İstanbul'daki dolandırıcılık davasında 6 sanığın 230'ar yıla kadar hapsi istendi

Banka hesabındaki 1 milyar 650 milyon dolar tutarındaki miras kalan parasını, Türkiye'ye yabancı yatırımcı getirmesi halinde yüklü miktardaki vergi ve harçlardan muaf tutularak alabilecekleri yalanıyla kandırdıkları 23 müştekiyi yaklaşık 23 milyon avro dolandırdıkları iddiasıyla 18 sanığın yargılandığı davada mütalaa açıklandı

İstanbul'da aile mirasından faydalanabilmek için Türkiye'ye yabancı yatırımcı getirmesi gerektiği yalanıyla kandırdıkları mağdurları yaklaşık 23 milyon avro dolandırdıkları gerekçesiyle 18 sanığın yargılandığı davada, 6 sanığın "bilişim sistemlerinin banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle nitelikli dolandırıcılık" suçundan 92'şer yıldan 230'ar yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.

İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya Ayhan Yetim ve Vangel Naçi'nin de aralarında bulunduğu 5 tutuklu sanık Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bulundukları cezaevinden bağlandı. Duruşmada, taraf avukatları da hazır bulundu.

Duruşmada cumhuriyet savcısı esas hakkındaki mütalaasını açıkladı. Mütalaaya göre, sanık Ayhan Yetim kendisini Katar uyruklu "Ammar Behzat Ekber" ismiyle tanıttığı müştekilere, ailesinden yüklü miktarda miras kaldığını, bunun Türkiye'de bir bankada 1 milyar 650 milyon dolar olarak bulunduğunu, bu parayı üzerine alabilmek için yüklü miktarda veraset intikal vergisi ve harç ödenmesi gerektiğini ancak kendisinin ödeyecek mali gücü olmadığı için mirasını alamadığını söyledi.

Sanık Yetim, müştekilere konuyla ilgili Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkilileriyle anlaştığını, buna göre kendisinin Türkiye'ye yabancı yatırımcı getirmesi halinde mirasından alınacak vergi ve harçlardan muaf tutulacağını, bunun neticesinde mirasını kullanmasına izin verileceğini iddia etti.

Türkiye'de yatırım yapmaları halinde mirasından müştekilere karşılıksız kredi kullandırabileceğini belirten sanık Yetim, ancak sözde kredi miktarının yüzde 7,2'si oranında kredi masrafının peşin yatırılması gerektiğini öne sürdü.

- Yabancıları ikna etmek için sahte proje tanıtımı yapıldı

Mütalaada, sanık Yetim'in müştekilerin güvenini kazanmak amacıyla sahte belgeler, sahte hesap özeti ve dekontlar düzenlediği anlatıldı.

Yetim ile kendisini "Petros" olarak tanıtan sanık Vangel Naçi'nin iyi derecede Almanca ve İngilizce bildikleri için sahte projeler üretip Avrupa'dan Türkiye'ye yatırım yapmak için gelenlere tanıtım yaptıkları, bu tanıtımlar üzerine Türkiye'ye getirilen müştekilere de sağlık, enerji, turizm alanlarında yatırım yapacaklarına dair sunumlarda bulundukları aktarılan mütalaada, sanıkların lüks mekanlarda kaldıkları ve gösterişli hayat yaşadıkları algısı oluşturmaya çalıştıkları kaydedildi.

Mütalaada, müşteki Joachim Salcher adına kurulan 2 şirket adına diğer müştekilerin 21 milyon 41 bin 358 avro gönderdiği, sanıkların müştekilere ait şirketlerin hesaplarında bulunan paraları kendi hesaplarına aktardıkları bilgisi verildi. Mütalaada sanıkların, kendileri hakkında şikayetçi olunmasını önlemek ve delilleri karartmak amacıyla mağdurlara, polisin vergi incelemesi yaptığını ve banka hesaplarına el koyduğunu söyledikleri aktarıldı.

Müşteki Harald Muller Witt adına da enerji şirketi kurulduğu anlatılan mütalaada, sanıkların üç şirket üzerinden 22 milyon 990 bin 235 avro haksız kazanç elde ettiği bildirildi.

- Ünlü bir AVM'de yapılan toplantıda kurgu polis baskını detayı

Müştekiler Salcher ve Başkim Kaytaş'ın, sanık Yetim'in Beşiktaş'taki bir AVM'de bulunan ofisinde 15 Ekim 2021'de toplantı yaptıkları sırada kendisini polis olarak tanıtan 4 şahsın içeriye girdiği, kelepçe taktıkları Yetim'in gözaltına alındığı kurgusu yapıldığı, polis olduğu sanılan şahısların müştekilere de "İlk uçakla Türkiye'yi terk edin yoksa sizi de alacaklar." dedikleri ifade edildi.

Müştekilerin tutuklanacakları korkusuyla Almanya'ya döndükleri, bir süre sonra ise dolandırıldıklarını anladıkları ve sanık Yetim'in ofisinde yakalanmasına ilişkin olayın gerçek olmadığını öğrendikleri, bunun üzerine savcılığa suç duyurusunda bulundukları kaydedildi.

Müştekilerin savcılığa sundukları belgelerde "Ammar Behzat Ekber" ismiyle düzenlenen sahte pasaporttaki fotoğrafın sanık Yetim'e ait olduğunun tespit edildiği, Yetim'in üzerine kayıtlı söz konusu paravan şirketlerin faaliyette bulunmadığı, dolandırıcılıktan elde edilen paraların yasal hale getirilmesi amacıyla kurulduğu vurgulandı.

- Ceza istemleri

Tutuklu sanıklar Ayhan Yetim, Vangel Naçi, Mahmut Arabulan ve Eren Özbeğendir ile tutuksuz yargılanan Erkut Azak ile Engin Uçkun'un "bilişim sistemlerinin banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle nitelikli dolandırıcılık" suçundan, 23 müşteki açısından toplam 92'şer yıldan 230'ar yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istenen mütalaada, sanıkların üzerlerine atılı diğer suçlardan beraatlerine karar verilmesi talep edildi.

Mütalaada, tutuklu sanık Gökhan Şen'in ise bir müştekiye karşı aynı suçtan 4 yıldan 10 yıla kadar hapsi öngörülürken diğer 11 sanığın ise üzerlerine atılı tüm suçlardan beraatlerine karar verilmesi istendi.

Duruşma, mütalaaya karşı savunmaların hazırlanması için ertelendi.

- İddianameden

İddianamede, müşteki Joachim Salcher adına kurulan enerji ve turizm şirketi adına özel bir bankada hesaplar açıldığı ve iki şirketin hesabına müştekiler tarafından 21 milyon 41 bin avro gönderildiği ancak söz konusu paranın şirket işlerinde kullanılmadığı ifade ediliyor.

Müşteki Salcher'in Almanya'da bulunduğu dönemde iki şirketin hesabından sahte belgeler düzenleyerek paralar çekildiği anlatılan iddianamede, Salcher'in Almanya'da bulunduğu dönemde bankanın Akatlar Şubesi'nden sanıklar tarafından para çekildiği ancak bankanın güvenlik kamerası kayıtlarının silinmesi nedeniyle kişilerin tespit edilemediği kaydediliyor.

İddianamede, müşteki Harald Muller Witt adına da enerji şirketi kurularak, sanıkların üç şirket üzerinden 22 milyon 990 bin 235 avro haksız kazanç elde ettiği belirtilerek, sanıkların 2019-2021 yılları arasında müştekilere karşı dolandırıcılık suçunu işledikleri anlatılıyor.

İddianamede, Ayhan Yetim ve Vangel Naçi'nin de aralarında bulunduğu 18 sanığın "tacir veya şirket yöneticileri ile kooperatif yöneticilerinin dolandırıcılığı", "özel belgede sahtecilik", "resmi belgede sahtecilik", "suç işlemek amacıyla örgüt kurma", "suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma", "suç işlemek amacıyla kurulan örgüte yardım etme" suçlarından 6 yıl 3 ay ila 45 yıl 6 ay arasında değişen sürelerde hapisle cezalandırılmaları isteniyor.