​İklim konusu siyaset üstüdür

Bakan Murat Kurum, dünyanın iklim kriziyle karşı karşıya olduğunu belirterek, "İklim Değişikliği sınır tanımayan, siyaset üstü bir meseledir. Çünkü olumsuz etkileri tüm dünya ülkelerinin ortak sorunudur" ifadelerini kullandı.

Ezgi ÇelikAnkara

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, AKM Millet Bahçesi’nde basın kuruluşlarının Ankara temsilcileri ve muhabirler ile kahvaltıda bir araya geldi. Marmara Denizi’nde yürütülen müsilaj seferberliği kapsamındaki çalışmalara ilişkin bilgi veren Kurum, “Marmara Denizi’mizi müsilajdan temizleme çalışmalarımızı yoğun bir şekilde sürdürdüğümüz bir yaz dönemi geçirdik. Açıkladığımız 22 maddelik eylem planı kapsamında çalışmalarımıza süratle devam ediyoruz. Marmara Denizimizin yüzeyini müsilajdan tamamen temizledik. Tekrar müsilajla karşılaşmamak için de eylem planında ortaya koyduğumuz kalıcı çözümleri belediyelerimizle birlikte yürütüyoruz” ifadelerini kullandı.

“İklim değişikliği, siyaset üstü bir mesele”

Bugün bütün dünyanın iklim kriziyle karşı karşıya olduğunun altını çizen Bakan Kurum, iklim değişikliğinin dil, din, ırk sınırı tanımadığını, gelişmiş, gelişmemiş ülke ayırmadığını dile getirdi. İklim değişikliğinin olumsuz etkileri sonucunda sıcaklıklarda artışlar yaşandığını kaydeden Kurum, 2015-2020 yılları arasındaki her bir yılın, kayıtlara en sıcak yıllar olarak geçtiğini söyledi. BM tarafından, yıkıcı etkiye sahip afetlerin son 20 yılda artış gösterdiğinin belirtildiğini aktaran Kurum, “İklim ile ilişkili afetlerin, tüm afet türlerinin yaklaşık yüzde 91’ini oluşturduğu vurgulanmaktadır. Afetler tüm kıtalarda yüksek ekonomik kayıplara neden olmaktadır. İklim Değişikliği sınır tanımayan, siyaset üstü bir meseledir. Çünkü olumsuz etkileri tüm dünya ülkelerinin ortak sorunudur” dedi.

“Daha yaşanabilir bir dünya istiyoruz”

İklim değişikliğinin Türkiye’ye etkilerini de anlatan Bakan Kurum, “Ülkemiz de iklim değişikliğinin olumsuz etkilerini yaşamaktadır. Akdeniz makro-iklim bölgesi ilerleyen süreçte iklim değişikliğine karşı daha kırılgan bir hale gelecektir. Son yıllarda ülkemizde, iklim ile ilişkili aşırı hava olaylarına bağlı afetler artmıştır. İstanbul’da yaşanan seller, Çukurova bölgesinde aşırı yağışlar; Bu yılın Haziran ayında Trabzon’da yaşanan dolu yağışı, Konya’mızda görülen obruklar, Ordu, Giresun, Rize, Artvin, Kastamonu, Bartın ve Sinop’ta yaşanan seller, Ağustos ayında Antalya ve Muğla illerimizde yaşanan orman yangınları, Antalya’da bu yıl 2 ay ara ile kar yağmasını müteakiben sıcaklıkların 50 dereceye çıkması, Marmara Denizi’nde; artan deniz sıcaklıklarının da neden olduğu müsilaj sorunu. Biz Türkiye olarak; iklim kriziyle mücadelemizi 20 yıldır etkili ve kararlı şekilde sürdürüyoruz. Çünkü biz, tüm insanlık için; daha yaşanılabilir bir dünya, daha güvenli bir yaşam, daha sağlıklı bir gelecek istiyoruz” dedi.

“Paris İklim Anlaşması önemli kilometre taşıdır”

TBMM tarafından onaylanan ve Resmi Gazete’de yayımlanan Paris İklim Anlaşması’na ilişkin konuşan Kurum, “Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada Türkiye’nin Paris Anlaşması’na taraf olarak ülkemizin iklim kriziyle mücadelesindeki kararlılığını dünya kamuoyuyla paylaştılar.Hemen akabinde, iklim krizi ile mücadele adına atılmış en cesur adımı attılar ve 2053 net sıfır emisyon ile yeşil kalkınma hedefimizi bütün dünyaya ilan ettiler. Paris İklim Anlaşması, Meclis’imiz tarafından oybirliğiyle onaylandı ve Resmi Gazete’de yayımlandı. Paris Anlaşması’na ilişkin onay belgesi ve ulusal beyanımız 11 Ekim 2021 tarihinde BM Genel Sekreterliği’ne iletildi. Burada önemli iki husus var. Türkiye bu anlaşmayı gelişmekte olan bir ülke olarak ve ulusal katkı beyanı çerçevesinde imzalamıştır. Biz bundan sonra çizeceğimiz yol haritasını bu iki husus çerçevesinde geliştireceğiz. Ülke olarak, Paris İklim Anlaşması’nı; 2053 yılında net sıfır emisyon ve Yeşil Kalkınma hedefimize ulaşmak için önemli bir kilometre taşı olarak görüyoruz” dedi.

“Türkiye’nin hedefi 2053'te net sıfır emisyon”

Türkiye’nin hedefinin 2053’te net sıfır emisyon olduğunu vurgulayan Kurum, “2021 yılı itibariyle küresel karbondioksit emisyonlarının yüzde 65’inden fazlasını ve dünya ekonomisinin yüzde 70’inden fazlasını temsil eden ülkeler net sıfır emisyon hedefi taahhütlerinde bulunmuşlardır. Avrupa Birliği, İngiltere, Amerika Birleşik Devletleri, Almanya, Fransa 2050 yılında Net Sıfır Emisyon taahhüdü veren ülkelerden birkaçıdır. Çin, Brezilya 2060 yılında Net Sıfır Emisyon taahhüdü vermiştir.Sayın Cumhurbaşkanımız, ülkemizin 2053 yılı için Net Sıfır Emisyon hedefini açıklamıştır. Türkiye böylece yeşil dönüşüm hamlesini başlatmıştır. Ülkemizin; yenilenebilir enerji, yerli elektrikli araç, sıfır atık ve temiz üretim noktasında büyük bir potansiyeli var. Biz yeşil kalkınma hamlemizle; bu potansiyeli en yüksek dereceye çıkaracağız.”

“İklim Değişikliği Başkanlığı’nı kuracağız”

Yeni dönemde yapılacak çalışmalar hakkında bilgi veren Kurum, “Biz Türkiye olarak; yeşil dönüşüme maruz kalan değil; etki eden, yöneten, liderlik eden bir ülke olmak istiyoruz. Şimdi, kapsamlı bir plan üzerinde çalışıyoruz. Kamu ve özel sektörümüz, üniversitelerimiz, çevre kuruluşlarımız, sivil toplum örgütlerimiz, gençlerimizden oluşan geniş bir istişare mekanizması kuracağız. Ocak ayında ilk defa tüm tarafların katılımıyla İklim Şurası’nı gerçekleştireceğiz. İklim Değişikliği ve Uyum Koordinasyon Kurulu’nu yapılandıracağız. İklim Değişikliği Başkanlığı’nı kuracağız. İnşallah bu yıl İklim Kanunu da Meclisimizden geçecektir. Paris Anlaşması kapsamında; Ulusal Katkı Beyanımızı güncelleyeceğiz. Avrupa Birliği’nin uygulayacağı sınırda karbon vergisi yerine Kendi Emisyon Ticaret Sistemi’mizi kuracağız. 2053 Net Sıfır Emisyon Hedefi’mizin yol haritası niteliğinde olacak, istisnasız tüm sektörlerimizi kapsayan “Uzun Dönemli İklim Değişikliği Stratejisi ve Ulusal İklim Değişikliği Eylem Planı” mızı hazırlayacağız. Yeşil ekonomiye geçiş sürecini, ülkemiz için ekonomik ve endüstriyel bir fırsata çevirecek adımları atacağız. Tüm çalışmalarımızı; “Çevreye Saygılı iklim dostu şehirler” hedefiyle sınıflandıracak, değerlendirecek, uygulamalarımıza yeni bir boyut kazandıracağız” diye konuştu.

“AKM Millet Bahçesi 28 Ekim’de açılıyor”

Millet bahçeleri projeleri kapsamında 81 ilde 81 milyon metrekare millet bahçesi hedefiyle çalışmaların devam ettiğini belirten Kurum, “Şehirlerimizin yeşil dönüşümü için projelendirdiğimiz; toplam 66 milyon m²’lik alanda 400 millet bahçemizin 100’ünü tamamlayarak vatandaşlarımızın hizmetine sunduk. 300 millet bahçemizde ise çalışmalarımız tüm hızıyla devam ediyor. İnşallah 2023 yılına kadar, Cumhuriyetimizin yüzüncü yılına geldiğimizde 400 millet bahçemizi ülkemize kazandırmış olacağız. Ankara’da hemşerilerimizin; aileleriyle, evlatlarıyla hoşça vakit geçireceği, dinleneceği, 4.2 milyon m2 büyüklüğünde 21 millet bahçesi yapıyoruz. Başkentimiz Ankara'da 760 bin metrekarelik alan üzerinde kurulan; Atatürk Kültür Merkezi (AKM), Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası binası, Gençlik Parkı ve 19 Mayıs Stadyumu’nu da içine alan AKM Millet Bahçesi’ni 28 Ekim’de Cumhurbaşkanımızın teşrifleriyle açıyoruz” ifadelerini kullandı.