Ülkenin kuzeydoğusundaki Rimini kentinde çeşitli temaslar gerçekleştiren Tajani, Kızıldeniz'deki gelişmelere dair değerlendirmede bulundu.
İtalyan ANSA ajansının haberine göre Tajani, "Kızıldeniz'de seyrüsefer serbestliğini garanti etmeye kararlıyız. Avrupa misyonu Atalanta'ya katılıyoruz ve bu misyonun daha geniş yetkilere sahip olmasını veya malların serbest dolaşımı için yeni bir Avrupa misyonu başlatılmasını talep edeceğiz." ifadelerini kullandı.
Tajani, ABD ve İngiltere'nin Yemen'de Husilere yönelik düzenlediği hava saldırısına ilişkin, "ABD'nin bu geceki saldırısından birkaç saat öncesinde haberdar olduk ancak anayasa, parlamentoda bir görüşme olmadan savaş eylemlerine katılmaya izin vermediği için harekete geçemeyiz." değerlendirmesinde bulundu.
Seyrüsefer serbestliğini savunmanın bir hak olduğunu belirten Tajani, "Biz, bu ilkeyi siyasi olarak destekliyoruz ve Atalanta misyonuna bir fırkateynimizle katılıyoruz ama uluslararası deniz trafiğini korumaya yönelik dahi olsa parlamentonun onayı olmadan savaş eylemlerine katılamayız." görüşünü paylaştı.
Tajani, Kızıldeniz'de olup bitenleri endişeyle takip ettiklerini, aynı zamanda barışçıl çözüm için çalıştıklarını kaydederek, gemilerin Süveyş Kanalı yerine Afrika'nın etrafından dolaşmasının yol açtığı zararların limanlarına ve şirketlerine yansıdığına dikkati çekti.
Bu arada, İtalyan TGCOM24 kanalı da Başbakanlık kaynaklarına dayandırdığı haberinde ABD ve İngiltere'nin, İtalya'dan Yemen'deki bombardımanlara katılmasına dair talepte bulunmadığını bildirdi.
Kızıldeniz'de yaşananlarSon dönemlerde Yemen'deki Husilerin, İsrail'in Gazze'ye saldırılarına karşılık ticari gemilere yönelik eylemlerinin ardından çok sayıda gemicilik şirketi, Kızıldeniz'deki seferlerini durdurma kararı almıştı.
Pentagon, 6 Aralık 2023'te Yemen'deki Husi güçlerinin Kızıldeniz'deki ticari gemilere yönelik saldırılarına karşı uluslararası "Deniz Görev Gücü" kurulması için görüşmeler yaptıklarını bildirmiş, 18 Aralık'ta da "Refah Muhafızı Operasyonu" adında çok uluslu misyon oluşturulduğunu duyurmuştu.
Husilerin saldırıları, Akdeniz'i Kızıldeniz'e bağlayarak Avrupa ile Asya arasındaki en kısa rotayı sunan ve küresel ticaretin yaklaşık yüzde 12'sinin yapıldığı Süveyş Kanalı'ndan geçişleri tehlikeye atarken Kızıldeniz'de ticari gemilerin uğradığı saldırılar ve şirketlerin pes peşe aldığı kararlar, küresel ekonomide yeni bir "tedarik zinciri krizi"nin başlayacağına ilişkin endişeleri artırmıştı.