İstanbul 2. Bölge'den AK Parti milletvekili adayı olan Soylu, esnaf odasında şoförlerle bir araya geldi.
Şoförlerin yaşadıkları problemleri ve taleplerini dinleyen Bakan Soylu, Kahramanmaraş merkezli depremlerin yaşandığı bölgede bulunduğu sürecin 12'nci gününden itibaren esnafın yanlarına geldiğini, talepleri üzerine konteynerlerden ofisler yapıp bir çarşı oluşturduklarını ve bunun içine berber ve gıda satan esnafı yerleştirdiklerini söyledi.
Bunların çoğunun bağışlarla sağlandığına işaret eden Soylu, "Esnafı ayağa kaldırmaya çalıştık. Geçici ruhsat verilmesini sağladık. Bir baktım ki hayat yeniden hareketlenmeye başladı. Sizlerin söylediği meseleler bizim çözebileceğimiz ve takip edeceğimiz meselelerdir." dedi.
'İstanbul'da güvenlik görevlisi sayısı 50 bine çıktı'Soylu, ABD'nin kendisini iki kez "istenmeyen adam" ilan ettiğine dikkati çekerek, "İki defa mal varlığımıza el koymuş. Ne malımız varsa. Biz de söyledik, 'orada bir malımız var, bizi FETÖ'ye götürün' dedik." ifadesini kullandı.
İstanbul'da jandarma, sahil güvenlik ve emniyet personeli olmak üzere toplam 36 bini polis olmak üzere 40 bin güvenlik görevlisinin bulunduğunu belirten Soylu, bu sayıyı 50 bine çıkardıklarını söyledi.
Bakan Soylu, jandarma sayısının 4 binden 7 bine çıktığını belirterek, "Sahil güvenliğin bir tane karakolu vardı. Güvenliği sağlamak için neredeyse Marmara ve Boğazlar'ın her tarafını karakola döndürdük. Bot sayısı azdı. Bütün dünyanın şu anda örnek aldığı küçük botlarımız var. Batmaz botlar ve onları yaptık, yaptırdık. Sayın Cumhurbaşkanımız talimatını verdi." diye konuştu.
'Türkiye'de terörist sayısı 86'ya düştü'Terör örgütü PKK'nın açık beyannamelerinde, Irak ve Suriye'nin kuzeyindeki askeri harekatları sona erdireceklerini söylediklerini ancak bunun yıllardır uygulanan bir senaryodan ibaret olduğunu bildiren Soylu, Türkiye'de terörist sayısının 86'ya düştüğünü belirtti.
Soylu, İdlib'in 1,5 milyon olan nüfusunun şu anda 4 milyona vardığını ifade ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Aşağı bölgelerden insanlar geldi. Halep'ten ve Halep'in çevresinden geldi. Halep bizim Misak-ı Milli sınırlarımızdadır aynı zamanda. Bizim insanlarımızdır. Peki biz nasıl tutuyoruz onları orada? Briket evler yaparak, güvenliklerini sağlayarak tutuyoruz. Türkiye'den insani yardım göndererek tutuyoruz. Buradan öğretmen göndererek, orada öğretmen tutarak, çocukları okutarak tutuyoruz. Yani bir geçici barınma olarak onları orada tutuyoruz. Eğer PKK, PYD gelirse ne olacak? Hepsi Türkiye'ye gelecek, doğru mu? Doğru. Çünkü Batı böyle istiyor. Batı istiyor ki oradan daha fazla gelsin. Türkiye'nin içi daha fazla karışsın."