(...) Kapitalizmin kurucusu İngilizler, Osmanlı'yı teslim alamadı ama Türkiye'yi teslim aldı. Kapitalizm, düvel-i muazzama ile üzerine üzerine gelerek Osmanlı'yı dışardan durdurdu nihayetinde. Türkiye'yi ise laikleşme projesinin temellerinin atıldığı Lozan düzeniyle içeriden vurdu.
İngilizlerin bütün 200 yıllık oyunlarının merkezinde Türkiye var!
Neden peki?
Bunun iki nedeni var.
Birincisi, Türkiye, 1000 yıldır İslam'ın bayraktarlığını yaptı. Yeniden bu rolü oynamaya kalkışabilir. O yüzden Lozan düzeniyle içeriden teslim alındı ve İslam'dan uzaklaştırıldı her alanda ve her bakımdan.
İkincisi, petrol ve doğal gaz yatakları, Osmanlı coğrafyasındaydı. O yüzdenOsmanlı mutlaka durdurulmalıydı ve bir daha belini doğrultamaması için İslamla ilişkileri dondurulan, bütün kurumları İslam'a karşı konumlandırılan, laik bir Türkiye kurulmalıydı. Bu, Türkiye'nin içerden teslim alınması demekti.
Başardılar. Hem de o kadar başardılar ki, Türkiye'nin laik çocukları Türkiye'yi kuran laikliğin Türkiye'nin temellerini, ruhköklerini kurutan, anlam haritalarını yerle bir eden bir işlev gördüğünü göremiyorlar; aksine laikliğin Türkiye'yikurtardığını düşünüyorlar!
Bu İngilizlerin başarısıdır!
Şimdi benzer bir oyunu maşa örgütler üzerinden sahneliyor İngilizler: DAEŞ'le İslam dünyasının halklarını İslam'dan uzaklaştırmak!
(...) Osmanlının durdurulmasından sonraki süreçte, Lozan'da, biz Türklere, görünüşte, toprak üzerinde bağımsızlığımız verildi; ama iddialarımızı, bizim tarih yapmamızı mümkün kılan, ruhumuzu ve varlık nedenimizi oluşturan medeniyetiddialarımızı terk etmemiz istendi bizden. Biz de buna, nasılsa "bağımsızlığımızı koruyoruz" diyerek evet dedik. Bunun, yani iddialarımızı terk etmenin Türkiye'ninbağımsızlığını yitirmesi anlamına gelebileceğini, Türkiye'nin, kendisinden uygulaması istenen sekülerleşme projesiyle kendi kendini sömürgeleştirmesi (...) gibi büyük bir tarihu00ee yok oluş serüvenine soyunduğunu göremedik bile.
(...) Bütün oyunlarını, yeniden Türkiye üzerinden sahneliyorlar. Dışardan etrafımızı ateş çemberine çeviriyorlar; içerden terörle terbiye etmek ve ölümcül darbeyi vurmak / parçalamak istiyorlar! (...)
Yusuf Kaplan/YENİ ŞAFAK