Bir süredir medyada yer alan ve kamuoyunda tereddütlere yol açan, İsmailağa Cemaatinden iki grup arasında Mekke-i Mükerreme'de yaşandığı iddia edilen elim hadiseden, her duyarlı Müslüman gibi biz de fevkalade müteessir olmuş bulunmaktayız.
Öncelikle bilinmelidir ki; ısrarla sürdürdükleri fitne, fesad ve istismar faaliyetleri dolayısıyla, bizzat Efendi Hazretlerimiz tarafından cemaatle ilişiği kesilen ve "Fatih Medreseleri" ve "Masum Bayraktar" adıyla faaliyetlerine devam eden bu fesad çevresinin, tarafımızdan pek çok kez İsmailağa Cemaatinin merkezu00ee iradesi, faaliyetleri, ru00fbhu ve manası ile hiçbir münasebetlerinin bulunmadığına dair kamuoyuna açıklamalar yapılmıştır ve huku00fbku00ee takipler de halen devam etmektedir.
Son olarak, yaşanan bu vahim hadisenin de zaman ve mekan u00eetibariyle İslamu00ee hassasiyet ve şuura sahip insanların asla fırsat vermeyecekleri yer ve zamanda yaşanmış olması da her türlü u00eezahtan varestedir.
Hadisenin mahiyetine gelince;Cemaatimize yakınlıkları ve manevu00ee bağlılıkları ile bilinen Kıyam-Der mensuplarına karşı Masum Bayraktar taraftarlarının kışkırtması, tacizi ve taarruzlarıyla yaşanan arbedenin, camiamız ve cemaatimizle hiçbir münasebeti olmadığı gibi camiamızın u00eetibarına ve hükmu00ee şahsiyetine zarar verici olduğu ve duyarlı insanlarımızda endişeye yol açtığı açıktır.
Kıyafetleri ve ifade tarzları ile zihinlerde İsmailağa Cemaatini temsil ve ilzam edici oldukları düşüncesi ve hissiyatını uyandırmaya çalışanların sebep oldukları fitne ve fesadın en tehlikelisi şüphesiz ki; bugünlerde cemaat muhalifliğini bu yanlış örnekler üzerinden bütün cemaatlere teşmu00eel etmek isteyen kötü niyetli istismarcılara aradıkları fırsatları cömertçe sunmuş olmalarıdır.
Bu ancak taammüden yapılacak kadar vebali ödenemeyecek vahim bir hatadır.Cenab-ı Mevla'dan bütün mü'minlere feraset ve basu00eeret niyaz ediyor ve bu açıklamayı zaru00fbru00ee gördüğümüzü ifade etmek istiyoruz.
İSMAİLAĞA CAMİİ İLİM VE HİZMET VAKFI