30 Mart 2005 tarihli 5236 sayılı kabahatler kanunuyla park, bahçe, mesire alanı gibi halka açık alanlarda alkol tüketimi yasaklandı.
Valilik kararı hatırlattıBu kanunun ardından valilikler de zaman zaman belli alanlarda bu kanunu kullanarak yasaklar uygulamaya başladı.
Bu kapsamda "toplum düzenini, genel ahlâkı, genel sağlığı, çevreyi ve ekonomik düzeni korumak amacıyla" uygulanmaya başlanan karar geçen zamanla sık sık delinmeye başlandı.
Son dönemde ise özellikle büyük şehirlerde belli noktalarda yasağın adı bile yok.
Bu duruma karşı İstanbul Valiliği'nden bir adım geldi.
Geçmiş dönem kararının hatırlatılması amacıyla Vali Davut Gül'ün ağzından bir yazı yayınlandı.
İhlal edenlere 617 Lira para cezasıBuna göre var olan kanun maddeleri hatırlatılırken, görevli kolluk ve sorumluların denetimleri tam yapması istendi.
Yasağa uymayanların ise cezai yaptırımla cezalandırılması için uyarı yapıldı. Bu kapsamda yasağa uymayanları 617 TL para cezası bekliyor.
Denetimler yapılacakYayınlanan yazıda şu ifadelere yer verildi:
"Alkol satışı ve tüketilmesi ruhsatı bulunan işletmelerin dışında park, piknik ve mesire alanı, sahil bandı, plaj vb alanlarda çevrenin rahatsız edilmemesi, olumsuz görüntülerin oluşmasına mahal vermemek amacıyla alkol satışı ve tüketilmesinin önlenmesi bahsi geçen yerlerde emniyet/jandarma ve zabıta birimleri tarafından sorumluluk alanlarında etkin bir şekilde denetimlerin yapılarak asayişi, halkımızın huzur ve güvenliğini bozacak olaylara meydan verilmemesi, Kanun, Yönetmelik ve Genel Emir hükümlerine uymayan kişiler ve işletmeler hakkında yasal işlem yapılması hususlarında konunun sıralı/sorumlu amirler ve yerel yönetimlerce titizlikle takip edilmesi ve uygulamada herhangi bir aksaklığa meydan verilmemesi hususu ilanen tebliğ olunur.
Bilgilerini ve gereğini önemle rica ederim.
Davut Gül "
Alkolün etki ve zararları nelerdir?Alkollü içkiler tesirlerini ihtiva ettikleri etil alkol ile sağlarlar. Bu maddenin az miktarı (kan seviyesi 100–200 mg/cc iken) zahiri olarak (görünüşte) canlılık sağlar zannedilirse de daha çok alınır ve 200–300 mg/cc kan seviyesine ulaşırsa depresyon ve fiziki güçlerin yönlendirilmesinde güçlükler ve azalmalar olur. Kişiye ve bünyeye göre değişmekle beraber miktarın daha da arttırılması ve 500 mg/cc’yi bulmasıyla nefes alma güçleşebilir ve hatta ölüme sebebiyet verebilir. Bunlar alkolün birden alınmasında ortaya çıkan belirtilerdir. Devamlı alanlarda ise vücut işleyişinde kalıcı bozukluklar olur.
Alkoliklerin en az 1/4’i karaciğer yetersizliği, beslenme yetersizliği ve mide rahatsızlıklarıyla karşı karşıyadır. Psikolojik durum bozuklukları ise bunlarda çok daha yaygındır. Alkolizmin erken devresinde hastalar ekseri normal ağırlıktadır veya kilo fazlalığı vardır. İleri devrelerinde gözle fark edilen bir zayıflama görülür. Hastalar iyice zayıfladıklarından sık sık enfeksiyon hastalıklarına yakalanırlar. İştahları yoktur ve iştahlarının olmayışının sebebi; hem alkolün merkezi sinir sistemine hem de bağırsak kanalına yaptıkları zararlı tesirlerdendir. Vitamin B12 ve folik asit eksikliği sebebiyle alkoliklerde kansızlık başgösterir. En hafif vakalarda bile karaciğerde toksik (zehirli) yağ birikimi olur. Bazı hastalarda alkolik hepatit (karaciğer iltihabı) ortaya çıkabilir. Müzminleşmiş alkol alımı, karaciğer sirozuna sebebiyet vermektedir. Bilhassa günde 80 gram alkol alanlar (ve daha fazlasını alanlar) bu tehlikeye maruzdurlar. Günde 160 gr alanlarda ise tehlike son derece fazladır. Östrojen denilen ve kadınlarda erkeklerden daha yüksek yoğunlukta bulunan bir hormonun yıkımı karaciğerde olur. Alkoliklerde karaciğer harabiyeti sebebiyle bu hormonun yıkımı azaldığından kandaki konsantrasyonu yükselir ve erkek alkoliklerde erkeklik hislerinin azalmasına sebebiyet verir.