Forreign Affairs Dergisi'nin Eylül-Ekim 2021 sayısı için İranlı akademisyen Muhammed Ayetullahi Tabaar tarafından kaleme alınan "Iran's War Within" (İran'ın Kendi İçinde Savaşı) başlıklı makalede İbrahim Reisi'nin cumhurbaşkanı seçilmesinin İran için ne anlama geldiği ve İran'ın geleceği ele alındı.
Tabaar şu değerlendirmelerde bulundu:
- İran devrimle beraber yönetime geçen dini lider-cumhurbaşkanlığı ikileminde hep bir güç mücadelesine tanık oldu. Şu anki dini lider Ali Hamaney dahi cumhurbaşkanı olduğu 1981-1989'da o dönemki dini lider Humeyni ile güç mücadelelerine girdi.
- 1989'da Hamaney dini lider olduğunda cumhurbaşkanı olan Rafsancani ile zamanla arasında bir güç mücadelesi yaşandı. 1997'de cumhurbaşkanı olan Muhammed Hatemi döneminin başları ise dini lider-cumhurbaşkanı rekabetinin en ayyuka çıktığı dönem oldu. Ahmedinejad ve Ruhani de pek çok kez Hamaney ile gerginlikler yaşadılar.
- Yeni seçilen cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ise Ali Hamaney'in dini liderlik makamına oturduğu 1989'dan bu yana Hamaney'e tartışmasız derecede en sadık olan isim olarak görülüyor. Çünkü Reisi cumhurbaşkanlığı makamıyla yetinmek yerine Hamaney'in ardılı olarak, İran'da gerçek söz sahibi olan dini liderlik makamını hedefliyor.
- Bu sebeple Reisi'nin rakibi Hamaney değil Hamaney'in yeri boşaldığında dini liderliğe aday olacak kimseler. Reisi Hamaney ile uyumlu çalışır ve ona itaat ederse 82 yaşını dolduran ve hastalıkları olduğu bilinen Hamaney'in dini liderliğe kendisini vasiyet edeceğini umuyor.
- Bu açıdan İran'da devrim sonrasında ilk kez dini lider-cumhurbaşkanı rekabetinin sona erdiği söylenebilir. Fakat bu İran rejiminin sorunlarının bittiği anlamına gelmiyor. Yolsuzluk, kötü yönetim, yaptırımlar ve pandemi nedeniyle İran'da büyük bir ekonomik kriz yaşanıyor. Özellikle 2018'den bu yana İran halkının refah seviyesi keskin bir biçimde düşmüş durumda. Son cumhurbaşkanlığı seçimlerine düşük katılım da ortaya koyuyor ki İran halkı git gide rejimden kopuyor, muhalefetini rejim içinde yürütmekten ümidini kesiyor. Bu da seçimi kazanan muhafazakarların aslında daha büyük bir kayıpta ve tehlikede olduğunu gösteriyor.
- Hamaney, istediği tarz bir cumhurbaşkanını bulmuş olabilir. Fakat İbrahim Reisi tüm İranlıların cumhurbaşkanı olmaktan oldukça uzak bir profilde. Muhafazakarların bile tümünü temsil etmeyen bir çizgide, sadece Hamaney'in sözcüsü gibi algılanıyor. Böyle bir politik duruşun üzerine Reisi döneminde ekonomik krize bir çözüm üretilememesi durumunda İran'da rejim değişikliğinin devrimden bu yana en gerçekçi dönemine gireceği söylenebilir.
Kaynak: Mepa News