İngiltere Başbakanı Boris Johnson, bir parlamento komitesinde yaptığı konuşmada, AB ile varılan Brexit anlaşmasını tek taraflı değiştirecek İç Piyasalar Yasa Tasarısı'nın amacının Brüksel'in "mantıksız" bir şekilde davranmasını engellemek olduğunu belirtti.
Tasarının Birleşik Krallık'ın toprak bütünlüğünü korumak için gerekli olduğunu savunan Johnson, AB'nin müzakerelerde iyi niyetle hareket ettiğini düşünüp düşünmediği yönünde bir soru üzerine "Öyle olduğuna inanmıyorum." dedi.
Anlaşmasız bir ayrılık istemediklerini, AB'deki dostları ve ortaklarının da İngiltere'den beklentisinin bu olmadığını belirten Johnson, "Bu nedenle sonucun böyle olmayacağına dair her türlü umut ve beklentim var." ifadesini kullandı.
Rahatsız vekillerle anlaşmaya varıldı
Öte yandan hükümet, sadece AB'nin değil Johnson'ın lideri olduğu Muhafazakar Parti üyesi bazı milletvekillerinin de tepkisini çeken yasa tasarısında taviz verdi.
Başbakanlıktan yapılan açıklamada, ilgili bakanların AB ile varılan anlaşmayı ihlal edecek yetkileri ancak parlamentonun onayıyla kullanabileceğini öngören bir değişiklik önergesine destek verileceği belirtildi.
Böylece Johnson, taviz verse de tasarının geçmesini büyük oranda garanti altına almış oldu.
Tartışmalı yasa tasarısı
İngiliz hükümeti, geçen hafta parlamentoya sunduğu İç Piyasalar Yasa Tasarısı ile AB ile daha önce uzlaştığı Brexit ayrılık anlaşmasını "tek taraflı" olarak değiştireceğini açıklamıştı.
Birleşik Krallık'ı oluşturan İngiltere, Galler, İskoçya ve Kuzey İrlanda arasındaki serbest ticaretin aksamadan sürdürülmesini öngören tasarı, İngiliz bakanlara Kuzey İrlanda ve Birleşik Krallık'ın geri kalanı arasındaki ticaret konusunda daha fazla yetki veriyor.
Geçen sene varılan Brexit anlaşmasına göre, İngiltere AB'den ayrılsa da Kuzey İrlanda AB ile Gümrük Birliği içinde kalmayı sürdürecek.
İki taraf arasında bir ticaret anlaşmasına varılamaması durumunda, AB, Kuzey İrlanda ve Birleşik Krallık'ın geri kalanı arasındaki ticarete engel olabilecek.
AB tepkili
AB ise bu girişimi, "imzalanmış, onaylanmış ve yürürlükte olan Brexit anlaşmasının ve İrlanda protokolünün ihlali" olarak nitelemişti.
Brexit anlaşmasına uyumun "yasal yükümlülük" olduğuna dikkati çeken AB, İngiltere'nin son girişimiyle uluslararası hukuku ihlal ettiğini ve geri adım atılmazsa konuyu mahkemeye taşıyacağını bildirmişti.
Brexit süreci
İngiltere, Galler, Kuzey İrlanda ve İskoçya'dan oluşan Birleşik Krallık'ta, Haziran 2016'da yapılan AB referandumunda yüzde 48'e karşı yüzde 52 ile Brexit kararı alınmıştı.
İngiltere'de uzun süren tartışmaların ardından AB ile varılan anlaşma geçen sene aralık ayında parlamentoda kabul edilmiş ve İngiltere 31 Ocak'ta AB'den ayrılmıştı.
Taraflar daha sonra başta ticaret olmak üzere her alandaki ilişkileri belirleyecek anlaşmalar için masaya oturmuş ancak görüşmelerde ilerleme kaydedilememişti.
31 Aralık'ta sona erecek geçiş sürecinde anlaşmaya varılamaması durumunda İngiltere AB'den anlaşmasız olarak ayrılacak ve iki taraf arasındaki ticaret Dünya Ticaret Örgütü kurallarına göre yürütülecek.