Filistinli mücahitlerin İzzettin el-Kassam Tugayları öncülüğünde başlattığı Aksa Tufanı Hakeratı, İsrail yönetimi ile birlikte dünyayı da şok etti. Harekat, hem siyonist rejimde hem dünyada yeni bir düzenin kapısını araladı.
NETANYAHU YÖNETİMİNİN SONUAska Tufanı'nın getirdiği sesi bastırmak isteyen işgalci İsrail, Gazze'de sivillere saldırıyor, ancak bölgeden dışarı sızmaları bir türlü engelleyemiyor. Üstelik Gazze'den atılan roketler Tel Aviv'e kadar ulaşıyor. Bu da Netanyahu yönetiminin üzerindeki baskıyı arttırıyor. Son gelen verilere göre siyonist rejimin yönettiği halkın yüzde 80'i olaylardan Netanyahu'yu sorumlu tutuyor. Bu da Netanyahu'nun pek yakında yönetimden düşebileceği ihtimalini güçlendiriyor. ABD merkezli Substack adlı yayın kuruluşu da, aldıkları istihbarata göre Netanyahu yönetiminin 1 - 2 ay içerisinde yönetimden düşeceğini açıkladı.
Netanyahu'nun yönetimden düşmesi halinde öne çıkan aday muhalefette Yair Lapid. İki devletli çözüme en başından beri sıcak bakan Lapid, Netanyahu'nun kurduğu acil durum yönetimine de katılmadı. Lapid'in başa gelmesi halinde bağımsız Filistin konusunun daha da güçlenmesi bekleniyor.
İŞGALCİLER GERİ DÖNMEK İSTEMİYORİsrail'in yerleşimci adı altındaki işgal stratejisi de çöktü. Aksa Tufanı'nın ardından Gazze çevresinden kaçan yerleşimci adlı sivil işgalcilerin yüzde 96, olaylar sona erse bile bölgeye geri dönmek istemediklerini belirtti. Bu sivil işgalciler silah donatılmış ve askeri eğitim almış olmalarına rağmen Aksa Tufanı'nın ilk gününde hiçbir şekilde harekete geçememişti. Bu da İsrail'in sivil işgalciler üzerinden kurguladığı savunma planının çöktüğünü gösterdi.
Üstelik İsrail'in dünya ülkelerinden bölgeye Yahudileri getirerek nüfusu arttırma projesi de sona ermiş gözüküyor.
ABD'NİN RAKİPLERİ FİLİSTİN'İN YANINDABağımsız Filistin konusu Rusya ve Çin'den de destek görüyor. Rusya, ateşkes sağlanması halinde iki devletli çözüm sürecinin başlayacağına inandıklarını açıkladı. Çin de her fırsatta bu çözümü desteklediğini belirtiyor. Rusya, İsrail'e açıktan destek veren ABD'nin askeri rakibi olarak öne çıkıyor. Çin ise hem askeri hem de ekonomik alanda ABD'ye rakip gösteriliyor.
SOSYAL MEDYAYA YENİLDİLERSosyal medyanın yaygınlaşması, İsrail'in dezenformasyon çalışmalarını olumsuz etkiledi. İsrail ve pek çok batı merkezli medya kuruluşu, klasik medyaya sansür uygulayarak ya da olayları çarpıtarak kolayca algı çalışması yapabiliyordu. Sosyal medyada ise kontrol kullanıcıların elinde olduğu için olaylar aynı anda yayılıyor. Bu sayede sürecin başından bu yana 'bebekler öldürüldü, festivalde katliam yapıldı' gibi İsrail'e yarayacak pek çok yalan deşifre oldu.
İSRAİL DESTEKÇİLERİNDE PANİK VARGerek bölgesel gerek küresel gelişmelerin İsrail'in aleyhine olduğunu anlayan ABD, Doğu Akdeniz'e iki uçak gemisi ve bunlara bağlı filoları gönderdi. Gidişatın farkına varan bir diğer ülke İngiltere, on yıllar sonra bölgeye hayat uçakları ve gemilerini gönderme kararı aldı. Yeni bir Yahudi akınından korkan Avrupa ülkeleri de peş peşe İsrail'den tarafa sert önlemler aldı. Fransa ve Almanya'da Filistin yanlısı gösteriler yasaklanırken, gösteri yapanlara ceza verileceği açıklandı. Batılı ülkeler, İsrail'in Hizbullah'a karşı yenilgi aldığı 2006 yılındaki Lübnan Savaşı'nda bile bu kadar hızlı ve net adımlar atmadı. Batının 'panik hali' de İsrail'in köşeye sıkıştığını doğrulayan noktalardan biri oldu.
KARA HAREKATI ZORİsrail, sık sık Gazze'yi kara harekatıyla tehdit etse de günlerdir harekete geçemedi. Meskun mahal tecrübesi oldukça az olan İsrail ordusunun Gazze'ye girmesi halinde büyük kayıp verebileceği söyleniyor. Ağır zırhlı araçlar da günümüzün teknolojinde hantal kalıyor. tanklar, basit dronlar tarafından imha edilebiliyor. İsrail'in daha önce Gazze'ye düzenlediği kara harekâtından aldığı bir de yenilgi bulunuyor.