İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince, "örgütlü nitelikli dolandırıcılık", "halk sağlığını tehlikeye sokacak biçimde ilaç yapma, satma", "Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'na muhalefet" suçlarını işlediği belirlenen suç örgütü üyelerine yönelik operasyonda yakalanan ve adliyeye sevk edilen 35 şüphelinin işlemleri tamamlandı.
Savcılık sorgularının ardından nöbetçi hakimliğe gönderilen şüphelilerden, aralarında suç örgütü elebaşı D.T'nin de bulunduğu 20'si tutuklandı, 15'i adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Soruşturma kapsamında ulaşılamayan 2 şüpheli hakkında da yakalama kararı çıkarıldı.
- Ne olmuştu?
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosunca yürütülen soruşturma kapsamında, 2020-2022'de suç örgütü elebaşı D.T. ile akrabalarının yönettiği 16 ilaç firmasında çalışan 37 zanlı şüphe üzerine takibe alınmıştı.
Şüphelilerin, Ticaret Bakanlığı Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı raporlarına göre toplam değeri 98 milyon 26 bin 348 lira olan 11 cins sahte ilacı farklı tarihlerde İran'a sevk ettikleri yönünde tespitler yapılmıştı.
Satış nedeniyle İran vatandaşı müşteki N.R.A'dan 3 milyon 500 bin avro, A.A.K'den ise 1 milyon 800 bin avro alan şüphelilerin, ilaçları göndermeyip hileli davranışlarla bu kişileri dolandırdıkları belirlenmişti.
Söz konusu çetenin, 2021 ve 2022'de, toplam 100 bin 751 adet yeşil reçeteye tabi, kayıt dışı üç farklı ilacı da yurt dışına ihraç edilmiş gibi göstererek, kayıt dışı olarak yurt içine sattığı tespit edilmişti.
Emniyet güçleri bu kapsamda "Tekiner" suç örgütü üyelerinin yakalanmasına yönelik İstanbul, Ankara, Sakarya, Muğla ve Şanlıurfa'da düzenledikleri eş zamanlı operasyonda 35 şüpheliyi yakalamıştı.
- Gümrükte bekletilen ilaçların sahte olduğu tespit edildi
Emniyet güçlerince yapılan araştırmalarda, benzer suçlardan 143 kaydı bulunan suç örgütünün sattığı sahte ilaçlarla yurt dışında çok sayıda çocuk ölümüne sebebiyet verdiği belirlenmiş, gümrüklerde bekletilen ilaçların laboratuvar ortamında yapılan analizlerinde ise tamamının sahte olduğu tespit edilmişti.
Şüphelilerin çok sayıda naylon fatura usulsüzlüğü yaptığı, 4 milyon lira değerinde haksız KDV iadesi aldıkları, bu şekilde kamu zararına sebebiyet verilerek suç örgütüne haksız kazanç sağlandığı ortaya çıkarılmıştı.
Araştırmalarda, suç örgütünün ticari rakiplerini sindirme kastıyla çok sayıda iş yeri kurşunlama, cebir, şiddet, şantaj eyleminde azmettirici olduğuna yönelik bulgulara da ulaşılmıştı.