Irak'ın Salahaddin vilayetine bağlı Samarra kentinde bulunan Büyük Samarra Camisi'nin adının değiştirilmesi Sünni siyasetçi ve din adamlarının tepkisine neden oldu.
Camiye ilişkin kararlarda yetki verilen Şii Vakfına bağlı Askeri Külliye Kurumu, 7 Mart Salı günü caminin adını Şiilerin kayıp imam olarak ifade ettiği "İmam Mehdi"yi simgeleyen Sahibu'l Emr (Emir Sahibi) olarak değiştirme kararı aldı.
Bu durum, ülkede özellikle Sünni kesim tarafından "provokatif eylem" ve “mezhep tartışmalarını alevlendirmek” şeklinde yorumlandı.
Eski Irak Cumhurbaşkanı Yardımcısı Tarık el-Haşimi, konuya dair sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Şii Vakfına bağlı Askeri Külliyenin, Büyük Samarra Camisi'ni ele geçirerek adını Sahibu'l Emr olarak değiştirmesi mezhep çatışmalarını canlandıran, istikrar ve birlikte yaşamı hedef alan provokatif bir eylemdir. Vatanımda adalet ve hakka inanan herkesin bu olayı kınaması gerekiyor." ifadelerini kullandı.
- "Toplum güvenliğine hizmet etmez"Irak Meclisindeki Sünni Azim Koalisyonu Grup Başkanı Halid Ubeydi de Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani'ye çağrı yaparak, söz konusu kararın lağvedilmesini istedi.
Ubeydi, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, şu ifadelere yer verdi:
"Irak, bu günlerde halkının fedakarlığı, dini mercilerin yönlendirmesiyle birlik ve barış içinde yaşıyor. Dini ve tarihi sembolik öneme sahip mekanların isimlerinin değiştirilmesi girişimleri halkımız arasında kırılmalara neden olur.
Büyük Samarra Camisi'nin isminin değiştirilmesi Irak halkının önemli bölümü (Sünniler) tarafından tepkiyle karşılandı. Çünkü bu, toplum güvenliğine hizmet etmez. Başbakan ve devletimizin yöneticilerini, halkımızın yüz yıllardan beri var olan dini ve kültürel haklarını savunmaya çağırıyoruz ve bu kararın lağvedilmesini istiyoruz."
Irak Sünni Fıkıh Külliyesi de olayı kınayarak, söz konusu kararı "tehlikeli adım" olarak nitelendirdi. Sünni Fıkıh Külliyesi, bu kararın ciddi sonuçlar doğurabileceği uyarısı da yaptı.
Sünni Vakfından yayımlanan yazılı açıklamada da Şii Vakfının gasp yoluyla Büyük Samarra Camisi'ni ele geçirdiği savunuldu. Açıklamada, "Bu, vakfın (Şii) yıllardır süren ve hiçbir hesap vermeksizin sürdürdüğü gasp eylemlerinin devamıdır. İlgili makamları, bu fitneyi durdurmaya çağırıyoruz." ifadeleri kullanıldı.
- "Mezhep savaşının bir daha yaşanmasını istemiyoruz"AA muhabirine açıklamalarda bulunan Samarra Fıkıh Külliyesi Başkanı Şeyh İzzeddin Rifai, "Şii Vakfına bağlı Askeri Külliyenin Büyük Samarra Camisi ismini değiştirmesini duyurması Samarra halkı için büyük bir sürpriz oldu." dedi.
Rifai, caminin önemine ilişkin "Selçuklular tarafından İmam Ali el-Hadi Külliyesinin yanında inşa edilen bu caminin yaşı 830 yıldan fazladır. Buradaki dini ilim medresesini de Osmanlı Sultanı 2. Abdülhamid Han kendi şahsi imkanlarıyla 1897'de yaptırdı. Bu cami ve medresede yıllar boyunca dünyanın her yerinden gelen ilim insanları okudu ve yetişti. Buralarda Türkiye, İran ve Irak'ın her yerinden öğrenciler okuyordu. Şii kardeş toplumunun bazı dini şahsiyetleri de medresenin imamı Şeyh Ahmed er-Ravi er-Rifaii ile görüşmeye gelirdi. diye konuştu.
Şii ve Sünni dini mercilerle Başbakan, Cumhurbaşkanı ve Meclis Başkanı'na çağrı yapan Şeyh Rifai, söz konusu "fitneye" geçit verilmemesini istedi.
Şey Rifai, sözlerine şu şekilde devam etti:
"Büyük Samarra Camisi ve medrese Samarra halkına (Sünni) geri verilsin. Samarra halkının bu dini mirası yok edilemez ve bundan ödün veremeyiz. Allah, Samarra'yı Şii ve Sünni mezhebinin bir arada bulunduğu yer olarak seçti.
Bu tehlikenin farkındayız çünkü mezhep savaşı da Samarra'dan başlamıştı ve bu mezhep savaşının bir daha yaşanmasını istemiyoruz. Ülkemiz, bölgede ve dünyada hak ettiği yere gelebilmek için kalkınma, siyasi ve toplumsal istikrara ihtiyaç duyuyor."
- "Irak'ın 2006 yılında içine düştüğü mezhepçilik hastalığından iyileşmesini diliyoruz"Samarra'da önde gelen aşiretlerden Baz aşireti lideri Şeyh Casim Seyyid Baz da Büyük Samarra Camisi ile ilgili olayların Irak'ın içinden geçtiği bu zorlu dönemde yaşanmaması gerektiğini söyleyerek, "Irak'ın 2006 yılında içine düştüğü mezhepçilik hastalığından iyileşmesini diliyoruz." ifadelerini kullandı.
"Cami ve medresenin bulunduğu bölge Iraklılar arasında toplumsal barışa örnekti ve burası 'küçük Irak' gibiydi." diyen Şeyh Baz, bu alanda Şii imamların mezarları, hüseyniyeler, camiler ve medreselerin yan yana bulunduğuna dikkati çekti.
Şeyh Casim Seyyid Baz, "Caminin bulunduğu alan toplumsal barışın zirvesini temsil ediyordu. Bu bölgede Yahudilere ait çarşı bile bulunuyordu." diyerek, Samarra'nın simgesi olan Büyük Samarra Camisi'ne dokunulmamasını istedi.
2006 yılında Şii iki imama ait mezarın patlatılmasının ardından Şii silahlı milislerce Büyük Samarra Camisi'ne kilit vurulmuştu. Bölge halkı yıllardır caminin yeniden ibadete açılmasını istiyordu.