İdam yasağı kaldırılmalı

HABER: ÖZLEM DOĞAN

Türkiye, özel hastanelerde bebeklere yönelik yaşanan insanlık dışı katliamlarla sarsıldı. SGK’yı dolandırıp para almak için bebekleri yoğun bakıma alıp öldüren çetenin liderinin PKK’dan hapis yattığı belirlendi. İstanbul'da 112 Acil Çağrı Merkezi'nde çalışan şahıslarla bazı hastane çalışanlarının ortak hareket ederek, yenidoğan bebekler üzerinden para kazanmak amacıyla bebekleri öldürdüklerinin ortaya çıkmasıyla çete üyelerinden 22'si tutuklandı, anlaşmalı oldukları bazı özel hastaneler de kapatıldı. Yenidoğan çetesinin kan donduran katliamlarını Hukukçu Serkan Toper, Akademisyen Prof. Dr. Bedri Gencer Milat’a değerlendirdi.

Serkan Toper

Çetenin bebekleri ölüme terk edip katletmeyi ticarete dönüştürdüğünü, savcıyı tehdit ettiklerinde de durumun ayyuka çıktığını ifade eden Av. Serkan Toper, “Özel hastane sistemini sorgulamamız gerekiyor; Sigortayla anlaşmaları, gerekli gereksiz SGK’dan para almak için yapılan işlemler, her şey sıfırdan ele alınmalı. Yenidoğan çetesine karşı halkın beklentisi idam fakat biz Avrupa İnsan Hakları sözleşmesine imza attık. Önce terör suçları hariç olmak üzere, ardından da 2004’te terör dahil idamı kaldırdık. Avrupa İnsan Hakları sözleşmesinin bu kısmından çıkmak ve Anayasa’daki idam cezası yasağını kaldırmamız gerekiyor” dedi.

Cezaevlerinin ikiye ayrılması gerektiğini belirten Toper, “Toplumda suç işlemeyi alışkanlık haline getirmemiş, olağan suçlar işlemiş kişiler ıslahevlerinde cezalarını çekmeli. Toplumda infial oluşturan suçlar işleyenler ise mağdurun intikam duygularını tatmin edecek şekilde en temelde ölüm cezası almalı. TCK 82’de hunharca işlenen cinayetler var. Psikopatça duygularla işlenen cinayetlerde, ölümle sonuçlanan çocuk tacizlerinde idamı tartışmamız lazım. Cezanın temel amacı intikam saikidir ya da suçluyu ıslah etmektir. Buna göre infaz yasasını düzenlememiz gerekiyor. Toplumda infial yaratmış suçlar açısından hâkim tutuklama verebilmeli. İnfaz yasalarında sürekli yap boz yapıyoruz” diye konuştu.

Yenidoğan çetesinin bebeklere yönelik gerçekleştirdiği katliamların küresel satanist, siyonist boyutununda olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Bedri Gencer, “Modern dünyanın; özellikle de Türkiye’nin bir numaralı problemi şiddet ve sosyal nefret. Şiddet, sosyal nefretin bir ürünü. Birbirine ısınma ve yakınlaşma yani ünsiyet kayboldu. Gerek ülkede gereksediğer tüm toplumlarda insanların birbiriyle buluşması, kaynaşması, ortak paylaşımı ve faaliyetleri bitti. Evin içinde birlikte yemek yemek,birlikte ibadet etmek, birlikte televizyon izlemek gibi topluca yapılan tüm eylemler hem ailelerde hem mahallelerde sona erdi.Bu da doğal olarak insanlar arasındaki empati ve sempatiyi yok etti. Şiddet ve vahşet insanların şuur altında birikiyor. Bu şiddet dalgası herkesi vurur. İnsanlar toplu taşımalarda bir başka insanın bakışlarından bile çekiniyor” ifadelerini kullandı.

Bedri Gencer