İhvan tarafından yapılan yazılı açıklamada, Tunus'ta ani şekilde meydana gelen olaylara ilişkin gelişmelerin büyük üzüntüyle takip edildiği kaydedildi.
Bu zamanlarda en önemli önceliğin demokratik sürece saygı duyulması, Tunus halkının kazanımlarının ve özgür seçimlerin korunması olduğu aktarılan açıklamada, "Cumhurbaşkanı, Meclis ve hükümet de dahil olmak üzere tüm siyasi ve toplumsal güçleriyle Tunus halkına ciddi bir diyalog çağrısında bulunuyoruz." ifadesi kullanıldı.
Açıklamada, diyaloğun, olayların daha da kötüleşmesine, ülkenin şiddet, yıkım ve kan dökülmesi gibi sonu iyi olmayan olaylara kaymasına neden olacak yolların önünü keseceği vurgulandı.
Tunus'ta ne oldu?
Tunus'ta hükümet ve muhalefet partilerine yönelik protestolar yapılmış, çıkan olaylarda başta Nahda Hareketi olmak üzere parti merkezlerine saldırılar düzenlenmişti.
Tunus Cumhurbaşkanı Said de Meclisin tüm yetkilerini dondurduğunu, milletvekillerinin dokunulmazlığını askıya aldığını, mevcut Başbakan Hişam el-Meşişi'yi azlettiğini ve kendi atayacağı bir başbakanla yürütmeyi devralacağını duyurmuştu.
Hükümete yönelik bu darbe girişiminin ardından askerler, Meclis Başkanı ve Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi ile beraberindeki milletvekillerini Meclise almamıştı.
Cumhurbaşkanı Said'in kararları üzerine halkı barışçıl mücadeleye çağıran Gannuşi, yasal dayanağı bulunmayan bu adımın bir "darbe" olduğunu vurgulamıştı.