İsrail Yüksek Mahkemesi, kitlesel protestolar ve kamuoyundaki yoğun tartışmaların gölgesinde yargı düzenlemesi kapsamında muhalefetin tamamının boykot ettiği Meclis oturumunda temmuzda onaylanan "akla yatkınlık" yasasını yarın görüşecek.
Yasa, Yüksek Mahkemenin hükümetin aldığı kararları "kamu çıkarına hizmet etmediği, akla yatkın olmadığı veya çıkar çatışması doğurduğu" gerekçeleriyle bozma yetkisini elinden alıyor. Netanyahu hükümetinin yargı paketindeki temel unsurlar arasında sayılan madde "yargının yürütme üzerindeki denetimini azaltmayı" hedefliyor.
İsrail'de henüz bir anayasa bulunmuyor. Ülkedeki 13 "Temel Kanun" gelecekteki anayasanın taslağı kabul ediliyor. Yüksek Mahkeme, Meclisin çıkardığı yasaları Temel Kanunlara aykırı olduğu gerekçesiyle iptal edebiliyor.
Hükümet, yargı düzenlemesi kapsamında onaylanan yasaların Temel Kanunlarda değişiklik getirdiğini belirtiyor.
Yüksek Mahkemenin bugüne kadar Temel Kanunlarda yapılan değişikliklere müdahale etmediğine işaret eden hükümet, bu bakımdan yargı düzenlemesi paketinde onaylanan Temel Kanun değişikliklerini de Mahkemenin iptal edemeyeceğini savunuyor.
Yüksek Mahkemeye yasanın iptali için başvuran yargı düzenlemesi karşıtları ise söz konusu yasayla "sistem değişikliği yapıldığı, İsrail'in demokratik yapısına darbe vurulduğu, bu nedenle düzenlemenin Mecliste salt çoğunlukla kabul edilerek yargı denetiminden muaf tutulamayacağı" değerlendirmesinde bulunuyor.
Yüksek Mahkemenin yasayı iptal etmesi ve hükümetin de buna itiraz etmesi halinde ülkedeki krizin anayasal boyuta taşınacağı yorumu yapılıyor.
Meclis Başkanı'nın Yüksek Mahkemeye sert çıkışına Başbakan'dan destekİsrail Meclis Başkanı Amir Ohana, geçen hafta yargı düzenlemesinde Meclisin onayladığı yasayı görüşmeye hazırlanan Yüksek Mahkemeye tepki gösterdi.
Ohana, 7 Eylül’de yaptığı açıklamada, "Mahkeme ve yargıçlarına yetkilerinin sınırlarını öğrenmelerini tavsiye ederim. Her şeye gücünüzün yeteceğini düşünmeyin. Hiçbir demokraside bir erk tüm yetkilere sahip değildir. Yasama bunu öğrendi, şimdi sıra sizde." ifadelerini kullandı.
Netanyahu'nun Meclis Başkanı'nın ifadelerinin yer aldığı iletiyi yeniden paylaşması, İsrail basınında Başbakan'ın desteği biçiminde değerlendirildi.
Yüksek Mahkemenin 15 yargıcı da oturumdaYüksek Mahkemenin 15 yargıcının da yarınki oturuma katılacağı belirtiliyor. Mahkeme oturumu İsrail televizyonlarından canlı yayımlanacak. Ancak yarınki oturumundan bir karar çıkması beklenmiyor.
Yargı düzenlemesi karşıtı gruplar bu akşam Batı Kudüs'teki Yüksek Mahkemenin önünde protesto gösterisi planlıyor.
Buna karşılık hükümet yanlısı sağ gruplar da yarın akşam saatlerinde Yüksek Mahkeme yakınlarında gösteri çağrısı yaptı.
Netanyahu hükümetinin tartışmalı yargı düzenlemesiNetanyahu liderliğindeki koalisyon hükümetinin "yargı reformu", içerdiği bir dizi tartışmalı yasa tasarısı nedeniyle ülkede benzeri görülmemiş bir kriz doğurdu.
Mecliste çoğunluğu oluşturan koalisyon hükümeti, yargı düzenlemesine karşı büyüyen siyasi, toplumsal muhalefete ve yaklaşık 35 haftadır devam eden kitlesel protestolara rağmen yargı düzenlemesinde ısrar etti.
Hükümetin destekçileri "seçilmiş siyaset kurumunun iradesine karşı kontrolsüz güçle donatılmış yargıyı dizginlemek" gerekçesiyle yargı düzenlemesini savunuyor.
Yargı paketinin karşıtları ise düzenlemenin "İsrail'de yürütme gücü üzerindeki tek etkili denetimi ortadan kaldırarak sivil özgürlüklere, ekonomik refaha ve ülkenin uluslararası imajına zarar verdiğini" düşünüyor.
Genellikle "yargı düzenlemesi" olarak anılan hukuki plan, İsrailliler arasında siyasi bakış açılarına göre yargı "reformu", yargı "darbesi" veya yargının "ele geçirilmesi" gibi farklı tanımlamalarla ifade ediliyor.
İsrail'de 2022'nin son günlerinde göreve başlayan Netanyahu liderliğindeki koalisyon hükümeti aşırı sağcı ve aşırı dindar partileri içinde barındırıyor.
Netanyahu'nun hükümeti kurduğu süreçte koalisyon anlaşmalarının en önemli kısmını, başta söz konusu yargı reformu olmak üzere yasa dışı Yahudi yerleşim birimlerinin genişletilmesi ve aşırı sağcı isimlere yönetimde kritik görevler verilmesi gibi maddeler oluşturuyordu.
Adalet Bakanı Yariv Levin ile Mecliste Anayasa, Hukuk ve Adalet Komisyonu Başkanlığını yürüten aşırı sağcı Dini Siyonizm Partisi Milletvekili Simcha Rothman yargı düzenlemesinin mimarları olarak görülüyor.
Bakan Levin, Netanyahu koalisyonunun göreve gelmesinin hemen ardından 5 Ocak'ta, yargının yetkilerini sınırlandıran, yüksek yargı mensuplarının atamaları üzerindeki etkisini azaltan, yürütme üzerindeki denetimini ortadan kaldıran ve yargının bazı yetkilerini Meclise devreden kapsamlı bir "yargı reformu" planladıklarını duyurmuştu.
Netanyahu hükümetinin yargı düzenlemesi karşıtı protesto hareketi bu tarihten itibaren 9 aydır kitlesel gösterilere devam ediyor.