İş dünyasında yetişmiş eleman krizi kapıda

Emek yoğun sektörlerde eleman açığı sorunu devam ederken, iş dünyası nitelikli ve dengeli bir istihdam piyasasının ekonomik kalkınma için kritik olduğunu vurguluyor. İstanbul Ticaret Odası'nın istihdam raporunda, mavi yakalı personel ihtiyacının sürekli bir sorun haline geldiğine dikkat çekildi.

İstanbul Ticaret Odası Stratejik Araştırmalar Merkezi (İTOSAM) tarafından "İstihdamı Kazanmak: Firmaların Çalışan İstihdamında Yaşadığı Sorunlar ve Çözüm Önerileri" başlıklı rapor yayımlandı.

Oda'dan yapılan açıklamaya göre, raporda, Türkiye'nin, kapsayıcı bir ekonomik kalkınma serüveni için daha nitelikli ve dengeli bir istihdam piyasasına ihtiyaç duyduğu vurgulandı.

Mavi yakalı çalışan istihdamında yaşanan sorunların arasında teknik eğitim sistemindeki yapısal sorunlar ve imaj-statü problemlerinin ön planda bulunduğu ifade edilen raporda, beyaz ve gri yakalı çalışanlarda ise yükseköğretim sistemindeki yapısal sorunların ve teknolojik açığın öne çıktığı belirtildi.

İstanbul’un Türkiye’deki toplam istihdamın yüzde 20’sini barındırdığına dikkat çekilen istihdam raporunda, işveren tarafından ilan edilmiş ve doldurulmayı bekleyen "açık işlerde" mavi yakalı mesleklerin ciddi bir hakimiyeti olduğu görüldüğü kaydedildi.

Temelde zanaatkarlar, operatörler ve montajcılardan oluşan orta vasıflı mavi yakalı mesleklerdeki "açık iş" payının işsiz payından daha yüksek olduğuna işaret edilen raporda, "İş beğenmeme olgusunun ülkemizde temelde bu mesleklerde yaşandığı söylenebilir." değerlendirmesine yer verildi.

'Mavi yakalı çalışan ihtiyacı süreklilik arz ediyor'

İstihdam raporunda anket yapılan firmaların görüşlerine de yer verildi.

Lojistik sektöründe faaliyet gösteren bir firmanın, mavi yakalı çalışan bulmada da mevcut mavi yakalı çalışanları elde tutmada da önemli sorunlar yaşadığını ifade ettiği aktarılan raporda, şunlar kaydedildi:

"Firmaya göre üniversite mezunları ‘dört yıllık üniversite bitirdim, bu mavi yakalı işi nasıl yapayım’ diye bir yaklaşım içinde olma eğilimindedir. Öte yandan, firmaya göre mevcut mavi yakalı çalışanlar da yüzde 10 gibi görece ufak bir ücret farklılığı nedeniyle toplu bir şekilde başka bir firmaya kolayca geçebilmektedir. Tekstil sektöründe faaliyet gösteren bir firma ise mavi yakalı çalışan bulamadıklarını ifade etmektedir. Bu durumun özellikle İstanbul’da geçerli olduğunu ve bu nedenle üretimi belli oranda Anadolu’ya kaydırdıklarını ifade etmektedir. İmalat sektöründe faaliyet gösteren bir firma ise gençlerin (mavi yakalı) işlere ‘ilgi göstermediğini’, vasıflı mavi yakalı çalışan bulmanın zor olmasının yanı sıra yetiştirecek eleman bulmakta da ciddi sorunlar yaşadıklarını ifade etmiştir."

İmalat sektöründe faaliyet gösteren ve ankete katılan bir başka firmanın da "kalifiye (mavi yakalı) personel ve ‘vasıflı usta’ bulmanın çok zor olduğunu, bu nedenle kriterleri gevşetmeye başladıklarını dile getirdiği belirtilen raporda, şu ifadeler kullanıldı:

"Dahası, işe başlayanların bir kısmının da işi ağır bulmalarından dolayı ‘üç-beş gün’ çalıştıktan sonra işi bırakıp gittiklerini belirtmektedir. Yine, vasıflı çalışanları elde tutabilmek için ‘her türlü problemlerini çözmeye’ ve olabildiğince iyi ücret vermeye çalıştıklarını belirtmektedir. Öyle ki ‘usta kaynakçı’ 10 yıllık bir bankacıdan daha yüksek maaş almaktadır. Hizmetler sektöründe faaliyet gösteren bir firma da 'teknik personel' bulmakta sıkıntı yaşadıklarını ve 'elemanların vasıf kazandıktan sonra yaptıkları ilk işin kaçmak' olduğunu ifade etmektedir. Firma vasıflı veya yetiştirilmek üzere mavi yakalı çalışan ihtiyacının süreklilik arz ettiğini belirtmektedir. Yine başka bir firma da teknik alanlarda vasıflı eleman bulmakta sıkıntı yaşadıklarını belirtmektedir."

Raporun sonuç bölümünde ise "Çalışanlar-firmalar-toplum üçgeninde ortaya çıkan bu kaybet-kaybet-kaybet sarmalının kazan-kazan-kazan iklimine çevrilebilmesi için çok boyutlu ve kapsamlı bir istihdam stratejisinin, politikasının, planının geliştirilmesi ve atılacak kısa, orta, uzun vadeli somut adımların belirlenmesi, programlanması ve atılması gerekmektedir." denildi.