İsrail ve ABD'ye sert tepki

Başbakan Binali Yıldırım, "Barışçı bir gösteri yapan mazlum ve masum Filistin halkına kurşun yağdıran İsrail'i şiddet ve lanetle kınıyoruz. Aynı şekilde bölgede barış iklimine benzin döken Amerikan yönetimini de kınıyoruz" dedi.

Başbakan Binali Yıldırım, "Barışçı bir gösteri yapan mazlum ve masum Filistin halkına kurşun yağdıran İsrail'i şiddet ve lanetle kınıyoruz. Aynı şekilde bölgede barış iklimine benzin döken Amerikan yönetimini de kınıyoruz" dedi.

TBMM'de AK Parti Grup Toplantısı'nda konuşan Başbakan Binali Yıldırım, Malatya Darende'de kaza geçiren AK Parti'li gençlere başsağlığı dileyerek konuşmasına başladı. Kudüs'te yaşanan gelişmeler üzerine 3 günlük yas ilan edildiğini belirten Yıldırım, İsrail terörünü lanetledi, Amerikan yönetimini de kınadı.

"AMERİKAN ELÇİLİĞİNİN KUDÜS'E TAŞINMASINI BARIŞA KARŞI SABOTAJ OLARAK GÖRÜYORUZ"

Bütün dünyanın ibretle İsrail terörüne şahit olduğunu kaydeden Binali Yıldırım, "Amerikan yönetiminin büyükelçiliğini Kudüs'e taşıma kararı ve dün de yapılan merasim esnasında Gazze sınırında silahı olmayan gençler, sivil insanlar bu kararı protesto ettiler. Barışçı bir gösteri yapan mazlum ve masum Filistin halkına kurşun yağdıran İsrail'i şiddet ve lanetle kınıyoruz. Aynı şekilde bölgede barış iklimine benzin döken Amerikan yönetimini de kınıyoruz. Şu ana kadar 60 civarında kardeşimiz şehit oldu, 3 bine yakın yaralanan insan var. Türkiye olarak Filistinli kardeşlerimize dayanışma göstermek bakımından bugünden itibaren 3 günlük yas ilan ettik, bayraklarımızı yarıya indirdik. Ayrıca Tel Aviv Büyükelçimizi ve Washington Büyükelçimizi istişarelerde bulunmak için çağırdık. Ayrıca TBMM'de bugün Kudüs meselesi üzerine özel bir oturum gerçekleştirilecek. Türkiye Cumhuriyeti ve 81 milyon vatandaşımızın Filistin'in haklı davasına bugüne kadar sahip çıktığı gibi bundan sonra da sahip çıkmaya devam edecek. Bu kurşunlar insanlığın vicdanına atılmış kurşunlardır. İsrail'in şiddetine kol kanat geren Amerikan yönetimi bilmelidir ki, zulüm Nemrutları abad etmediği gibi masumlara kurşun yağdıranları da abad etmeyecek. Amerikan elçiliğinin Kudüs'e taşınmasını barışa karşı sabotaj olarak görüyor ve kabul etmiyoruz. Bu karar bizim için yok hükmündedir" diye konuştu.

"AMERİKAN ELÇİLİĞİNİN KAN DÖKÜLEREK AÇILMASI KAYGI VERİCİ BİR GELİŞMEDİR"

21 Aralık 2017'de BM Genel kurulunda oylama yapıldığını hatırlatan Yıldırım, 128 ülkenin Amerike'nın bu karardan vazgeçmesi yönünde oy kullandığını kaydederek, "Maalesef Amerikan yönetimi BM'nin dünyadaki 128 ülkenin iradesini yok sayarak bu yanlış kararında ısrar etti, sonuç 60 insanın hayatı, binlerce insanın yaralanması. Amerikan elçiliğinin açılışı Müslüman kanı dökülen bir gün olarak tarihe geçmiş bulunmaktadır. Bölgede küresel barış adına son derece vahim bir durum cereyan etmektedir. Elçilikler esasen ülkeler arası ilişkileri geliştirmek için açılır. Ancak Amerikan elçiliğinin kan dökülerek açılması kaygı verici bir gelişmedir. Orantısız güç kullanarak terör uygulayan İsrail'in linç ve şiddet politikasını lanetliyoruz. Türk milleti bütün varlığı ile Filistin davasına geçmişte sahip çıktığı gibi bundan sonra da sahip çıkmaya devam edecek. Filistinli kardeşlerimizin yaralarını saracağız ve yanlarında olacağız. 81 milyon vatan evladının kalbi Kudüs'tedir, Filistinli kardeşlerimizle birlikte atmaktadır. Bütün insanlığı bu vahşete karşı koymaya ve lanetlemeye davet ediyorum. Bütün inanç gruplarını, bütün siyasetçilerin zulme karşı tek yürek olmaya davet ediyorum. İslam ülkeleri İsrail ile olan ilişkilerini gözden geçirmelidir, bu katliam karşısında tek yürek tek ses olmalıdır. Ramazan ayanın arifesinde masumların yüreğine ateş düşürdüler. Bu zalimliklere karşı İslam dünyası, insanlık birlik ve beraberlik göstermek mecburiyetindedir. Bu zulme sessiz kalınmamalıdır. Türkiye bu zulme sessiz kalmamıştır, kalmayacaktır" şeklinde konuştu.

"İSLAM İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI DÖNEM BAŞKANI OLARAK OLAĞANÜSTÜ BİR ZİRVE ÇAĞRISI YAPTIK"

Kudüs'te yaşanan gelişmeler üzerine bir dizi kararlar aldıklarını belirten Yıldırım, "Cuma günü itibariyle İslam İşbirliği Teşkilatı Dönem Başkanı olarak olağanüstü bir zirve çağrısı yaptık. İİT olağanüstü zirvesinin geçtiğimiz aylarda İstanbul deklarasyonunda Doğu Kudüs'ün Filistin Devletinin başkenti olduğu bütün dünyaya ilan edildi. Filistin Devletinin ve Doğu Kudüs'ün işgal altındaki başkenti olduğunu bütün BM üyesi devletlere kabul edilmesi çağrısı yapılmıştır. Türkiye olarak biz bu kararın sonuna kadar arkasındayız. Ayrıca 1967 sınırları dahilinde başkenti Doğu Kudüs olacak bağımsız, egemen ve coğrafi devamlılığı sağlanmış bir Filistin Devletinin vücut bulması, bölgedeki barışın, istikrarın tesisi için tek ve yegane bir yoldur. Cuma günü ayrıca bu zirveden sonra Yenikapı'da 'Zulme Karşı Duruş' adı altında bir büyük buluşma gerçekleştireceğiz. Cuma günü saat 15.00'te Yenikapı Meydanı'nda yapılacak bu büyük buluşmaya bütün vatandaşlarımızı davet ediyorum. Bu bir parti programı değildir, milletimizin birliğini, beraberliğini ve kardeşlerimizle dayanışmasını göstermek amacıyla bir araya gelinecek ve bir anlamda Yenikapı ruhunun da tazeleneceği önemli bir toplantı olacak" şeklinde konuştu.

(İHA)