İLKE Derneği merkezinde düzenlenen toplantıya Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyesi M. Hüseyin Mercan konuşmacı olarak katıldı. Yoğun bir ilginin olduğu toplantıda Mercan, İLKE Politika Notları kapsamında hazırladığı 'TÜRKİYE'NİN SURİYE POLİTİKASINA DAİR YENİ ÖNERİLER' başlıklı çalışmasını sundu.
Mercan toplantıda Mart 2011'de başlayan Suriye krizini özetleyerek bu mesele hakkında Türkiye'nin uyguladığı politikalar hakkında bilgi verdi. Arap Baharı kapsamındaki ayaklanmaların Tunus dışındaki ülkelerde başarılı olamadığını veya başarısını sürdüremediğini belirten Mercan, Suriye'de de geçtiğimiz yedi yıllık süreçte Esed rejiminin yönetimde kalmaya devam ettiğini kaydetti. Mercan bu başarısızlığın esas sebebinin Rusya ve İran'ın sahadaki aktif desteği ve muhaliflerin bütüncül ve etkin bir görüntü sergileyememesi olduğunu söyledi.
Türkiye'nin kriz karşısındaki tutum ve politikalarına değinen Mercan toplantıda şunları söyledi:
'Küresel güçlerin hesaplaşma alanına dönen Suriye, toprakları komşu bölge güvenliğini ciddi şekilde tehdit edecek terör örgütlerinin de ortaya çıktığı bir yere dönüşmüştür. Olayların başladığı ilk günden itibaren yaşanan gelişmeleri yakından takip eden ve bir strateji izleyen Türkiye, krizden en çok etkilenen ülkelerin başında gelmektedir. Milyonlarca Suriyelinin Türkiye'ye sığınması, rejimin insani olmayan saldırıları, Irak-Şam İslam Devleti (DAEŞ) ve Demokratik Birlik Partisi (PYD) gibi terör örgütlerinin ülke ve bölge güvenliğini ciddi şekilde tehdit etmesi, Suriye krizini Ankara'nın her daim öncelikli gündemi haline getirmiştir.'
Türkiye'nin Fırat Kalkanı Operasyonu süreciyle sahada artık bizzat yer aldığını ifade eden Mercan sözlerini şöyle sürdürdü:
'Türkiye, Suriye krizinde ilk defa bu kadar etkin bir pozisyona gelmiş ve Esed rejiminin ana destekçileri İran ve Rusya ile masaya oturarak krizin sonlanmasına dair önemli adımlar atmıştır. Bu bağlamda, elinizdeki metin, Türkiye'nin Suriye krizine dair izlediği stratejinin genel bir analizini yaparak Suriye krizinin çözümüne dair Türkiye'nin ne tür politikalar izlemesi gerektiği hususunda çeşitli öneriler ortaya koymaktadır.'
Suriye'deki krizin çözümüne ve Beşşar el-Esed sonrası geçişe dair Türkiye'nin izleyeceği stratejinin öncelikle sahadaki gerçek aktörlerle tam bir işbirliği anlayışı çerçevesinde olması gerektiğini kaydeden Mercan konuyla ilgili önerilerini şöyle sıraladı:
'Türkiye'nin Esed rejimi gidene kadar izleyeceği strateji, ülkede ateşkesin sağlanması ve sivil muhalefet üzerinden bir geçiş sürecinin yaşanması üzerine olmalıdır. Özellikle Esed'i destekleyen tarafların mutlak surette Esed'siz geçiş sürecine ikna edilmesi, izlenecek stratejinin vazgeçilmez unsurudur. Bunun tesis edilmesinin yani Esed'in iktidardan el çektirilmesinin ardından ise Suriye'de yeni yönetimin inşasına odaklanılmalıdır. Bu süreçte yeni bir yapının kurulmasında hem ülkeyi hem de bölgeyi etkileyecek anahtar kavramlar güvenlik, nüfuz ve mevcut rejimin kalıntılarının direnç düzeyidir.'
Katılımcıların sorularıyla zenginleşen program İLKE Mütevelli Heyeti Üyesi Hüseyin Akkuş'un Mercan'a plaket takdimiyle sona erdi.