Para vermeden aldığımız mal veya hizmetlere "bedava" adını veririz. İnternete girdiğimizde de pek çok siteye bedava ulaşır, bu siteleri hiç para vermeden kullanırız. Peki bunlar gerçekten bedava mıdır? Yoksa kandırılıyor muyuz?
Geçtiğimiz günlerde Facebook'un kullanıcı verilerini sattığı dedikodusu üzerine borsadaki sert düşüş nedeniyle şirketin yaklaşık 50 milyar, kurucusu Mark Zuckerberg'in ise yaklaşık 8 milyar dolar kaybettiği yazılıp çizildi. Konu tabii ki "milyar" kelimesinde 9 tane sıfır olması ve içinde "dolar" geçen her rakamın artık 4 lirayla çarpılması nedeniyle son derece dikkat çekici. Ama nasıl oluyor da hiç para vermeden kullandığımız bir site olan Facebook bu kadar çok değerli oluyor. Bu Facebook ne satıyor, nereden para kazanıyor?
Sosyal medya siteleri nereden para kazanıyor?
Facebook.com ve benzeri sosyal medya siteleri, reklamveren markalar için televizyon, radyo, gazete ve dergiler gibi sadece birer medya. Yani nasıl ki gazete okurken haberlerin arasına, bankaların, otomobillerin, mısır gevreklerinin, paketlenmiş tavukların ve gofretlerin ağzımızın sularını akıtan vaatleri serpiştirilmiş ve bu sayede gazeteleri kağıt ve mürekkep parasından daha da ucuza okuyabiliyoruz; aynı şey sosyal medya için de geçerli. Bu siteler sayesinde markalar tüketiciye mesajlarını ulaştırabiliyorlar ve bunun için para ödemeye hazırlar. Bu sayede de o sitenin bize verdiği hizmeti biz ödemiyoruz, reklamverenler ödüyor.
Arama motorları nereden para kazanıyor?
Google.com arama motoru denince aklımıza gelen ilk site. Bu site kısa süre önce Alphabet çatı şirketi altına konumlandırılmış ve bu sayede şirketin gelirlerinin yükselmesi hedeflenmişti. Öyle de oldu. 2017 yılında şirketin net karı 2016 yılına göre yüzde 23 artışla 110 milyar dolar olarak gerçekleşti. Peki nereden geliyor bu kadar para? Arama yapmak bedava olduğuna göre nasıl para kazanıyor bu makine? Demek ki birileri Google'a para ödüyor. Hem de kürekle. Kim bunlar? Cevap için bakınız bir önceki paragraf. Reklamverenler siteyi ve şirketi paraya boğuyor çünkü bu sayede size ulaşabiliyorlar. Konu bu kadar basit.
Navigasyon uygulamaları nereden para kazanıyor?
Yandex.com'dan navigasyon uygulamasını indirin, çok pratik. Bir o kadar da faydalı. Üstelik bedava. Evet para ödemiyorsunuz. Ama şu aralar gitmek istediğiniz adresi yazıp "Git" düğmesine basınca "Rota oluşturuldu; Avis iyi yolculuklar diler" diye bir mesaj çıkıyor. Demek ki sizin ödemediğiniz parayı Avis ödüyor. Yani Yandex'i sizinle aynı anda milyonlarca kişi daha kullanıyor, uydulardan destek alınıyor, yapay zeka algoritmaları anlık olarak tüm imkanlı rotaları karşılaştırıp en hızlı olanı size bulup getiriyor ve o koca makine bu hizmetleri verebilmek için belli masraflar yapıyor. Sunçta bu para sizden çıkmıyor çünkü bu bir kazan-kazan oyunu; Avis mutlu, Yandex mutlu, biz mutlu.
Bloglar ve Online Gazeteler nereden para kazanıyor?
Mserdark televizyon programlarından da tanıdığımız Serdar Kuzuloğlu'nun kurduğu kaliteli ama görece küçük bir dikeye hitap ettiği için bir gazeteye oranla daha dar bir kitlenin takip ettiği bir blog. Blog demek aslında bir online gazete demektir ve gazetelerin de blogların da kazanç kaynakları aynıdır. Çünkü bir blog veya online gazete reklamverenlere "Gösterim Başına" (veya CPM) denen yöntemle hizmet sunar. Yani size reklamverenin ürününü gösterdikçe her gösterim başına çok küçük ama çok çok küçük bir rakam alır. Bu rakam o kadar küçüktür ki ayakta kalmak için gazetelerin yüzbinlerce kişi tarafından okunması ve milyonlarca gösterim rakamlarına ulaşması şarttır. Öte yandan bir blogun bir online gazeteye göre daha az eleman çalıştırması açısından masrafları daha azdır ve daha az okurla da ayakta durabilir. Ayrıca blogların küçük olması onlara gazetelere kıyasla daha yüksek bir manevra kabiliyeti verir ve bu sayede mesela siteleri üzerinden ürün satışı veya etkinlik organizasyonları ile de kendilerine gelir kaynakları yaratarak okurlarına "bedava" hizmet vermeye devam edebilirler.
Karşılaştırma siteleri nereden para kazanıyor?
Fiyat karşılaştırma siteleri genellikle "Tıklama Başına" (veya CPC) denen yöntemle para kazanır. Bunun gösterim üzerinden kazanılan modele göre farkı, bu modelin gösterime ek bir de tıklanma olmasıyla paranın kazanılmasındandır. Bu nedenle pek çok karşılaştırma sitesinde "şurayı tıklayın ve kendi gözlerinizle görün" gibi ifadeler bulunur. Tabii ki bunlar kötü değildir; beğendiğimiz ve güvendiğimiz sitelerdeki linkleri tıklayarak hem aradığımız ürün ve içeriklere ulaşırız; hem de o siteye para kazandırmış oluruz ki bize hizmete devam etsinler. İşin güzel tarafı, bu parayı biz vermeyiz.
İndirim kodu siteleri nereden para kazanıyor?
İndirimkodu.com gibi alışverişi ucuzlatan kodları veren siteler reklamverenlerle "Satış Başına" (veya CPA) adı verilen modelle çalışırlar. Bu modelde sitenin sizi reklamverene göndermesi ve o gidişinizde bir şeyler almanızı sağlaması esastır. Yani bu tip siteler reklamverene gider ve onlardan indirim kodu isterler; karşılığında bu reklamverenlere satış getirme vaadinde bulunurlar. Aldıkları o kodu sitelerinde yayınlayarak potansiyel müşterileri kendilerine çekerler ve bu müşterileri o mağazalara gönderip satış yaptırarak hem reklamverene para kazandırır, hem de kendileri kazanırlar. Bu anlamda (mesela) bir AVM'de gördüğünüz (mesela) bir Arçelik bayii gibi çalışırlar. Yani ürünü üreten Arçelik'tir ama bayi onun satışı için pazarlama faaliyetleri yürütür ve satış yapılmasını sağlar; sonuç olarak da her satıştan bir miktar para kazanmak suretiyle faaliyetlerini yürütmeye devam eder. Bu modele kar ortaklığı modeli de denebilir.
Kısacası internet bedava ama o bedava kullandığımız internet siteleri bedava işletilemiyor. Her birinin çalışanları, ofisleri, giderleri, masrafları var ve belli bir miktar para kazanmak zorundalar. Demek ki kullanıcıların vermediği parayı reklamverenler vermek zorunda. Yoksa bu bedava balon her an patlayabilir.