EKONOMİ SERVİSİ
KÜRESEL derin güçlerin Türkiye üzerinde oynadığı oyunlarla ülkeyi ekonomik bir darboğaz sokmak niyetiyle gerçekleştirdiği operasyonlar, hükümetin çalışmaları ile boşa çıktı. Sosyal güvenlik prim borçlarının eylül ayına ertelenmesi esnaf ve işverenlerin yüzlerini güldürürken, vergi affı yapılandırma taksitlerinin mayıs ayına ötelenmesi vatandaşlara rahat bir nefes aldırdı. Konuyla ilgili Milat'a konuşan MUSİAD eski genel başkanı Doç. Dr. Ömer Bolat, "Hükümet doğru teşhisler koyup doğru tedavileri uyguluyor" dedi.
2017 yükselme yılı
Üç dönem üst üste MÜSİAD Genel Başkanlığı yapan ve halen Albayrak Grubu'nun Genel Koordinatörü görevini yürüten Doç. Dr. Ömer Bolat, "15 Temmuz'daki hain darbe girişiminin ülkede siyasi ve ekonomik anlamda bir travma yaşattığı malum. 15 Temmuz girişimi ile başaramadıkları hükümet darbesini ekonomi cephesinden yapmaya çalışıyor küresel batılı güçler. Hükümet 15 Temmuz'un ertesi gününden bu yana piyasaları rahatlatmak için esnafı, tüccarı, işçiyi, işvereni, sanayici ve ihracatçıyı rahatlatmak için çok sayıda reformlar yaptı ve önemli tedbirler aldı. SGK ve vergi borçlarının yeniden yapılandırılmasında muazzam bir başarı sağlandı. İlaveten de bu yılın ilk üç ayına yönelik SGK ödemeleri yılın son üç ayına ertelendi. Bunları çok olumlu buluyorum. Hükümet doğru teşhisler, tedaviler ve çözümler uygulamaya devam ediyor. Artık piyasadaki aktörlerin de sadece ve sadece üretim, yatırım ve ihracatı düşünmesi gerekiyor. Türkiye için 2017 bir yükselme yılı olacak diyebiliriz" diye konuştu.
Hükümetin aldığı kararlar
Bolat, Türkiye ekonomisine ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu: "Hükümet Aralık ayı başında, Ekonomi Koordinasyon Kurulu'nda ülke ekonomisini canlandıracak, firmaların borç geri ödemeleri ve yeniden yapılandırma arayışlarına destek olacak şekilde, KOBİ'ler, imalatçılar, ihracatçılar için 2017 yılında 250 milyar TL. tutarında bir kredi destek paketi ve 600 bin kişilik ilave istihdam sağlama paketi hazırladı.
Bizce 2016 yılı için "içeride ve dışarıda" "fırtınalar yılı" tanımlaması yapabiliriz. Türkiye bu fırtınalı yılda birliğini, bütünlüğünü, geleceğe olan güven ve istikrar umudunu koruyarak, 2017'ye girdi. Yurtiçinde hükümet güven ortamını yeniden sağlayacak ve istikrarlı büyüme kalkınma hedefine yönelik tedbirleri almaktadır. 2017 yılında dünyada güçlü dolar, ABD'de ekonomik büyüme, enflasyon ve faiz oranının yükselmesi tahmin edilebilir. Ancak ABD'de siyasi kutuplaşma ve Trump yanlıları ile karşıtları arasında sistemik mücadele kıyasıya olacaktır. Avrupa Birliği'nde Hollanda, Fransa ve İtalya'da 2017 içinde yapılacak seçim sonuçları, aşırı akımların, ulusalcılık rüzgarının güçlenmesi ile sonuçlandığı taktirde, Avrupa Birliği'nin ve Euro'nun geriye gidişini hızlandırabilir. Bu nedenle Avrupa kıtasında da küresel sistem ile ulusalcılık yanlıları arasında şiddetli bir mücadele 2017 yılında devam edecektir. AB genelinde düşük oranlı büyüme ve yüksek işsizlik düzeyinin devam etmesi beklenebilir. Türkiye için ise 2016'nın 2.yarısında kaydedilen ekonomideki küçülme trendi, 2017'de yukarı doğru büyüme sürecine girecektir. Ertelenen ve bastırılan özel kesim tüketim ve talebi yeniden yükselme eğilimine girerek büyümeyi tetikleyecektir. Hükümetin açıkladığı cazip yatırım teşvikleri, uygun şartlı krediler, yatırımları hızlandıracaktır."