ALİ ADAKOĞLU
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Kırgızistan’da düzenlenen Türk Konseyi Zirvesi’nin ardından uçakta gazetecilerin sorularını cevapladı. Kapsamlı görüşmeler gerçekleştirdiklerini belirten Başkan Erdoğan, “Sayın Ceenbekov ile kapsamlı bir ikili görüşme yaptık. Görüşmede bugüne kadar neler yaptığımızı, bundan sonra neler yapabileceğimizi ele aldık. Heyetler arası görüşmeyi yaptık, ardından da ortak deklarasyonun dışında 11 belgeyi imzaladık. Ortak bildiriyi dâhil edersek toplam 12 belge imzaladık” dedi.
Ticaret hacmimiz artacak
Kırgızistan’a 1991 yılından beri teknik yardımda bulunduklarını belirten Erdoğan, “Şu ana kadar 855 milyon dolar desteğimiz var. Ekonomik ilişkilerimizi geliştirmek konusunda mutabık kaldık. Ticaret hacmimizi 1 milyar dolara çıkaralım dedik. Bu hedef yeni bir şey değil, daha önce kararlaştırılmış bir hedef idi; ama maalesef bu konuda arzu edileni hayata geçiremedik. 485 milyon dolar olan ticaret hacmimizi, 1 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz” diye konuştu.
Mutabık kaldık
Kırgızistan ile sağlık ve eğitim alanındaki işbirliğine değinen Erdoğan, “Kırgız hastaların tedavisini şu anda Türkiye’de yapıyoruz. Manas Üniversitesi ülkelerimiz arasında önemli bir eğitim ve kültür kurumu. Öğrencilerinin yüzde 80’i Kırgızlardan, yüzde 20’si Türklerden oluşuyor. İmam Serahsi Camii’nin inşası bitirilmişti. Açılışını yaptığımız bu cami, Orta Asya için çok önemli bir eserdir. Yunus Emre Kültür Merkezi’nin açılması ve Maarif Vakfı’nın faaliyete başlaması konusunda kendilerinden daha önce Türkiye ziyaretinde bir yer talebimiz olmuştu. Bu konuda da mutabık kaldık” ifadelerini kullandı.
FETÖ, Türk dünyası için ciddi tehdit
Kırgızistan’daki FETÖ tehdidine dikkat çeken Başkan, bu konuda yetkilileri uyardıklarını belirterek, şunları kaydetti: “Burada en temel sorun FETÖ meselesi. Maalesef Kırzgızistan’da bu terör örgütünün çok ciddi bir alt yapısı var. Buradaki yerleşme süreci eski. Orada başta ordu ve yargı olmak üzere, devlete sızmış durumda. Gerçekten siyasileri de ciddi manada ürküten bir havaları var. Kırgızistan’daki FETÖ yapılanmasına karşı harekete geçilmesi gerektiğini söyledik. Bunu Sayın Başkanla görüştük. Bu konudaki beklentilerimiz ilettik. Somut adımlar atılmasını beklediğimizi de söyledim. FETÖ, sadece Türkiye için değil, bulunduğu bütün ülkeler için tehlike arz ediyor. Biz bu örgütün eğitim kılıfı altındaki faaliyetleriyle mücadele için Maarif Vakfı’nı kurduk.”
Göçebe Oyunları Türkiye’de yapılacak
Ziyaret kapsamında 3. Dünya Göçebe Oyunlarına katılan Erdoğan, oyunların 2020’de yapılacak dördüncüsüne de ülkemizin ev sahipliği yapacağını duyurdu. Türk Konseyi Zirvesi’ni gelecek yıl Azerbaycan’da yapacaklarını belirten Erdoğan, “Bu ziyaretimiz Türk Dünyası ile ilişkiler açısından önemli. Çok yönlü dış politika vizyonumuzun bir parçası olarak, dünyanın farklı bölgeleriyle ilişkilerimizi güçlendirmeye, geliştirmeye devam edeceğiz. Türkiye kendini tek bir bölgeye hapsedemeyecek kadar önemli bir ülke. Nazarbayev’in, 13 Eylül’de ülkemize bir ziyareti olacak” şeklinde konuştu.
FETÖ hücrelere kadar sızmış
-Kırgızistan, FETÖ’nün Orta Asya’daki yapılanmasında en güçlü yer. Gittikleri ülkelerde, yapılanmalarını biliyoruz. Bizi anlamasını beklediğimiz bu ülkeler, olayı yeteri kadar anlamak istemiyorlar mı? Somut adımlar olacak mıdır?
Biz anlatmaktan yorulmayacağız. Yönetim olarak anlatmaya devam edeceğiz. Buranın hücrelerine kadar sızmışlar. Dünyada 160 ülkeye bu şekilde sızmış vaziyetteler. Bu sadece Müslümanların ağırlıklı olduğu ülkelerde değil, Müslüman olsun gayri Müslüm olsun, her yere sızmış vaziyetteler. Onlar kaçacak biz kovalayacağız. Gittiğimiz yerlerde anlatacağız. ABD’deki durumun da ne derece bununla bağlantılı olduğunu biliyorsunuz. Kongre üyelerine nasıl sızmış olduklarını, zaman zaman bizim yazılı ve görsel medyada da takip ediyoruz, izliyoruz. Örgütün elebaşı, bizim mahkemelerimizde, ağırlaştırılmış müebbetten müebbede kadar değişik cezalara mahkûm oldu. ABD ile Türkiye arasında suçluların iadesi anlaşması var. Bundan hareketle, o adamın ABD’den deport edilmesini, bize iadesini istedik. Obama döneminden beri istedik. Ama hala olumlu bir cevap alamadık.
İdlip sorunu Tahran Zirvesi’nde çözülecek
-İdlip’te çok kritik bir aşamaya gelindi. Büyük bir insani kriz yaşanma riski var. Neredeyse her ülkenin bölge ile ilgili pozisyonunun farklı olduğu bu ortamda, Türkiye nasıl bir çözüm bekliyor. Bu arada Tahran zirvesinde Türkiye masaya birinci öncelik olarak hangi konuyu getirecek?
Şu anda Türkiye olarak Rusya ile zaten bir çalışmanın içindeyiz. Aynı şekilde İran ile bir çalışmanın içindeyiz. Bu çalışmalar çerçevesinde, daha önceden belirlediğimiz gibi en azından bayram süresince bir tür ateşkes hayata geçirildi. Bizim orada 12 gözlem noktamız var. Oradaki güvenlik güçlerimiz kararlılıkla çalışmalarını sürdürüyor. Hepsinden öte şu anda bizim Rusya ile olan işbirliğimiz çok önemli. Bunu silahlı kuvvetlerimiz ve Savunma Bakanı’mız, istihbaratımız aynı şekilde sürdürüyor. Burada 3,5 milyon insan var. ABD Rusya’ya, Rusya ABD’ye topu atıyor. Ama Allah göstermesin, buralara füzeler yığdırılacak olursa çok ciddi bir katliam yaşanır. İdlip konusundaki görüşmelerin üçüncü safhası bitti, bugün dördüncü safhası devam ediyor. Görüşmelerden çıkacak isabetli bir kararla bu süreci aşarız. 7 Eylül’de Tahran zirvesi var. Bu zirvede bu işi çok daha olumlu bir noktaya taşıyacağız.
Allah korusun
Bizim için şu an İdlip’teki durum önem arz ediyor. Çünkü İdlip’te şu anda çok acımasız bir süreç işletiliyor. Orada 3,5 milyon insan var. Allah korusun, bir felaket yaşanırsa, bu insanların birinci derecede kaçabileceği yer yine Türkiye. Bizim belli şeyler çözüldü, artık Türkiye’den geri dönüşler başladı havasında olduğumuz bir dönemde, şimdi bu tür bir risk gündemde. Önümüzde gerek Mevlüt Çavuşoğlu’nun, gerek Savunma Bakanımızın muhatapları ile görüşmeleri var. Bu görüşmeleri önemsiyoruz. Hepsinden öte Tahran zirvesini çok önemsiyoruz.
Münbiç olayı savsaklanıyor
-ABD Savunma Bakanı Mattis’in Türkiye ile Menbiç konusunda ortak çalışmaların devam ettiği yönünde açıklaması var. Ama sanki oyalama var gibi duruyor. Türkiye’nin değerlendirmesi nedir?
Münbiç’te, başta Dışişleri Bakanımızın Pompeo ile yaptığı görüşmedeki noktada olmadığımızı söyleyebilirim. Olay savsaklanıyor. Bu gerçeği görmemiz lazım. İdeal bir noktada değiliz. Görüşmelerin yapıldığında varılan mutabakat, şu anda aynı istikamette maalesef yürümüyor. Önümüzdeki süreçte Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu ile Milli Savunma Bakanı’mız Hulusi Akar’ın muhatapları ile yapacakları görüşmelerde, temenni ederim ki yeni bir süreç başlar, yeni bir heyecan ortaya çıkar. Gerek Münbiç gerek Tel Rıfat, buralarda arzu edilen adımlar atılır inşallah.