İngiltere'nin yeni başbakanı Theresa May'in Dışişleri Bakanlığı'na Londra eski Belediye Başkanı Boris Johnson'ı ataması, hem kendi ülkesinde hem de dünyada büyük yankı buldu. Geçmişinde bolca gaf ve sakarlık bulunan Johnson'ı medya yıldızı yapan olaylardan biri Japonya'da yaşandı. İngiliz siyasetçi, rugby oynarken rakip tanımayıp 10 yaşındaki bir çocuğu yere düşürdü.
Pekin Olimpiyat Oyunları'nda "Çinli ev sahiplerimiz alınmasın ama masa tenisinin kökeni sanıldığı gibi Çin'e değil İngiltere'ye dayanıyor" diyerek dünyaya haber olmayı başardı.
ABD'li komedyen David Letterman'ın talk şov programında 19 Haziran 1964 yılında New York'ta doğduğunu hatırlatıp "Teknik olarak ABD Başkanı olabilirim" dedi. Bu sözleri iki ülkede günlerce mizah konusu oldu.
ABD'de başkan adayı Hillary Clinton'la ilgili kurduğu "Sarı saçları ve çelik mavisi gözleriyle akıl hastanesindeki sadist bir hemşireye benziyor" cümlesi çok ses getirdi.
'Yamyam' dediği Papua Yeni Ginelilerden özür diledi, özür dilediği bir başka topluluk ırkçı hakarette bulunduğu Afrikalılar oldu.
İngiliz ITV kanalına yaptığı açıklamada, "PKK'ya ve Peşmerge'ye çok fazla sempati duyuyorum" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la ilgili yazdığı hakaret şiiri birincilik kazandı.
INDEPENDENT: GERÇEKTEN VE YÜREKTEN ÜZGÜNÜZ!
İngiliz Independent gazetesi, vukuatları saymakla bitmeyen Johnson yüzünden tüm dünyadan özür diledi. Gazete çalışanları tarafından kaleme alınan açık mektuba internet sitesinde yer verildi. "Dünyanın geri kalanına bir mesaj: Yeni Dışişleri Bakanı'mızdan dolayı gerçekten üzgünüz" başlıklı mektupta, gazeteciler Johnson atamasından utanç duyduklarını yazdı.
Johnson'ın geçmişte yaptığı hakaretlerin hatırlatıldığı mektupta, "Küresel sahnede, Birleşik Krallık'ın yüzü olarak Alexander Boris de Pfeffel Johnson ile uğraşacağınız gerçeğinden dolayı lütfen naçizane özürlerimizi kabul ediniz" denildi.
Gazeteciler, Dışişleri Bakanlığı görevinin beraberinde getirdiği uzun uçuşlar, bitmeyen toplantılar ve Brüksel'i ziyaretler gibi yoğun ajandadan ötürü Johnson'ın görevinden 'nefret etme' ihtimalinin üzüntülerini hafifletecek tek teselli olduğunu dile getirdi: "Ancak bu durum, temelde Johnson'ı bizim kadar sizin de probleminiz yaptığımız gerçeğini değiştirmiyor. Bu nedenle, gerçekten ve yürekten üzgünüz. Bu durumu daha iyi yapacak, söyleyecek bir şeyimiz yok. En azından Johnson başbakanımız değil. Şimdilik."
GUARDIAN TOMA'YI HATIRLATTI
The Guardian gazetesi ise, sayfalarına taşıdığı bir haberde Başbakan May'in, Johnson'la kısa bir süre önce nasıl dalga geçtiğini hatırlattı: "Boris Johnson en son Almanlarla bir anlaşma yaptığında, neredeyse yeni üç TOMA'yla dönmüştü!"
CNN'İN MANŞETİNDE: EN SEVİLMEYEN İNGİLİZ POLİTİKACI
Amerikan CNN kanalı ise, internet sitesinden Johnson'a yüklendi. Johnson'ı en sevilmeyen İngiliz siyasetçiyi ilan eden CNN, Hillary Clinton'la ilgili sözlerini sayfalarına taşıdı.
Washington Post gazetesi de Johnson'ın gaflarının yer aldığı bir haberi okuyucularına sundu.
Türk kökenli siyasetçinin Dışişleri Bakanlığı'na getirilmesi ABD'nin başkenti Washington'da da yankı buldu. Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Mark Toner, Johson'ın yeni göreviyle ilgili gelen soru karşısında zor anlar yaşadı ve "Dışişleri Bakanı Hammond'ı yeni görevi için tebrik ediyoruz ve Boris Johnson'la yeni Dışişleri Bakanı olarak çalışmak için sabırsızlanıyoruz" diyebildi.
Sekiz yıl Londra Belediye Başkanlığı yapan Boris Johnson'ın dedesi Osmanlı İmparatorluğu'nun son Dahiliye Nazırı öz torunu Stanley Johnson'ın oğlu.