İkinci iddianame yolda!

Ankara'da devam eden 28 Şubat davasının müdahil avukatlarından Emrullah Beytar, sürecin tam anlamıyla sahiplenmediğini söyledi. Davanın müdahilleri arasında olan Ankara Temsilcimiz Aslan Değirmenci'nin de avukatı olan Beytar, "Said Nursi'nin şiddetle reddettiği "neme lazım başkası düşünsün,.." alışkanlığı maalesef 28 Şubat mağdurları üzerinde halen etkisini sürdürüyor" dedi.

KENAN ADEM KIZILAĞIL / ANKARA

28 Şubat dönemine ilişkin, 103 sanık hakkında "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini cebren devirmeye, düşürmeye iştirak" suçundan açılan dava Ankara'da devam ediyor. Ankara'da devam eden 28 Şubat davasının müdahil avukatlarından Emrullah Beytar, sürecin tam anlamıyla sahiplenmediğini söyledi.

MAĞDURLAR OLUMSUZ ETKİLENDİ AMAu2026

Davanın müdahilleri arasında olan Ankara Temsilcimiz Aslan Değirmenci'nin de avukatı olan Avukat Emrullah Beytar ile davanın gidişatını konuştuk.

-Davayı yakinen takip ediyorsunuz. Şuanda nasıl bir süreç işletiliyor? Son serbest bırakılmalara da bakılırsa aslında 28 Şubat değil BÇG davası görülüyor gibi...

Şu anda iddianame okunuyor. İddianame okunduktan sonra sanıkların ifadeleri alınacaktır. İfade alım sürecinde katılan ve sanık avukatları, cumhuriyet savcısı ve mahkeme heyetinin soruları varsa sanıklara yöneltilecektir.

Mahkemenin, bazı sanıklar hakkında tahliye verirken dayandığı gerekçe sanıkların sağlık problemleri olmuştur. Tahliye edilenlerin bir kaçının sağlık durumları tahliye edilmesini gerektiren kişiler olabilir. Ancak son tahliye edilen kişilerin tamamı hakkında bunu söylemek çok doğru olmadığı düşüncesindeyim.

28 Şubat davası, şimdilik sadece post modern darbenin askeri kanadını sorgulama imkanı vermektedir. Halbuki bu davanın iddianamesine dayanak teşkil eden belgelere baktığımızda darbenin sivil bürokrasi, siyasetçi ve medyanın ayakları olduğunu görmekteyiz. Dolaysıyla bu kişilere şimdilik dokunulmamış olması mağdurlar üzerinde olumsuz bir etki bırakmış olabilir.

DAVAYA DESTEK YETERSİZ!

-Birçok mağdura da dava sürecinde destek veriyorsunuz. Bu kadar hayati bir dava sürerken, kamuoyundaki sessizliği neye bağlıyorsunuz?

Said-i Nursi'nin şiddetle reddettiği "neme lazım başkası düşünsün,.." alışkanlığı maalesef 28 Şubat mağdurları üzerinde halen etkisini sürdürüyor. Halbuki bu anlayış baskı ve zorbalıkları beraberinde getiren bir anlayıştır. Birde bizim toplumumuzda ya hep ya da hiç anlayışı egemen olduğu düşüncesindeyim. Halbuki bir şey bütünüyle elde edilmezse bütünüyle de terk edilmez diyor Said-i Nursi.

TBMM HAREKETE GEÇMELİDİR

-Halen brifingli yargı kararları konusunda da bir adım atılmadı. Cezaevlerinde mağdurlar var ve TBMM Darbe komisyonu raporu haksızlığı belgeledi. Brifingli yargı kararları yok hükmünde sayılamaz mı? Ya da bir öneriniz var mı?

28 Şubat sürecinde aslında hukuk ve demokrasi askıya alınmıştır. Dolaysıyla bu süreçte özellikle siyasi davalarda yargının vermiş olduğu kararları hakkaniyetten uzak, ideolojik ve keyfi kararlardı. Bu dönemde bu tür kararlarla birçok insan mağdur edildi. İş ve mesleğinden mahrum bırakıldı. Bu uygulamalar birçok ailede psikolojik travmaların yaşanmasına sebep oldu. Türkiye sağlam bir demokrasi temeli üzerinden yeniden inşa edilmek isteniliyorsa, (ki Türkiye toplumunun ekseriyeti bu değişimi desteklemektedir.) yapılması gereken işlerin başında hukukun askıya alındığı dönemlerde oluşan mağduriyetleri gidermek olmalıdır. Bu tür mağduriyetleri giderecek olan makamda, halkın iradesinin tezahür yeri olan TBMM'dir. Geçmiş dönemde bu tür mağduriyetlerin bir kısmı giderildi, ancak mağduriyeti giderilmeyen çok sayıda mağdurun olduğunu da unutmamak gerekir.

YENİ İDDİANAME YOLDA!

-İddianame incelendiğinde bu dava ile darbenin sivil ayağına ulaşılmasının pek de mümkün olmadığı anlaşılıyor. İkinci bir iddianame bekliyor musunuz?

Mevcut iddianamede, 28 Şubat darbesinin gerçekleşme sürecinde, bugün sanık olanların medya patronlarına ve isimleri açıkça dile getirilmiş birçok köşe yazarına, siyasetçiye, sendikacıya talimat verdiklerini belgelerle öğreniyoruz. Mevcut yargılamada kimin kimlerle ne tür bağlantı ve ilişkileri olduğunu anlamamıza yardımcı olur. O dönemdeki ilişkiler ağı netleştikçe yeni iddianamelerin hazırlanması kuvvetle muhtemeldir.