Nüfusa oranlandığında İsrail, dünyada Kovid-19 aşısının en fazla yapıldığı ülke olurken, bu oran göz önüne alındığında toplam vaka sayısında da 11. sırada yer alıyor.
Yaklaşık 9,3 milyon nüfusa sahip İsrail'de, bugüne kadar virüs nedeniyle 4 bin 796 kişi hayatını kaybederken, toplam vaka sayısı da 646 bini geçti.
Nüfusuna oranla toplam vaka sayısının oldukça yüksek olduğu İsrail'de, 27 Aralık 2020'den bu yana ülke genelinde karantina uygulanıyor.
Buna ek olarak İsrail'de, salgını yenebilmek için toplu aşılama kapsamında 20 Aralık 2020'de ilk doz, 9 Ocak'ta da ikinci doz Kovid-19 aşısı yapılmaya başlandı.
Pfizer ve BionTech'in ortaklaşa geliştirdiği Kovid-19 aşısının tercih edildiği ülkede, sağlık çalışanları ve 60 yaş üzeri kişilere öncelik verildi.
- 4 milyon 800 bin dozdan fazla aşı yapıldı
Sağlık Bakanlığının verilerine göre, 3 milyondan fazla kişiye aşının ilk dozu, 1,8 milyona yakın kişiye de ikinci dozu yapıldı.
Bu da nüfusun yüzde 33'üne Kovid-19 aşısının ilk dozu, yüzde 19'una da ikinci dozunun yapıldığı anlamına geliyor.
Ancak hem karantina hem de aşılama sürecine rağmen, salgında üçüncü dalganın etkisine giren ülkede günlük vaka sayılarının Aralık 2020'ye oranla oldukça yüksek seyretmesi dikkati çekiyor.
Kasım 2020'de 1000'in altına düşen günlük vaka sayısı, geçen ay yeniden yükselişe geçti.
Ülkede 19 Ocak'ta 10 bin 21 kişide virüs tespit edilmesiyle, salgının başladığı Şubat 2020'den bu yana görülen en yüksek günlük vaka sayısına ulaşıldı.
Hal böyle olunca, akıllara İsrail'de aşılama ve bir aydan fazla süredir devam eden karantinaya rağmen günlük vaka sayısı neden yüksek seyrediyor sorusu geliyor.
- İngiltere varyantı, İsrail'deki Kovid-19 vakalarının yüzde 80'ini oluşturuyor
İsrail'e bağlı Clalit Sağlık Hizmetleri Kudüs Kovid-19 Müdahale Ekibi Başkanı Dr. Ian Miskin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İsrail'in salgınla mücadelesine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Uygulanan karantinaya ve aşılama sürecine rağmen günlük vakaların yüksek seyretmesinin birçok nedeni olduğunu kaydeden Dr. Miskin, "Günlük vakaların neden yüksek çıktığı sorusuna en kolay cevap elbette yeni bir virüse sahip olmamız. İngiltere varyantı mevcut. Aralık (2020) sonunda günlük vakaların yüzde 30 ila 40'ı İngiltere varyantı iken bugün bu yüzde 80'e yükselmiş durumda. Bir başka neden de bazı kesimlerin kurallara uymaması." dedi.
Miskin, İsrail'de bazı kesimlerin hala salgının tehlikesini kavrayamadığını, cenazelere gidildiğini, düğünlerin yapıldığını ve Ultra-Ortodoks mahallelerinde çocukların yasağa rağmen okula devam ettiğini dile getirdi.
Günlük vakaların düşürülmesinin ancak karantinaya uyulması ve aşı sürecinin devam ettirilmesiyle mümkün olacağını vurgulayan Miskin, "Karantina, nefes alınmasını sağladı. Karantina uygulanmamış olsaydı, hastanelerimiz dolup taşmıştı, hastaları gönderecek yerimiz kalmamıştı." diye konuştu.
- "Salgının daha uzun süre İsrail'de olacağını düşünüyorum"
Kovid-19'u yenmek için yetişkinlerin tamamının aşılanması gerektiğini kaydeden Miskin, salgının İsrail'deki geleceğine ilişkin ise şunları söyledi:
"Salgının daha üzün süre burada (İsrail'de) olacağını düşüyorum. Çünkü sınırlar yeniden açılacak ve virüs değişime uğradığını gösterdi. Ülkede virüsün yayılmasını önlemek uluslararası bir şey, ulusal düzeyde yapılabilecek bir şey değil. Yapmamız gereken ilk ve en önemli şey, ağır hastalığı önlemek. Eğer onlara (İsrail halkı) aşıyı sağlar ve bu nedenle de hastalığı ağır geçirmezlerse işimi yapmış olurum.”