Mahmud Ahmedinejad iki görev döneminin ardından 2013'te İran'dacumhurbaşkanlığı seçimine artık aday olamazken ve yerini ılımlı bir isim olan HasanRuhani alırken, tüm dünya hep birlikte rahat bir nefes almıştı. Çünkü sert çizgideki Tahran yönetimi, İran ve uluslararası toplum arasındaki cepheleşmeyi daha da keskin hale getirmişti. İran'ın nükleer programıyla ilgili tartışma çıkmaza girmiş, Tahran dış politikada tecrit edilmiş ve İran ekonomisi de dibe vurmuştu. Ve Ahmedinejad, Batı veİsrail karşıtı söylemleriyle tansiyonu giderek yükseltiyordu. Ahmedinejad'ın ikinci kez cumhurbaşkanlığına seçilmesi ise ülkede kitlesel protesto gösterilerine neden oldu ve seçimlere hile iddiaları karıştı. Çalkantılı bir dönemin ardından 2013 yılındaki cumhurbaşkanlığı seçimlerini Ruhani ezici bir çoğunlukla kazandı ve bu tartışmalar geride bırakıldı.
Ahmedinejad zaten kendisinin siyasetten çekilmek ve üniversitedeki öğretim üyeliği görevine geri dönmeyi istediğini açıklamıştı. Görev döneminin son günlerinde de bu yönde adımlar atmıştı. Kültür Devrimi Yüksek Konseyi, Ahmedinejad'a Tahran'da kendiüniversitesini kurması için izin vermişti. Ancak Ahmedinejad'ın üniversite kurma planı mali nedenlerle başarısızlığa uğradı. Yeni İran yönetimin Ahmedinejad'ı engellemiş olması da ihtimal dahilinde. Yüksek Devrim Konseyi Başkanı Ali Hamaney, parlamento ve Devrim Muhafızları Konseyi arasındaki anlaşmazlıklara aracılık eden organ olan Uzlaştırma Konseyi'ndeki görevine de son verdi.
Ahmedinejad'ın sesi yıllar sonra yine duyulmaya başlandı. Son haftalarda taşrada boy gösteren Ahmedinejad coşkulu taraftarları ile bir araya geliyor, konuşmalarında da sık sık İran'la uluslararası toplum arasında yapılan nükleer anlaşmayı hedef alıyor.Berlin'de yaşayan İran asıllı yazar Bahman Nirumand, Ahmedinejad'ın yaptığı konuşmalarla ilgili şunları anlatıyor: "Ahmedinejad Ruhani hükümetini sert bir dille eleştiriyor. İslam Cumhuriyeti'nin yanlış yolda olduğunu, devrim ilkelerine ihanet edildiğini ve Ruhani'nin ülkeyi yolundan saptırdığını söylüyor."
Ahmedinejad'ın yeniden kamuoyunun karşısına çıkması ve konuşmalar yapması bir tesadüf olmamalı. İran'da 2017 yılında yeniden cumhurbaşkanlığı seçimleri yapılacak. Gözlemciler Ahmedinejad'ın yeniden adaylığını koyabileceği kanısında. Eski bir hükümet sözcüsünün yetkili seçim kurumuna başvuruda bulunmayı hazırlandığı belirtilirken, "Şargh" gazetesi de Ahmedinejad'ın büyük bir geri dönüş kampanyası hazırladığını iddia ediyor.
Geçen ilkbaharda parlamento seçimlerinde aldıkları yenilginin ardından sertlik yanlıları bir sonraki seçimler için güçlü bir aday arayışı içindeydi. Muhafazakarların bir bölümünün umudu yeniden Ahmedinejad'da aradığı belirtiliyor.
Ekonomide kötüleşme onun için şans mı?
İran'da şimdiki hükümetten hayal kırıklığına uğrayanların sayısı da artıyor. Birçok İranlı, yaptırımların kaldırılmasıyla ekonomide iyileşme olacağı umudu taşıyordu. Nirumand, "Ancak öyle olmadı. Bankaların maliyeti üstlenmeye hazır olmaması nedeniyle Batılı yatırımcılarla yapılan anlaşmalarda hiçbir ilerleme sağlanamadı" diyor.
Yaptırımların bir kısmı da hala devam ediyor. Ayrıca ABD Dışişleri Bakanlığı'nın geçen hafta açıkladığı yıllık rapora göre İran hala dünya genelinde terörizme destek veren ülkeler arasında sıralandı. İran'daki güvensizliğe işaret eden Heinrich Böll Vakfı'ndan Bahman Nirumand sözlerini söyle sürdürüyor: "İran'da her şey muhafazakar basın tarafından büyütülerek aktarılıyor. Devrim lideri Hamaney de sık sık ABD'ye güven konusunda uyarıyor. Hamaney, 'Amerikalıların istediklerini yaparsak, bizden daha fazlasını isteyecekler' diyor."
2009'daki seçimlerin ardından seçimlere hile karıştığı gerekçesiyle kitlesel protesto gösterileri düzenlenmişti
Ahmedinejad da ülkede yaşanan bu hayal kırıklığından faydalanmak istiyor gibi görünüyor.
Ahmedinejad'ın cumhurbaşkanlığı bilançosu
İran'da işlerin Ahmedinejad yönetimi altında daha iyi gideceğini düşünmek için bir neden yok. Nirumand, Ahmedinejad'ın cumhurbaşkanlığı bilançosunun oldukça kötü olduğuna dikkat çekerek "Cumhurbaşkanlığının ilk dört yılında petrol gelirleri inanılmaz yüksek olmasına rağmen ekonomiyi büyük zarara uğratmıştı" diyor. Nirumand, Ahmedinejad'ın 2005'te milyonlarca istihdam alanı yaratacağı, enflasyonoranlarını düşüreceği gibi iç politikaya verdiği sözleri de tutmadığını ifade ediyor. Hem uluslararası yaptırımlar hem de hükümetinin başarısızlığı nedeniyle İran ekonomisi 2013'te ağır bir resesyona sürüklendi. Enflasyon yüzde 30'a, işsizlik de yüzde 12'ye yükseldi.
Ahmedinejad'ın taşrada çok sayıda taraftarı olduğunu ifade eden Bahman Nirumand, ayrıca parlamento ve toplumda birçok muhafazakarın ona karşı tavır aldığına işaret ediyor. Ahmedinejad döneminde nükleer müzakerelerin başmüzakerecisi olan Meclis Başkanı Ali Laricani, Ahmedinejad'ın karşıtlarından biri. Laricani, Ahmedinejad'ın olası adaylığı ile ilgili olarak "İki görev döneminde başarılı olmayan birinin 2017'de cumhurbaşkanlığı seçimlerine katılması İranlılar açısından cazip bir fikir değil" diye değerlendiriyor.
Nirumand, ilk görev döneminde Ahmedinejad'a destek veren Hamaney'in de Ahmedinejad'ın adaylığına mesafeli yaklaştığını belirtiyor. Nirumand, "Ahmedinejad'ın tekrar seçilebileceğini düşünmüyorum. Bu ülkenin dış ve iç politikasında bir değişiklik anlamına gelir ki bu da ülkenin tamamı için bir felaket olur. Ancak böyle bir şey olacağına inanmıyorum" görüşünü dile getiriyor.