Kandilli Rasathanesi ise söz konusu depremin büyüklüğünü 4.3 olarak duyurdu.
İstanbul Valiliği: Deprem kaynaklı herhangi bir olumsuzluk şu ana kadar bildirilmemiştir
Depreme ilişkin olarak İstanbul Valiliği'nden de bir açıklama geldi. Valiliğin açıklamasında, deprem kaynaklı herhangi bir olumsuzluğun şu ana kadar bildirilmediği kaydedildi:
"Saat 16.38 Marmara Denizi’nde Tekirdağ’ın Marmara Ereğlisi ilçesi açıklarında 4.2 büyüklüğünde bir deprem meydana gelmiştir. Deprem İstanbul'da da hissedilmiştir. Deprem kaynaklı herhangi bir olumsuzluk şu ana kadar bildirilmemiştir."
Prof. Ercan: Bu deprem öncü değil ancak uyarıcı
Depremin ardından Habertürk canlı yayınına bağlanan Prof. Dr. Ahmet Ercan, depremin beklenen 7 - 7.2'lik büyük depremin hangi fay kolunda olacağını gösterdiğini söyledi.
Ercan, "İki kolda deprem beklentisi vardı. Tekirdağ ve İstanbul kolu. Bu deprem beklenen büyük depremin hangi kolda gerçekleşeceğini işaret etti. 1912'deki 7.4'lük deprem de bu kolda gerçekleşti. Bu deprem öncü değil ancak uyarıcı" dedi.
Prof. Pampal: Büyük depremin olma ihtimali yüzde 80'leri buldu
Gazi Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Pampal da depreme ilişkin olarak CNN Türk canlı yayınında konuştu. "Depremin Tekirdağ civarında olması en azından bizi şimdilik rahatlatır. Biraz daha doğuda olması durumunda daha da kaygılanırdık" diyen Pampal, şöyle devam etti:
"1912'de burada 7.3 büyüklüğünde yıkıcı bir deprem meydana gelmişti. Burası aktif bir bölge. Kuzey Anadolu fayında son 100 yılda yıkılmayan iki yerden biri. Orta Marmara fayının dışında en çok enerji bu bölgede birikecek.
Bu büyüklükte depremler muhtemelen devam edecektir. Bu fayın doğusunda ve batısında yıkıcı bir deprem bekleniyor. Bizi İstanbul adına en çok kaygılandıran fayın batısında yer alıyor. Bu bölgedeki hareketlilik diken üstünde durmamıza neden oluyor. Bu deprem oldukça yakın.
İstanbul'daki büyük depremin olma ihtimali yüzde 80'leri buldu. Yapılan çalışmalar bu yönde. Beklenen depremin son 10 yılına giriyoruz. Ufak depremler de bizim kaygılanmamıza neden oluyor."