İlköğretimde 'öğrenci andı' kaldırıldı

Milli Eğitim Bakanlığı'nın yönetmelik değişikliğiyle ilköğretim okullarında 'öğrenci andı' okunması sona erdi.
Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Kurumları Yönetmeliği'nde değişiklik yapılarak "öğrenci andı" başlıklı 12. madde yürürlükten kaldırıldı. Yönetmelik Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Resmi Gazete'de yayımlanan 28789 sayılı Milli Eğitim Bakanlığı'nın İlköğretim Kurumları Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliği'nde, "27/8/2003 tarihli ve 25212 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Kurumları Yönetmeliği'nin 12'nci maddesi yürürlükten kaldırılmıştır. Bu yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer" ifadesine yer verildi.
İşte yürürlükten kaldırılan o madde:
Öğrenci Andı
Madde 12
İlkokullarda öğrenciler, her gün dersler başlamadan önce öğretmenlerin gözetiminde topluca aşağıdaki "Öğrenci Andı" nı söylerler.
"Türküm, doğruyum, çalışkanım,
İlkem; küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir.
Ülküm; yükselmek, ileri gitmektir.
Ey Büyük Atatürk! Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim.
Varlığım Türk varlığına armağan olsun.
Ne mutlu Türküm diyene!"
Yabancı uyruklu öğrencilerin "Öğrenci Andı"nı söyleme zorunluluğu yoktur.
İstanbul 'da okunmadı
Bu kapsamda, İstanbul'daki ilkokullarda da öğrenci andı okunmadı. Sabah saatlerinde okullarına gelen ilkokul öğrencileri, okul bahçesinde toplanmadan ve sıra oluşturmadan sınıflarına girdi.
Uygulamayı çoğu veli olumlu karşılarken, bazıları da olumsuz buldu.
İzmir'de son kez okundu
İzmir Milli Eğitim Müdürü Vefa Bardakcı, Resmi Gazete'de kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan personelin kılık ve kıyafetine dair yönetmelikte de değişiklik yapıldığını kaydeden Bardakcı, şöyle konuştu:
"Bu maddeleri kurumlarımıza okullarımıza bugün resmi yazıyla tebliğ edeceğiz. Bundan sonraki uygulamalar bu çerçede olacak. Andımız bugün son kez okullarda okundu. Kılık ve kıyafet ile ilgili de, özgürlükler çerveçesinde değerlendirirsek tüm öğretmenler, kamu personeli kendi düşüncesi, yaşam tarzı, özgürlük dünyası neyi kapsıyorsa o şekilde davranacak. Toplumun bu anlamda saygı alanının genişlediğini düşünüyorum. Bu konuda herkes birbirine hoşgörülü davrancaktır."