Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, himayelerinde gerçekleştirilen ve İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ile Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğünce (BYEGM) The Grand Tarabya Otel'de düzenlenen "Hukuk ve Medya Bağlamında Uluslararası İslamofobi Konferansı"nın açılışında yaptığı konuşmada, "Aynı zamanda, birlikte yaşama düşüncesine karşı; nefret, dışlama, yabancı düşmanlığı, ırkçı söylem ve eylemlerde de ciddi anlamda artışlar olmaktadır. Son derece sinsi şekilde ilerleyen ırkçılık, ayrımcılık, köktencilik, aşırılık gibi sorunlar adeta toplumlara ölümcül bir virüs gibi nüfuz etmeye çalışıyor. İşte bu virüslerden birisi de İslamofobidir" diye konuştu.
İslamofobinin, İslam'ın ve dolayısıyla Müslümanların, Batı toplumları için potansiyel bir tehdit olduğu algısına dayanan bir "nefret ideolojisi" olarak yaygınlaştığına işaret eden Arınç, şunları kaydetti: "Konferansın hemen başında çok başarılı bir sunum gerçekleştirildi. Burada gördüklerimiz bizi etkiledi ve doğrusu korkuttu. Siyatçilerinden, medyada ve sokak gösterilerinde yapılan davranışlar ve sözler işin hangi boyuta geldiğini doğrusu açıkça gösterdi. İslamofobinin nasıl ve ne zaman ortaya çıktığı tartışılsa da, geçmişten kalan bazı izler taşımakla birlikte bu kavramın kullanımı ve politik izdüşümleri son yüzyılda ortaya çıkmıştır. Modern dönemde farklı yönleriyle ortaya çıkan İslamofobi, aynı zamanda bir baskı aracıdır. 'İslam ve demokrasi yan yana gelmez' teorisinden beslenen bu baskının ana hedefi, İslam ve demokrasiyi birlikte özümseyen coğrafyaların sorun adacıklarına dönüşmesidir."