İspanya: Yardımı haksız yere keserek Filistinlileri 2 kat cezalandıramayız

İspanya Dışişleri Bakanı Jose Manuel Albares, Avrupa Birliği'nin (AB) Filistin halkına yardım sağlamaya devam etmesi ve "halkın Hamas ile bir tutulmaması" gerektiğini belirtti.

Cadena Ser radyosuna konuşan Albares, "Bir terör örgütü olan Hamas'ı, Filistin halkı ve yetkilileriyle karıştıramayız." dedi.

AB Komisyonunun komşuluk ve genişlemeden sorumlu üyesi Oliver Varhelyi'nin açıkladığı Filistinlilere yönelik kalkınma yardımlarının dondurulması kararının "tek taraflı bir karar olduğuna inandığını" dile getiren Albares, karar açıklanmadan önce, kendisine ve diğer üye ülkelerin dışişleri bakanlarına danışılmadığı veya bilgi verilmediğini kaydetti.

Albares, ayrıca Komisyonun, kararı açıkladıktan sonra "hızlı şekilde U dönüşü yaptığına" dikkati çekti.

AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell ile görüştüğünü aktaran Albares, bugün yapılan acil dışişleri bakanları toplantısında konunun gündeme getirilmesini sağladığını söyledi.

Albares, toplantıda konuyla alakalı "ilk konuşanın kendisi olacağını ve İspanya'nın tutumunu net şekilde ortaya koyacağını" belirterek, "Önümüzdeki günlerde ihtiyacımız olan şey daha az yardım değil, Filistinliler için daha fazla insani yardım olacak." ifadelerini kullandı.

Birçok Avrupalı mevkidaşıyla konuştuğunu anlatan Albares, çoğunluğunun "AB ile Filistin arasındaki işbirliğinin sorunlu olmadığına inandığını" dile getirdi.

İspanya'nın Filistinli ve BM yetkilileriyle on yıllardır "titizlikle" çalıştığını ve "paranın nereye gittiği konusunda hiçbir zaman bir sorunla karşılaşmadığını" vurgulayan Albares, Filistin'e yönelik yardımlara ilişkin ülkesinin kabul edeceği tek "gözden geçirmenin", yıkım nedeniyle belirli projelerin finanse edilmesinin sürdürülüp sürdürülmeyeceğine karar vermek olduğunu bildirdi.

Albares, Filistinlilerin her zamankinden daha fazla yardıma ihtiyacı varken AB'nin yardımı kesmesinin "ters etki yaratacağını" savunarak, "Hamas'ın eylemlerini dehşetle izleyen ve barıştan yana olan Filistinlilerin elinden haklarını almış oluruz. Terör eylemlerinin sonuçlarından dehşete düşen insanları, her zamankinden daha fazla ihtiyaç duydukları yardımı haksız yere keserek 2 kat cezalandıramayız." diye konuştu.

Bakan Albares, ayrıca İsrail'de uçuşlar askıya alındığı için dönemeyip "mahsur kalan" turistler için askeri kurtarma misyonu hazırlıklarının sürdüğünü anlatarak, ülkesinin İsrail'de oturanların tahliyesini teklif etmediğini sözlerine ekledi.

AB'nin insani yardımları sürecek

AB'nin Filistin'e yardımları hakkında dün çelişkili açıklamalar yapılmıştı. Varhelyi, toplam 691 milyon avroluk kalkınma yardımı projelerini gözden geçireceklerini, tüm ödemelerin hemen durdurulacağını açıklamıştı.

AB Komisyonunun insani yardımlardan sorumlu üyesi Janez Lenarcic, insani yardımların süreceğini bildirmişti.

Borrell de vadesi gelen ödemelerin askıya alınmayacağını duyurmuş ve "Tüm Filistin halkını cezalandıracak biçimde ödemelerin askıya alınması, AB'nin bölgedeki çıkarlarına zarar verecek ve teröristleri daha da cesaretlendirecektir." açıklamasını yapmıştı.

İsrail-Filistin çatışması

Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı İsrail'e "Aksa Tufanı" adıyla kapsamlı saldırı başlatmıştı.

Gazze'den İsrail yönüne binlerce roket atılırken, Filistinli silahlı gruplar, Gazze-İsrail sınırındaki Beyt Hanun-Erez Sınır Kapısı'na baskın düzenleyerek burayı ele geçirmişti.

Silahlı gruplar, daha sonra buradan İsrail içindeki yerleşim yerlerine girmiş, İsrail ordusu da onlarca savaş uçağıyla Gazze Şeridi'ne saldırı başlatmıştı.

Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail'in saldırılarında Gazze'de 830 kişinin hayatını kaybettiği, 4 bin 250 kişinin yaralandığını duyurmuştu.

İşgal altındaki Batı Şeria'da ise İsrail askerlerinin saldırılarında 19 kişinin yaşamını yitirdiği, yaklaşık 110 kişinin yaralandığı bildirilmişti.

Gazze'den düzenlenen saldırılarda 1000 İsraillinin hayatını kaybettiği, 106'sı ağır 2 bin 806 kişinin de yaralandığı aktarılmıştı.