İftarda aşırı yemekten, midemizi doldurmaktan kesinlikle kaçınmalıyız. İftar vakti, helal yemekten dahi olsa karnımızı aşırı şişirmemeliyiz. “Allah katında kapların en kötüsü, tıka basa doldurulmuş olan midedir.” Unutmayalım ki mübarek Ramazan yeme değil yememe ayıdı
Gündüz yemediğimizi, akşam bir oturuşta yersek, şehvetimizi yenmek ve nefsimizi mağlup etmek nasıl mümkün olacaktır? Hâlbuki birçoğumuz bunun aksine olarak, yiyeceklerini Ramazan’a ayırıp çeşitli, mütenevvi ve nefis yemeklerle akşam sofrasına oturup diğer aylarda yemediklerini bu ayda yemeği itiyat haline getirmişizdir.
Bu oruç tutmada istenen neticeyi vermez. Çünkü oruçtan maksat, takvaya ulaşmak için biraz acıkmak ve şehveti kırmaktır. Mideyi akşama kadar bekletip acıktırdıktan ve akşamüzeri bol ve nefis yemekler yendiğinde kuvvetiin artıp şehvetinin çoğalacağı aşikârdır.
Orucun sırrı ve ruhu, nefsin kuvvetlerini zayıflatmak ve yok etmektir. Bu da ancak az yemek ile mümkündür. Bunu için iftarda aşırıya kaçmadan yemelidir. İki hatta üç öğünde yiyebileceğimiz yemeği iftarda bir araya toplar, hepsini birden yersek bu oruçta kâr (sevap) yoktur. Hatta açlığı tutması ve bedenin zayıfladığını hissetmesi için gündüzleri fazla uyumamak da orucun edeplerindendir. İşte o vakit kalbi cilalanır, her gece biraz daha hafifleşir. İbadetini daha istekli, daha zevkle yapar. Aman iftarlara dikkat!