Türkiye İsrail'e nükleer soruşturma için harekete geçiyor

Türkiye, işgalci İsrail'in 'Gazze'ye nükleer bomba atarız' tehdidi sonrasında BM Güvenlik Konseyi'ne başvurarak, İsrail'deki nükleer silah iddialarının soruşturulması için tavsiyelerde bulunmayı planlıyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’ya yönelik, "Sende atom bombası, nükleer bomba var ve bununla tehdit ediyorsun" sözleri, uluslararası kamuoyunda İsrail’in nükleer silah iddialarına yönelik endişeleri artırdı.

Gazze'ye yönelik 7 Ekim'den bu yana devam eden saldırıların ardından, İsrail Miras Bakanı Amihai Eliyahu'nun Gazze'ye nükleer bomba atılabileceği yönündeki açıklamaları ve uluslararası toplumun bu konudaki sessizliği, nükleer silahlar konusundaki çifte standartları öne çıkardı. Rusya-Ukrayna savaşında Vladimir Putin’in nükleer silah tehdidi karşısında dünya genelinde yükselen tepkilere karşın, İsrail'e karşı benzer bir reaksiyon görülmemesi dikkat çekiyor.

Nükleer silah olduğunu saklıyor

Tel Aviv’in nükleer silah kapasitesine sahip olduğu ve bu silahları uçaklarla havadan veya "Jericho" adlı çok kademeli balistik füzelerle atabileceği belirtiliyor. İsrail’in denizaltılarda taşıdığı ve denizden fırlatan "cruise" (seyir) füzeleriyle de nükleer başlık taşıma yeteneği olduğu iddia ediliyor. Ancak, İsrail'in nükleer silahlarının varlığını gizlediği ve Orta Doğu'da bu konuda ilk ülke olmamak için bu bilgiyi sakladığı ifade ediliyor.

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Başkanı Rafael Mariano Grossi'nin Eylül ayındaki çağrısına rağmen, ABD ve Avrupa'nın İsrail konusundaki sessizliği çifte standart olarak değerlendiriliyor. İsrail'in Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması’nı (NPT) imzalamayı reddetmesi, uluslararası denetimlerin yapılamamasına neden oluyor.

Milletlerarası hukuk uzmanı Doç. Dr. Hakkı Hakan Erkiner, Türkiye'nin BM Güvenlik Konseyi aracılığıyla İsrail'deki nükleer silah iddialarının araştırılması için tavsiyelerde bulunabileceğini belirtiyor. Erkiner, İsrail'in de UAEA tarafından denetlenmesi gerektiğini vurgulayarak, gerçeklerin ortaya çıkması için uluslararası toplumun harekete geçmesi gerektiğini ifade ediyor.

Kaynak: Haber7