HAKKIMDA GÖRÜLMEMİŞ DAVALAR AÇILDI
Aslan, FETÖ'cü Askeri Yargıtay üyeleri tarafından kumpasa getirilmeye çalışıldığını belirterek kendisine karşı, "Aklı başında ve liyakat sahibi hiçbir Cumhuriyet Savcısının asla soruşturma konusu yapmayacağı pek çok olay soruşturma ve dava konusu yapılmıştır. Ancak, bana yüklenen fiiller nedeniyle ülkemizde başka hiç kimse hakkında dava açılmamıştır" dedi.
NEŞAT GÜNDOĞDU/ANKARA
Emekli Askeri Yargıtay üyesi Avukat Dr. M. Yasin Aslan darbeden iki yıl önce kendisine gelen bir mektup ile darbe girişimi olacağını öğrenmiş ve ilgili mercilere durumu aktarmıştı. Devlete sızmış FETÖ'cülerin Aslan'ın bu girişimi sonrası uyguladığı baskı nedeniyle emekli olmak zorunda kalan Aslan, 15 Temmuz'un ikinci yıl dönümünde MİLAT'a özel açıklamalarda bulundu. Aslan, "15-16 Temmuz 2016 gecesi Türkiye sadece bir askeri darbe girişimini değil, bir isyanı ve sivillere yönelik en büyük terör saldırısını yaşayarak büyük bir demokrasi testinden başarıyla geçmiştir. 15 Temmuz Darbe Girişimi Fethullahçı Terör Örgütü'nün ne kadar büyük bir tehdit olduğunun Türk Milleti tarafından anlaşılmasını da sağlamıştı" diye konuştu.
Soruşturmaya konu olamayacak şeylerden dava açtılar
"Kuşkusuz Türkiye'de pek çok alanda ciddi paradigma değişikliğine yol açan 15 Temmuz Darbe girişiminin perde arkasında 2008-2013 yılları arasında Türk Silahlı Kuvvetleri'nin itibarsızlaştırılması süreci yatmaktadır" diyen emekli Askeri Yargıtay üyesi Aslan, sürecin daha iyi anlaşılabilmesi için, birçok kişiye yöneltilen kumpas saldırılarının kamuoyuna örnekleri ile anlatması gerektiğini söyleyerek sözlerini şöyle sürdürdü: "2014 yılında bana ve diğerine FETÖ/PDY mensubu Askeri Yargıtay üyeleri ile Genelkurmayda görevli askeri hakimlerin adlarının geçtiği isimsiz ve imzasız mektuplar geldi. Bu mektuplar nedeniyle emekli olmamdan bir yıl sonra 2015 yılında hakkımda davalar açıldı. Bir tanesi bana, diğerleri de başka kişilere gönderilen bu mektuplarda FETÖ/PDY mensubu askeri hakimlerin kimler olduğu, onların kumpas faaliyetleri, FETÖ/PDY mensubu subayların askeri darbe yaparak ülke yönetimini ele geçireceği açıkça yazılıdır. Bana gelen ve askeri darbe yapılacağını ihbar eden mektubu gizlemek Türk Ceza Kanunu madde 278 gereğince suç olduğundan mektubu dilekçe ile Genelkurmaya ve Milli Savunma Bakanına ilettim. Ancak, bu mektuplar nedeniyle FETÖ/PDY mensubu Askeri Yargıtay üyeleri ve askeri hakimler hakkında hiçbir soruşturma yapılmamıştı. Mektupları ben yazmadığım halde FETÖ/PDY üyesi Askeri Yargıtay üyeleri mağdur olduklarını iddia ederek benim hakkımda soruşturma yapıp dava açmışlardı. Aklı başında ve liyakat sahibi hiçbir Cumhuriyet Savcısının asla soruşturma konusu yapmayacağı pek çok olay soruşturma ve dava konusu yapılmıştır. Ancak, bana yüklenen fiiller nedeniyle ülkemizde başka hiç kimse hakkında dava açılmamıştır."
FETÖcüler, başkalarını FETÖcülükle suçladılar
15 Temmuz Hain Darbe Girişimine birçok askeri hakimin de katıldığını belirten Aslan, sözde Sıkıyönetim Direktifine göre, Türkiye'de binlerce kişiyi askeri mahkemelerde yargılayıp hapse atmayı amaçlayan darbecilerin sıkıyönetim mahkemelerinde görev yapacak askeri hakimleri bile hazırladığının ortaya çıktığını altını çizerek şunları söyledi: "Bu askeri hakimler arasında benden şikayetçi olan Askeri Yargıtay üyeleri de bulunmakta. Anayasa Mahkemesi kararlarında FETÖ/PDY'nin askeri yargıda egemen bir güç olduğunu ve bu nedenle yapıya yönelik soruşturmalardan netice alınamadığını belirtti. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra, FETÖ/PDY mensubu tutuklu Askeri Yargıtay üyeleri ile askeri hakimler, FETÖ/PDY ile irtibatlı oldukları gerekçesiyle meslekten çıkarıldılar. Beni emekliliğe zorlayan işlemleri yapan Askeri Yargıtay üyeleri ile askeri hakimler hakkında FETÖ/PDY üyeliği nedeniyle işlem yapıldı."
Kumpasın içinde kaldım
Aslan, FETÖ'nün darbe yapacağı bilgisini sunduğu makamların araştırma yapması gerekirken bu araştırmanın yapılması yerine kenidsine en ağır disiplin cezasının verildiğini söyledi. Bu şekilde kafaların bulandırıldığını söyleyen Aslan şu ifadeleri kullandı: "15 Temmuz darbe girişimi sonrası gelişmelerle birlikte değerlendirildiğinde; FETÖ mağduru olduğum ve bu nedenle bidayetten itibaren salt bu nedenle idari-yargısal süreçlerde mağdur edildiğim ve bir kumpasla karşı karşıya olduğum açıkça görüldü. Kamuoyunun gözleri önünde cereyan eden ve yargıya intikal etmiş bulunan kumpas davası örneklerinde de görüldüğü gibi, FETÖ terör örgütü mensubu Askeri Yargıtay üyelerinin sistemli ve koordineli oyunları sonucu mağdur edildim. Hakkımdaki soruşturmalar adil yapılmadı. Bu durumu hukuk önüne taşımak istedim. Fakat bu, FETÖ/PDY üyesi Askeri Yargıtay üyeleri tarafından önlenmişti. Adil yargılama ilkesine açık aykırı olarak tesis edilen dava konusu işlemlere yönelik itirazımızı reddeden Askeri Yargıtay üyelerinin tamamı 15 Temmuz kalkışması kapsamında terör örgütünün terfi ve atama listelerinde yer almaktadır. Bir terör örgütünün beni meslekten uzaklaştırmak için yapmış oldukları kumpasın içinde kaldım."
Bana husumet beslemişler
FETÖ mensubu silahlı kuvvetler mensupları ve askeri yargı mensuplarınca, sistemli, ustaca düzenlenmiş bir seri işlem ve kararlarla kendisine kumpas kurulduğu bilgisini paylaşan Aslan'ın konuşması şu şekilde devam etti: "FETÖ mensubu askeri yargı ve silahlı kuvvetler yapılanmasının gerçek boyutları ancak 15 Temmuz hain darbe teşebbüsünden sonra anlaşılabildi. Tüm ülkeye benzeri görülmemiş bir travma yaşatan FETÖ terör örgütünün hain darbe girişiminin yol açtığı olağanüstü şartlar karşısında, peyderpey ortaya çıkmakta olan gerçekleri takip ettim. 15 Temmuz sonrası tutuklanıp ihraç edilen bazı Askeri Yargıtay üyeleri ve askeri hakimler hakkında açılan davalarda çağrılmam nedeniyle tanık olarak gidip yeminli ifadeler de veriyorum. Hakkımda açılan davalar, esasında benim tanık olarak özgürce ve hür irademle tanıklık yapmamı, bildiklerimi ve gerçekleri mahkeme huzurunda anlatmamı engellemek amacını taşımaktadır. Ayrıca suç teşkil etmektedir. Asıl amaç budur. Bu amaçla gerçekleşmemiş sahte mağduriyetler üretmişlerdir. Beni yargıladıkları mektuplarda FETÖ'nün kendisini TSK içerisinde yeterince güçlü hissettiği anda bedeli Türkiye'yi kaybetmek pahasına dahi olsa ihtilal yapmaktan çekinmeyeceği belirtilmiştir. 2014 yılında darbe yapılacağını ihbar eden mektubu işleme koyduğum için bana husumet beslemişlerdir. Hakkımda açılan davalar nedeniyle çok ciddi itham ve iddialar soruşturmasız bırakılmış, yazanın kim olduğunun tespitine yönelik değerlendirmeler yapılmıştır. Maruz kaldığım bu uygulama ileride diğer kişilerin de FETÖ konusunun açığa zamanında çıkarılmasında caydırıcı bir etkisi olmuştu. Asılsız tüm dedikodu ve söylentilere rağmen bireysel çabalarla ülkemize değer katmaya, bu bağlamda emekli olduğum Türk Silahlı Kuvvetlerine katkıda bulunmaya, ülkemizi yurt dışında en iyi şekilde temsil etmeye gayret ediyorum. Tek isteğim, hukuk araç kılınarak gereksiz yere engeller çıkartılmasına artık bir son verilmesidir."