HABER: ÖZLEM DOĞAN
Küresel çetenin çöplüğü LGBT’ye yol açmak isteyen kesimler tarafından dayatılan İstanbul Sözleşmesi Cumhurbaşkanlığı kararıyla feshedildi. Toplumumuzun ahlakına ve aile yapısına ters oluşumların arkasına sığındığı sözleşme, özellikle mütedeyyin kesimin büyük tepkisini çekiyordu. İstanbul Sözleşmesi’nin savunucuları sözleşmeyi LGBT ideolojisi savunuculuğuna indirgeyerek milli ve manevi değerleri hedef alıyordu. İstanbul Sözleşmesi’nin feshini İlahiyatçı Yazar Ali Rıza Demircan, TÜRKAD Başkan Yardımcısı Tuba Arslan ve Hukukçu Sakiye Pehlivan Milat’a değerlendirdi.
Sözleşmenin ardında LGBT vardı
İstanbul Sözleşmesi’nin kamuoyunda çok tartışıldığına dikkat çeken Hukukçu Tuba Arslan, “İstanbul Sözleşmesi kültürümüz, medeniyetimiz ve iç hukukumuz anlamında pek çok sakıncayı barındırıyordu. İçinde Türk milletinin örfüne, âdetine uymayan maddeler vardı. Kadına şiddetle mücadele bu sözleşmeyle olacak iş değil. Bir toplum, ithal kanunları kolay kolay benimseyemez. İstanbul Sözleşmesi kadın cinayetlerini engelleseydi bugüne kadar yaşanan kadın cinayetlerini engellerdi. Bu sözleşmede kadına yönelik şiddetin önlenmesinin altında LGBT ve toplumsal cinsiyet kavramlarının öne çıkarılması amaçlanıyordu” dedi.
Cumhurbaşkanımız çöpe attı
İstanbul Sözleşmesi’yle zina ve eşcinsellik gibi suçların meşrulaştığını ifade eden İlahiyatçı Yazar Ali Rıza Demircan, “Toplumsal cinsiyet eşitliği diyerek dürüst ve iffetli insanları eşcinsellerle aynı çizgiye getirdik. Üstelik aileyi parçaladık. Erkeği kadına, kadını erkeğe düşman hale getirdik. Kadını koruyoruz diyerek onu şiddetin kucağına ittik. Bunun içindir ki kadına yönelik şiddet ve cinayetler İstanbul Sözleşmesi ve ona bağlı olan 6284 sayılı yasa döneminde kat kat arttı. Sevindirici olan ise ben de dâhil pek çok yazar gerekli hassasiyeti gösterip tepkilerimizi ortaya koyduk, kamuoyu oluştu. Sayın Cumhurbaşkanımız da İstanbul Sözleşmesi’ni çöpe attı elhamdüllillah” şeklinde konuştu.
Sözleşmeyle cinsiyetsizliği savundular
İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmenin kadın hakları açısından kanunlarda yapılan düzenlemelerden geri adım atmak demek olmadığını belirten Hukukçu Sakiye Pehlivan, “İstanbul Sözleşmesi’nin LGBT gibi farklı kesimler tarafından kötüye kullanılması ve amacından saptırılması söz konusu oldu. Cinsiyetsizlik gibi kavramlar gündeme geldi. Bu yaşananlar toplumda ve uygulamada çelişkiler oluşturdu ve tartışmalara, tepkilere neden oldu. Tahmin ediyorum ki tepkilere karşılık da feshedilme kararı alındı” İfadelerini kullandı.