İdris Bal'ın 17 Aralık darbe girişimi öncesi bir grup akademisyene 'Erdoğan öyle ya da böyle gidecek' dediğini emniyette verdiği ifadede dile getiren Zekeriya ışık, bu yüzden yıpratma operasyonuna maruz kaldığını söyledi. Işık, "Biz bu bilgileri İsrail ile ABD ile değil TC. Emniyet teşkilatı ile paylaştık" dedi.
Dershanelerin kapatılması gündeme gelmeden önce 17 Ağustos 2013 tarihinde bir grup STK temsilcisiyle Ankara Pursaklar'da bir araya gelen İdris Bal, "Erdoğan öyle ya da böyle gidecek" demişti. Toplantıya katılan Hitit Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Hitit Akademisi Derneği Başkanı Zekeriya Işık, o toplantıyı ilk kez Yeni Şafak'a anlattı. Işık, toplantıda Bal'ın kendilerine, "Ak Parti'nin daraldığını geniş kesimleri kucaklamadığını arkasındaki iç ve dış desteği kaybettiğini ve öyle ya da böyle AK Parti ve Erdoğan'ın uluslararası güçlerin de desteğiyle gönderileceğinin altını çizdi" şeklinde konuştu.
KADRO ALDIĞIM İDDİASI YALAN
Toplantıyla ilgili bilgileri Emniyet Müdürlüğü'ne verdiğini ifade eden Zekeriya Işık, paralel yapının kendi ismi ve Ensar Vakfı üzerinden yıpratma ve algı operasyonu yaptığını söyledi. İdris Bal'ı ihbar ettiği ve bu nedenle Hitit Üniversitesi'nde kadro aldığı iddialarının da gerçeği yansıtmadığını ifade eden Zekeriya Işık, "Benim İdris Bal ile tanışmam onun aracıları vasıtasıyla olmuştur. 17 Ağustos 2013 Cumartesi günü Ankara Pursaklar'da Hava alanı yolu üzerinde bir işletmede tanıştık. Oysaki haberlerinde de geçtiği üzere benim Hitit Üniversitesi kadrosuna katılmam Ocak 2013'te. İdris Bal ile ilgili emniyete ifade vermem ise 15 Ağustos 2014 tarihinde, yani şahsımın kadro almasından yaklaşık 1.5 yıl sonra olmuştur" dedi.
ULUSLARARASI GÜÇLER VURGUSU
İdris Bal'ın toplantıda, "Ak Parti'nin daraldığını geniş kesimleri kucaklamadığını arkasındaki iç ve dış desteği kaybettiğini ve öyle ya da böyle AK Parti ve Erdoğan'ın uluslararası güçlerin de desteğiyle gönderileceğinin altını çizdiğini" söyleyen Zekeriya Işık, "Bunun için de öyle çok beklenmeyeceğini önümüzdeki süreçte birkaç ay içerisinde bunların olabileceğini kaydetti" dedi. Işık, toplantıda Bal'ın konuşmasında, "Bu durumda Türkiye'nin, muhafazakar çevrelerin Ak Partisiz ve Erdoğansız bir Türkiye'ye hazır olması gerektiğini belirterek adeta bunun için burada olduklarını ifade etmekteydi" ifadelerini kullandığını kaydetti.
BU GİRİŞİM İHANET OLUR
Zekeriya Işık, toplantıda kendisinin, "Ben ise; 28 Şubat'ın derin acıları inanan insanların hafızasından henüz silinmemişken milletin partisi ve iktidarına karşı böylesi bir girişimin bir ihanet olacağını, kaş yaparken göz çıkartmak olacağını belirttim. Hatta hiçbir şey yapmasaydı bile üniversite kapısında başını açmak durumunda kalan eşimin şu anda başı örtülü öğretmenlik yapmasından dolayı aday olduğu son güne kadar Recep Tayyip Erdoğan'a oy vereceğimi belirttim"diye açıkladı.
17 ARALIK FAZLASINI HEDEFLEDİ
Bal'ın Türkiye'nin plansız ve programsız yönetildiğini, ekonominin kötüye gittiğini söylediğini belirten Işık, "Ben de kendilerine etrafı seyrederek Ankara'dan Çorum'a kadar gitmemiz bile yapılan hizmeti görmeniz için yeterli dedim" şeklinde görüş bildirdiğini ifade etti. Konuşmalardan cemaatin de içinde olduğu bazı iç ve dış odakların yeni bir parti hazırlığında olduğu sonucunu çıkardığını ifade eden Işık, "Ancak 17 Aralık bundan daha fazlasının hedeflendiğini bize gösterdi. Biz bu bilgileri İsrail ile ABD ile değil Türkiye Cumhuriyeti Emniyet teşkilatı ile paylaştık" dedi.
Oda TV kumpasa ortak
Zekeriya Işık, Oda TV'de hakkında çıkan haberlerin kendisi ile birlikte AK Parti ve Ensar Vakfı'nı yıpratmaya yönelik olduğunu belirtti. Oda TV'deki iddiaların tamamen yalan olduğunu ifade eden Işık, "Malum çevreler en iyi yaptıkları şeyi yapmışlar, birbiriyle alakası olmayan hadiseleri alt alta sıralamak suretiyle yazılı olan yeni sanal bir tape daha yaratmak istemişlerdir" dedi. Paralel yapıdan en büyük zararı gören Oda TV, tam bir 'Stockholm sendromu' örneği göstererek, "AKP'li Halil İbrahim Aşgın ve Zekeriya Işık, İdris Bal'ı ihbar etti, Çorum Hitit Üniversitesinde öğretim görevlisi oldu" şeklinde haber yaptı.
Kaynak: Yenişafak