden Lig Partisi’nden yapılan ilk açıklamada, M5S’nin oylamaya katılmaması durumunda hükümetin parlamentodaki çoğunluğunu kaybedeceği belirtilerek, bu durumda sözün İtalyanlara verilmesi gerektiği ifade edildi.

Ayrıca Lig Partisi lideri Matteo Salvini ile hükümette yer alan Forza Italia partisinin lideri Silvio Berlusconi'nin, krizi değerlendiren bir telefon görüşmesi yaptıkları, merkez sağ ittifak olarak birlikte hareket etmede mutabık oldukları bildirildi.

Bir diğer koalisyon ortağı Demokratik Parti (PD) lideri Enrico Letta ise Draghi Hükümeti'nin, 2023'ün ilk yarısında sona erecek yasama dönemi sonuna kadar görevde kalması gerektiğini kaydetti.

M5S’den kısa süre önce ayrılarak kendi partisini kurma yolunu seçen ve mevcut hükümette Dışişleri Bakanı olarak görev yapan Luigi Di Maio da savaşın olduğu bir dönemde hükümet krizine yol açanları, sorumsuz olmakla suçladı.

Kamuoyu yoklamalarında ilk sırada çıkan ana muhalefetteki aşırı sağcı İtalya'nın Kardeşleri Partisi (FdI) lideri Giorgia Meloni ise Twitter'dan, "Savaş, pandemi, enflasyon, artan yoksulluk, yüksek faturalar, artan hammadde maliyetleri, enerji arzındaki riskler, gıda krizi ve bunların karşısında hareketsiz kalan, saray oyunlarıyla boğuşan 'en iyilerin hükümeti'. Derhal Seçim." paylaşımını yaptı.

Başbakan Draghi'nin atacağı adım bekleniyor

Conte'nin akşam saatlerindeki açıklaması sonrasında Başbakanlık'tan herhangi bir açıklama gelmedi.

Başbakan Draghi, 12 Temmuz'da düzenlediği basın toplantısında, M5S'nin kendisine ilettiği 9 maddelik talep listesinin hükümetin gündemiyle uyumlu olduğunu belirtmiş ancak, hükümetin "ultimatomlarla" ilerleyemeyeceğini ifade etmişti.

Draghi, M5S'nin hükümetten çekilmesi halinde bundan sonraki gidişata karar verecek olan kişinin Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella olacağını da söylemişti.

Draghi, daha önce de Conte'nin partisi M5S olmadan hükümetinin devam etmeyeceğini, başka bir hükümete başkanlık etmeye istekli olmadığını kaydetmişti.

Conte'nin gece saatlerinde yaptığı açıklamadan sonra İtalyan siyasetinde Draghi'nin nasıl bir yol izleyeceği merak konusu oldu.

İtalya'da erken seçim kararı alınmazsa genel seçimlerin 2023'ün ilk aylarında yapılması bekleniyor.

Eski Avrupa Merkez Bankası Başkanı Mario Draghi, Giuseppe Conte'nin teknokrat lider olarak başında bulunduğu koalisyon hükümetinin 26 Ocak 2021'de dağılmasının ardından, Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella tarafından hükümeti kurmakla görevlendirilmişti. Draghi, 13 Şubat 2021'de çok sayıda partinin desteğiyle ulusal birlik koalisyonu adıyla anılacak hükümetini kurmuştu.

Draghi Hükümeti'nin önceliği, Kovid-19 salgınının yol açtığı sağlık ve ekonomik krizin etkileriyle mücadele etmek olmuş, buna bu yıl Ukrayna-Rusya savaşının sosyal ve ekonomik etkileri de eklenmişti.