İsmailağa Cemaati''nden 23 Haziran seçimlerine ilişkin açıklama

İsmailağa Cemaatinden yapılan açıklamada, "Vatana ve millete adanmış bir ömür, 17 senelik hizmet aşkı tecrübesiyle yakınen tanıdığımız: Cumhur ittifakı İBB başkan adayı Binali Yıldırım’a oyumuzu vermemiz gerektiği inancındayız" denildi.

İsmailağa Cemaati, 23 Haziran İstanbul seçimine dair açıklamada bulundu. İstişare Heyetinin Mehmet Talu imzalı açıklaması şu şekilde:

(17 Şevval 1440 – 20 Haziran 2019 Perşembe Teheccüd vakti)

Muhterem kardeşlerim!

Şu geri kalan ömrümüzün Rabbimizin razı olduğu ve kabul ettiği kâmil iman ve o imanın gereği olan Salih amel, ibadet ve itaatle birlikte sıhhat, afiyet ve ferahlık içerisinde geçirilmesinin duası, temennisi ve niyazı ile sizi kalbî muhabbetlerimizle selâmlıyoruz:

السلام عليكم و رحمة الله و بركاته

Öncelikle dua ediyoruz ki: 23 Haziran 2019 İstanbul Büyükşehir BelediyeBaşkanı seçimleri milletimize, ülkemize ve devletimize hayırlar ve güzellikler getirsin. Âmin. Ya Rabbi! Zarar vermek isteyenlere sen fırsat verme. Âmin.

23 Haziran 2019 İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçimleri dolayısıyla, bize: “Oyumuzu hangi başkan adayına vereceğiz, Ne yapacağız?” soruları çokça sorulur oldu.

“Kim ne der” kaygısı taşımadan, sadece Allah Teâlâ’ya vereceğimiz hesabı düşünerek soranlara diyoruz ki:

Vaki 31 Mart seçimi iptal edilip seçim kararı ve tarihi ilan edildiğinden bu yana, seçime katılacak olan parti ve adaylarının:

1- Bu güne kadar yaptıklarını,

2- Meydanlardaki konuşmalarını,

3- Ve yapılan ittifakları dikkate aldığımızda:

"OYUMUZ, CUMHUR İTTİFAKI ADAYI BİNALİ YILDIRIM'ADIR"

Mesele: “VATAN, MİLLET, DİN VE DEVLET” olduğunda: Şu veya bu gerekçelerle, haklı veya haksız, yerli veya yersiz bir takım mülahazaları bir tarafa bırakarak:

1- Bu güne kadar ülke ve millet olarak maddî ve manevî kazanımlarımızın kaybetmemesi için. Bunları inkâr etmek ya da küçümsemek en hafif tabiriyle “nankörlük” olur.

2- Bu kazanımlarımızın devamının, güven ve istikrarın sağlanması için. Çünkü yapılanlar, yapılacakların teminatıdır.

3- Mazlum İslâm dünyasının umudunu yitirmemesi için.

4- Ülkemize zarar vermek isteyenlere fırsat verilmemesi için:

5- Vatana ve millete adanmış bir ömür, 17 senelik hizmet aşkı tecrübesiyle yakınen tanıdığımız:

Cumhur ittifakı İBB başkan adayı BİNALİ YILDIRIM’a

Oyumuzu, vermemiz gerektiği inancındayız. Rabbim muvaffak eylesin. Âmin.

Ak Parti ve MHP’ye ye gönül vermiş mütedeyyin kitlelerin hassasiyetlerini rencide eden, bu yüzden de o kitleleri oy verme konusunda yeniden düşünme noktasına getiren bir kısım icraatlar, söylemler, ihmaller sebebiyle, bazı kimseler: “Ders olsun, şefkat tokadı olsun diye, bu sefer oy vermeyeceğiz” diyorlar. Bu, kesinlikle doğru değildir.

Çünkü biz Cumhur ittifakı ve İBB başkan adayı BİNALİ YILDIRIM tamamen artıdır. Hiç eksisi yoktur demiyoruz. Fakat her iki aday ve partilerinin, arkalarındaki ittifaklarının her yönüyle eksi ve artılarını göz önüne getirdiğimizde Cumhur ittifakı ve İBB başkan adayı BİNALİ YILDIRIM’ın eksilerinin daha az, artılarının daha fazla olduğu gerçeği, hakikatı açık ve net bir şekilde görülecektir.

Vaki bir eksiğe takılıp oy vermemenin vehamet ve felaketini görünce: “Eyvah! Biz neticenin böyle olmasını istemezdik, böyle olabileceğini düşünemedik, çok pişmanız” demenin hiçbir faydası olmayacaktır.

Tıpkı Cennet mekân Sultan Abdülhamid döneminde ve günümüzde Mısır’da olduğu gibi.

Cennet mekân Sultan Abdülhamid’in düşürülmesi için çalışan karşıtlarına destek veren zamanın çok sayıda saygın kalem ve yöneticiler, Cennet mekân Sultan Abdülhamid düşürüldükten sonra onlar da aynı zulme maruz kalarak canlarını kurtarmak için Vatanı terketmek, Türkiye’den kaçmak mecburiyetinde kaldılar.

Tarih tekerrür etmesin diyoruz, ama ediyor. İşte MISIR.

Merhum şehid Mursi, İHVAN hareketinin Cumhurbaşkanı adayı oldu. Daha iktidarının altıncı ayında iken, TAHRİR meydanında binlerce kişinin kamp kurarak MURSİ’nin iktidardan indirilmesini için, siyasi rakiplerinin çok dışında olmak üzere, Mursi’ye iktidarda kalmasına imkân vermeyen ve O’nu iktidardan indirilmesini sağlayan sözüm ona iki İslami kesim vardı:

1- Selefilerin nur partisi,

2- İhvani musliminden ayrılıp, yeni parti kuran EBULFUTUH ve arkadaşları.

"Askeriyeye çanak tuttular"

Bu iki kesim, Mursi iktidarına karşı, askeriyeyi desteklediler. Mursinin düşürülmesi için “Uluslararası İslam düşmanı platformların temsilcisi” iddiasını ortaya attılar. Batı yanlısı güçler ile onların temsilcisi durumundaki Askeriye’ye hem çanak tuttular, hem de bunu imani bir sorun yaptılar.

"Mursi'yi devirdiler ve binlerce Müslümanın hapse girmesini sağladılar"

Sonuçta Mursiyi devirdiler ve binlerce Müslümanın hapse girmesini sağladılar. Sonra da, destek verdikleri ve koalisyon yaptıkları güçler, onları da hapse attı. Mursi’yi batının oyuncağı ve Mısır’ı şeriattan uzaklaştırmak için getirilmiş proje olduğunu iddia eden ve kendilerine sunulan batı patentli hareketlere “ALLAH RIZASI İÇİN” katılan kesimler, sonradan pişman oldular.

Yukarıda adı geçen EBULFUTUH: “Bu hale gelmesini hiç ister miydik?” diyerek pişmanlığını dile getirmiştir. Ama ne fayda?

Mısır’da yüzlerce ve binlerce Müslümanın öldürülmesi süreci başlatıldı. Mursi, bu gün yaşasaydı, muhtemelen yine sözkonusu Müslüman kardeşlerimiz, O’nun iktidarının düşürülmesini itikadi bir sorun olarak görür ve alaşağı edilmesi için “ALLAH RIZASI İÇİN DİRENME” iddiasıyla elinden geleni yaparlardı.

Şu anda ise, üzüntülerini dile getiriyorlar, geçmişte işbirliği yaptıkları zalimlere lanet okuyorlar. Şu anda bazı dini (?) inancı olan şahısların ve sözüm ona cemaatlerin yaptığı hiç te farklı değil. Bundan dolayı büyük üzüntü duyuyoruz. ALLAH basiret ve hidayet lütfeylesin. Âmin.

"BU AÇIKLAMAMIZI 'AK PARTİ SÖZCÜLÜĞÜ' OLARAK ALGILAMAYA ÇALIŞANLARA MESAJ..."

Bu açıklamamızı “siyasî bir tutum olarak Ak Parti sözcülüğü” şeklinde algılamaya ve bu algı üzerinden “saldırı” moduna geçmeye hazırlananlara da diyoruz ki: İnsafı elden bırakmayınız. Şu yalan dünyada hangimiz kaç gün daha yaşayacak, bilmiyoruz. Bu gün toprağın üstündeyiz, fakat yarın altında olabiliriz. Yaptıklarımızdan, yazdıklarımızdan ve konuştuklarımızdan harfiyen sorumluyuz. Unutmayalım ki, biz kardeşiz, siyasetçi değiliz, kendi adımıza siyasî bir beklentimiz de yok. Siyasetle de, siyasetten dünyalık devşirenlerle de hiç bir münasebetimiz yoktur, hiçbir zaman olmaz da.

Maksadımız sadece bu seçim dolayısıyla, bize: “Oyumuzu kime vereceğiz, Ne yapacağız?” diye soru soranlara, şu veya bu gerekçelerle tereddüt içinde olanlara yardımcı olmak. Emanetin geri alınacağı zamana kadar görevimiz olan hakkı-hakikati ikame etmek. Hepsi bu kadar.

Bahçeli'ye teşekkür!

Bu arada gerek bu seçim ittifakında ve gerekse Ülkemizin geçirdiği terör, gezi olayları ve 15 Temmuz fetö hain darbe girişimi gibi kritik dönemlerde, mesele: “VATAN, MİLLET, DİN VE DEVLET” olunca, her şeyi bir tarafa bırakarak “Millî bir duruş” sergileyen Sayın Devlet BAHÇELİ ve Partisine de teşekkürü bir borç biliriz.

Yapılacak olan bu 23 Haziran 2019 İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçiminin Devletimize ve Milletimize hayırlara vesile olması için Cenâb-ı Hakk’a dua ve niyaz ediyoruz.

Cenab-ı ALLAH, önümüzdeki bu 23 Haziran 2019 İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçiminin, Türkiye’mizin, İslâm Âlemi’nin kurtuluşu ve bizim iki cihan saadetimize vesile kılsın. Âmin.