FIRAT İPEK
Türkiye’nin en büyük filo kiralama şirketi olan İntercity 1991 yılında kuruldu. Sektöre getirdiği ‘7/24 hizmet’ anlayışı gibi yeniliklerle her zaman ilkleri başaran Intercity’nin mimarı ise Vural Ak. Sektöre ilk girdiğinde 21 yaşında olan Vural Ak, bir batış hikayesinden sonra yabancı sermayeyi Türkiye’ye getiren ilk araç kiralama firması ünvanıyla büyüyerek hayatına devam etti.
2008 yılında yüzde 47’sini Japon firma Mitsubishi Grubu’na satan İntercity kurucusu Vural Ak, geçtiğimiz günlerde sattığı hissenin tamamını geri satın alarak yüzde yüz yerli ve milli hüviyetine yeniden kavuştu.
Intercity geçen hafta bu sahifede manşet idi
Bu başarısından dolayı geçtiğimiz hafta ‘Otomobil Dünyası’ isimli köşeme taşıdığım ‘Türk ekonomisine değer katan firma Intercity yüzde yüz yerli ve milli’ başlıklı haberimiz okuyucularım tarafından yoğun bir teveccühle karşılandı. Intercity’i tebrik ve teşekkür mesajı atanlar arasında bulunan Milat medya grubunda yayın yapan Yenisöz gazetesi’nin değerli yazarı Hüseyin Yağmur hocam da bulunuyor. Tüm okuyucularımızın hislerine tercüman olan Hüseyin hocam aynen şu ifadeyi kullandı: “Intercity’nin yerli ve milli olması güzel. Ama ismi yabancı. Onun da değişmesi lazım.” Evet, okuyucularımızın beklentisi Intercity’nin isminin de yerli ve milli olması.
PR Ajansı’na tosladık
Okuyucularımızın bu talebini vakit kaybetmeden Vural Ak’a iletmek istedim. Fakat basın mensubu ile firma arasında ‘iletişim’ kurması gereken ajansa tosladım. Nezaket gösterip Vural Ak adına şahsımı arayan PR ajansının kıymetli çalışanı, “Intercity’nin isminin değişmesi gibi bir şey söz konusu değil” dedi. Peki bu talebimizi Vural Ak’a ilettiniz mi, ya da görüşme imkanımız var mı? diye sorduğumda: “Görüşmeniz mümkün değil. Bu talebinizi sorsak da benim verdiğim cevabın aynısını alacaksınız” diyerek bilgi almamımızın önüne set çekti.
Okuyucularımızın talebini karşılamak adına bu sahifeden Intercity’nin sahibi Vural Ak’a sesleniyorum: Yüzde yüz yerli ve milli sermaye olan Intercity’nin ismini de yerli ve milli yapmak gibi bir düşünceniz var mı?