Starmer, dün kurduğu hükümetle bugün yapılan ilk kabine toplantısı sonrasında basına açıklamalarda bulundu.
Yarından itibaren İskoçya, Kuzey İrlanda ve Galler ziyaretlerine başlayacağını belirten Starmer, bu ülkelerdeki Bölgesel Başbakanlarla Birleşik Krallık'ın geleceğini ele alacaklarını aktardı.
İşçi Partisi iktidarının önceliğinin ekonomik büyüme olduğunu vurgulayan Starmer, "Büyük kentlerin belediye başkanlarıyla da görüşeceğim. Bunlara İşçi Partili olmayanlar da dahil. İyi fikirlerde tekel yoktur. Ben bir kabile siyasetçisi değilim." dedi.
Starmer, gelecek hafta da NATO Zirvesi için Washington'a giderek liderlerle bir araya geleceğini ifade etti.
Toplantının soru-cevap bölümünde ülkedeki değişimin zaman alacağını anlatan Starmer, planların ve hazırlıkların iktidara gelmeden aylar önce başladığına dikkati çekti.
Starmer, sorunları çözmek için sert adımlar atmaktan çekinmeyeceğinin altını çizerek, "(Sağlık Bakanı) Wes Streeting'in de söylediği gibi Ulusal Sağlık Sistemi (NHS) işlemiyor. NHS'yi kullanan herkes bunu biliyor." diye konuştu.
NHS yönetimini görevden alıp almayacağı sorusuna da yanıt veren Starmer, sorunun yönetimden değil eski hükümetten kaynaklandığına işaret etti.
Starmer, Muhafazakar Parti hükümetlerinin düzensiz göçmenleri Ruanda'ya gönderme planına da değinerek, şunları kaydetti:
"Ruanda Planı en başından ölü doğdu. Hiçbir zaman caydırıcı değildi. Bu yılın ilk 6 ayında ülkeye gelen düzensiz göçmen sayılarına bakın. Rekor sayıda. Bu bize miras kalan problemlerden bir tanesi ve hiçbir zaman caydırıcı olmadığı gibi tersi bir etki yaptı. Ruanda'ya gönderilme oranı yüzde 1'den bile az. Hiçbir zaman bir işleme tabi tutmama ve Ruanda'ya göndermeme tam tersi bir etki yaptı. Bunlar, benim yapmak için hazırlandığım numaralar değil."