Konuşmasında ABD-İsrail ilişkilerinin tarihine değinen Herzog, babası ve eski İsrail Cumhurbaşkanı Haim Herzog'un İsrail'in 40. kuruluş yıl dönümünde ABD Kongresi'nde yaptığı konuşmayı hatırlattı.
Herzog, kuruluşunun ardından ABD'nin ülkesine verdiği desteğe işaret ederek, İsrail'in, Yahudiler, Müslümanlar, Hristiyanlar, Dürziler ve Çerkezlerin bir arada olduğu, farklı görüşleri barındıran bir demokrasiye dönüştüğünü savundu.
İran vurgusuKonuşmasının önemli bir kısmını İran'a ayıran Herzog, "İsrail ve ABD'nin şu anda belki de karşı karşıya olduğu en büyük zorluk, İran'ın nükleer programıdır. Hiç şüphe yok ki İran, barışçıl amaçlarla nükleer enerji elde etmeye çalışmıyor." ifadesini kullandı.
Herzog, İran'ın nükleer faaliyetlerinin Orta Doğu ve ötesinde istikrara karşı tehdit oluşturduğunu söyledi.
İran'ın nüfuzu altında olan ülke ve bölgelerin tam anlamıyla bir yıkım yaşadığını ileri süren Herzog, "Bunu Yemen, Gazze, Suriye ve Irak'ta gördük. İran, Orta Doğu ve ötesine nefret, terör ve ıstırap yaydı, Ukrayna'daki yıkıcı ateşe ve acıya yakıt ekledi." diye konuştu.
Herzog, İran'ın bölgedeki vekilleriyle İsrail devletini yok etme ve Yahudileri öldürmeye çalıştığını savundu.
İran'ın nükleer silah inşa etme kapasitesine sahip bir devlet olmasına izin vermenin kabul edilemez olduğunu belirten Herzog, İsrail ve ABD'nin İran'ın uluslararası güvenliğe yönelik tehdidini önlemek için güçlü bir şekilde hareket etmesi gerektiğini dile getirdi.
Herzog, ülkesinin bu konuda kararlı olduğunu vurguladı.
Arap ülkeleriyle normalleşmeHerzog, ABD'nin İsrail ile komşuları arasında aracılık ettiği barışın "Orta Doğu'da devrim yarattığı" görüşünü ifade etti.
Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn ve Fas ile imzalanan Abraham anlaşmalarının ülkesi ve bölge için olumlu katkı sağladığını söyleyen Herzog, şöyle devam etti:
"İsrail, bölgede ve İslam dünyasının önde gelen ülkelerinden biri olan Suudi Arabistan Krallığı ile İsrail arasında barışçıl ilişkiler kurmaya yönelik çalışmaları için ABD'ye teşekkür ediyor. Bu anın gelmesi için dua ediyoruz. Bu, Orta Doğu'da ve genel olarak dünyada tarihin akışında büyük bir dönüşüm olacaktır."
Filistin konusuİsrail'in Filistinli komşularıyla bir gün barış yapmasını derinden arzuladığını dile getiren Herzog, ülkesinin barış yönünde adımlar attığını savundu. Herzog, diğer yandan barışın elde edilememesinde şiddet ve teröre destek verdiğini iddia ettiği Filistinlileri suçladı.
İsrail Cumhurbaşkanı, "İsrail-Filistin ilişkilerini çevreleyen derin siyasi farklılıklara ve sayısız zorluklara rağmen, ki ben bunları görmezden gelmiyorum, örtülü veya açık bir şekilde teröre göz yumulurken veya terör meşrulaştırılırken barıştan söz edilemeyeceği açık olmalıdır. Gerçek barış şiddete dayanamaz." dedi.
Eleştirilere "antisemitizm" yanıtıHerzog, İsrail politikalarını eleştiren bazı ABD'li milletvekillerini kastederek şunları söyledi:
"Bu meclisin saygın üyeleri tarafından ifade edilenler de dahil, arkadaşlar arasındaki eleştirileri önemsemiyor değilim. Her zaman kabul etmek zorunda olmasam da özellikle arkadaşlardan gelen eleştirilere saygı duyuyorum. Ancak İsrail'e yönelik eleştiriler, İsrail devletinin var olma hakkının reddi çizgisini aşmamalı. Yahudi halkının kendi kaderini tayin hakkını sorgulamak meşru bir diplomasi değil, antisemitizmdir."
Herzog, bu kapsamda Antisemitizmle Mücadele Ulusal Stratejisi'ni yayımlayan ABD Başkanı Joe Biden'ı övdü.
Yargı reformu tartışmalarında demokrasi vurgusuTartışmalı yargı reformunun ülkesinde neden olduğu huzursuzluğa da değinen Herzog, İsrail'in demokrasisini savundu. Herzog, "İsrail demokrasisinin kusurlarının gayet iyi farkındayım ve en büyük dostlarımızın sorduğu soruların da bilincindeyim." dedi ancak İsrail demokrasisinin güçlü ve dirençli olduğunu ifade etti.
İsrail Cumhurbaşkanı, "Millet olarak ne kadar uzun sürerse sürsün birbirimizle konuşmanın yolunu bulmalıyız. Cumhurbaşkanı olarak, geniş bir kamuoyu mutabakatına ulaşmak ve İsrail devletinin demokrasisini muhafaza etmek ve savunmak için her şeyi yapmaya devam edeceğim." mesajını verdi.
Bazı Demokratlar oturuma katılmadıDaha önce Herzog'un konuşmasını boykot edeceğini söyleyen milletvekili Ilhan Omar ve oturuma katılmamayı planladığını kaydeden milletvekilleri Jamaal Bowman ve Alexandria Ocasio-Cortez'in yanı sıra Rashida Tlaib, Cori Bush ve Bernie Sanders, oturuma katılmadı.
İsrail'in "ırkçı bir devlet olduğunu" dile getiren ancak daha sonra bu konuda özür dileyen milletvekili Pramila Jayapal ise başka bir programıyla çakıştığı gerekçesiyle oturumda bulunmadı.
ABD Temsilciler Meclisinde dün "İsrail'in ırkçı bir devlet olmadığını" belirten ve bu ülkeye destek veren karar tasarısı kabul edilmişti.
Herzog, 1987'de eski İsrail Cumhurbaşkanı olan babası Haim Herzog'un ardından ABD Kongresi'ne hitap eden ikinci İsrail Cumhurbaşkanı oldu.
Herzog'un ağabeyi Michael Herzog da halihazırda İsrail'in Washington Büyükelçisi olarak görev yapıyor.