İş eşkıyalığa gidiyor

Bugüne kadar devam eden eylemlerde 280 işyeri, 6 kamu binası, 103 polis otosu, 207 özel araç, bir konut ve polis merkezi ile 11 AK Parti binası zarar gördü. Bem-Bir-Sen Genel Başkanı Mürsel Turbay, "Marjinal gruplar, iç ve dış provokatörler, sosyal medya korsanlarının katılımıyla olaylar çığırından çıktı. Kamu ve özel mallara kinle saldırılıyor" dedi.

KENAN ADEM KIZILAĞIL/ ANKARA

Yaklaşık bir haftadır yurdun büyük bölümünde yapılan Gezi Parkı eylemlerinde bilanço ağır oldu. Birçok kamu malına zarar veren eylemciler faturayı vatandaşa kesti. Bugüne kadar devam eden eylemlerde 280 işyeri, 6 kamu binası, 103 polis otosu, 207 özel araç, bir konut ve polis merkezi ile 11 AK Parti binası zarar gördü.

Yasal hak olan protesto hakkını kullanmak yerine sokakları kırıp döken, otobüs duraklarını ve reklam panolarını talan eden, otobüsleri ateşe veren, esnafın dükkanlarını yağmalayanlar eylemciler masum gösterilmekle birlikte kahraman ilan ediliyor. Ama bu yaşanan ekonomik zararın hesabı yine masum vatandaşın cebine kesiliyor.

70 milyon lira milletten kesilecek

Cumartesi ve pazar günü Ankara'da Kızılay'da saatlerce hak arama özgürlüğü için gerekli izin verildiğini hatırlatan İçişleri Bakanı Muammer Güler, buna rağmen çevreye verilen saldırıların durmadığını belirtti. Güler, olaylarda, "280 iş yeri, 6 kamu binası, 103 polis otosu, 207 özel araç, 1 konut, 1 polis merkezi ve 11 ak parti hizmet binası. Bunlara verilen zararları ve 70 milyonu aşan zararları da görmemiz gerekiyor" dedi.

Eylemcileri taşıyan ambülansa saldırdılar

Eylemler sadece bu bilanço ile sınırlı kalmadı, sağlık hizmeti, veren doktorlara ve hemşirelere saldırıların düzenlenmesinin yanında İstanbul'da 17 tane ambulans tahrip edildi. Ankara'da 10 civarında ambulans kullanılmaz hale getirildi. Eylemciler kendi arkadaşlarını taşıyan ambulanslara bile tahammül edemeyerek, ambulanslar tahrip etti.

Provokatörler devreye girdi

Taksim Gezi Parkı protestolarının, provokatörlerin işin içine dahil olmasıyla birlikte ülke geneline yayılmak istenmesi ve özellikle Taksim ve Kızılay'ın yakılıp yıkılarak yerle bir edilmesine tepki gösteren Belediye ve Yerel Yönetimler Sendikası (Bem-Bir-Sen) Genel Başkanı Mürsel Turbay, demokrat olmanın zor zamanların sınavı olduğuna dikkat çekerek, "Demokratik yollarla hak arayanları destekleriz ancak sokak terörü ve provokasyona asla pirim vermeyiz" dedi.

Kin ve nefretle eylem olmaz

Bugün ülkemizin içinde bulunduğu ve hepimizin şapkasını önüne alıp bir kez daha düşüneceği bir sürecin yaşandığına dikkat çeken Turbay, kamu malına verilen zararların eylem değil eşkıyalık olduğunu söyledi. Turbay, sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Taksim Gezi Parkı'nda, nakledilecek birkaç ağacın sökülmesini protesto etmek üzere meydanlara çıkan ve demokratik bir hakkı savunan eylemcilere, marjinal grupların, iç ve dış provokatörlerin, sosyal medya korsanlarının ve kimi siyasi partilerin dahil olması ile olayların çığırından çıktığını, bu olayların ülke genelinde marjinal gruplar eliyle yaygınlaştırmak istendiğini, kamu ve özel mallara hangi çeşit bir kinle saldırıldığını, ortalığın yangın yerine çevrildiğini gördük. Demokratik haklarla meydanlara inenlere, provokatörlerin topluluk psikolojisi ile eylemler amacından saptırıldı."