Rusya ve Beşşar Esed rejiminin saldırılarından kaçarak Sarmada ilçesindeki Sarut çadır kampına sığınan 70 yaşındaki Halidiye Casim, AA muhabirine yaşadıkları mağduriyeti anlattı.
Casim, "Çadırımız, sular altında kaldı. Durum çok kötü. Hayırlı, namuslu ve iyi insanlardan bize yardım etmelerini istiyoruz." dedi.
Su birikintilerine çakıl taşı serpilmesi gerektiğini belirten Casim, hasta eşiyle battaniyeye sarılarak gece geçirdiklerini söyledi.
"Her şey lazım"Casim, "Isıtacak bir şey yok. Sobamız yok. Yakacak bir şey de yok. Her şey lazım." diye konuştu.
"Çocuklar ve anneler, her gün hastanelerde." ifadelerini kullanan Casim, soğuk nedeniyle hastalanan eşi için çadır çadır gezip ilaç aradığını kaydetti.
"Kumanyaya da ihtiyaç var"Rejim ve Rusya'nın Serakib ilçesine düzenlediği saldırılardan 17 aile üyesiyle kaçan Semira Um Mahmut da, "Hayat çok zor. Varil bombası evimizi yerle bir etti." dedi.
Anayoldan kampa çıkan yollara çakıl taşı dökülmesini istediklerini vurgulayan Um Mahmut, kumanyaya da ihtiyaçlarını olduğunu belirtti.
İdlib Gerginliği Azaltma BölgesiSuriye'nin kuzeybatısındaki İdlib ili, neredeyse iç savaşın başından bu yana muhaliflerin ve rejim karşıtı silahlı grupların kalesi niteliğinde bulunuyor. İç göçle nüfusu 4 milyona ulaşan İdlib'in merkezi, Mart 2015'te muhaliflerin kontrolüne geçti. İdlib, rejimin en yoğun hedef aldığı bölgelerin başında geliyor.
Türkiye, Rusya ve İran 4-5 Mayıs 2017'deki Astana toplantısında, İdlib ve çevresini "Gerginliği Azaltma Bölgesi" ilan etti.
Rejim güçlerinin ateşkesi sık sık ihlal etmesi üzerine Türkiye ve Rusya, ek mutabakata vardı. 17 Eylül 2018'de imzalanan mutabakattan bu yana, İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi'nde rejim ve Rusya'nın saldırılarında bin 300'den fazla sivil öldü.
Rusya’nın başını çektiği saldırıların yoğun olduğu alanlardan, nispeten sakin yerlere ve özellikle Türkiye sınırı yakınına göç edenlerin sayısı ise 2019 içerisinde bir milyonu aştı.