İhlas ve amel ilişkisi

İnsan dünyada Allah Teala hazretlerinin rızasını kazanmaya ve ahirette iyilerin yanında olmaya hak kazanmak için çalışır, İhlas, amellerimiz için ne kadar önemli ise bir o kadar da dikkat edilmesi gereken bir durum çünkü ''''ihlas'''' amellerimde kibre ve bizi yanılgıya düşürebilir. Bu haberimizde İhlasla yapılan ''amel''in önemi nedir? İhlasla yapılan amel nasıl olur? İhlasla kılınan namaz nasıl olur? Sorularının cevabını veriyoruz.

İnsan dünyada Allah Teala hazretlerinin rızasını kazanmaya ve ahirette iyilerin yanında olmaya hak kazanmak için çalışır, İhlas, amellerimiz için ne kadar önemli ise bir o kadar da dikkat edilmesi gereken bir durum çünkü ''ihlas'' amellerimde kibre ve bizi yanılgıya düşürebilir. Bu haberimizde İhlasla yapılan 'amel'in önemi nedir? İhlasla yapılan amel nasıl olur? İhlasla kılınan namaz nasıl olur? Sorularının cevabını veriyoruz.

İHLAS İLE İLGİLİ DİĞER İÇERİKLER

İHLAS SURESİ HAKKINDA

İHLAS SURESİ DİNLE

İHLASLA YAPILAN AMEL

İHLAS SURESİ HAKKINDA

İHLAS SURESİ

Allah katında amelleri makbul kılan aslî şartlardan en önemlisi ihlastır.

Cenâb-ı Hakk’ın rızâsını kazanmak için emredilmiş bulunan amellere bir ortağın karıştırılması, ihlâssızlık veya riyâkârlıktır ki, ind-i ilâhîde o ameller, fâillerine faydasız bir yorgunluktan başka bir şey bırakmaz. Bu da Allah katında amelleri makbul kılan aslî şartlardan en önemlisinin “ihlâs” olduğunu gösterir.

İHLASLA YAPILAN AMEL

İhlâssız ibâdetler, fânî ortaklar ve mânevî kirlerle doludur. O hâlde ibâdetleri saflaştırıp ulvîleştirecek olan sır, ihlâstır. İhlâssız yapılan amel, kula hiçbir fayda sağlamaz.

NAMAZDA İHLAS

Nitekim, dînin îmandan sonra en mühim emri olan namaz ibâdetini bile ihlâs şartına riâyet etmeden îfâ edenler, şu âyet-i kerîmenin dehşetli hitâbına mâruz kalmışlardır:

“Yazıklar olsun o namaz kılanlara ki namazlarını ciddiye almazlar ve gösteriş yaparlar…” (el-Mâûn, 4-6)

Hazret-i Cüneyd-i Bağdâdî şöyle buyurmaktadır:

“İhlâs, ameli mânevî bulanıklıktan tasfiye etmektir.” Bir başka Allah dostu ise: “İhlâsta iddialı olmak, bir nevî ihlâssızlıktır.” der.

Hazret-i Mevlânâ, gönül feyzinden mahrum bir kullukta bulunanlara şöyle seslenir:

“Ey gâfil! Keşke secde ettiğin zaman yüzünü samimiyetle Hakk’a çevirebilseydin de; «Yücelerin yücesi olan Rabbim, her türlü noksan sıfattan münezzehtir.» demenin mânâsını lâyıkıyla idrâk edebilseydin. Yani sırf şekil secdesi değil, (seni mîrâca çıkaracak bir) gönül secdesi yapabilseydin! (Zira Cenâb-ı Hak secdede seni kendisine davet ederek; «…Secde et ve yaklaş.» (el-Alak, 19) buyurmaktadır.)”

İHLAS VE TAKVADA EN BÜYÜK TEHLİKE

Zîrâ ihlâs ve takvâda en büyük tehlike, mü’minin kendisini takvâ sâhibi görmesidir. Allah Resûlü buyururlar:

“Dîninde ihlâslı ol! Böyle yaparsan, az amel bile sana kâfî gelir.” (Hâkim, Müstedrek, IV, 341)

“Allah Teâlâ sizin sûretlerinize ve mallarınıza bakmaz! Fakat sizin (ihlâs ve takvâ bakımından) kalblerinize ve amellerinize bakar.” (Müslim, Birr, 34)

Kaynak: Osman Nûri Topbaş, Îmândan İhsâna Tasavvuf, Erkam Yayınları

Dualarımız nerelerde kabul olunur? TIKLAYIN

İmanımız hangi şartlarda geçerli olur?