Yeni Şafak'ta yer alan habere göre İBB tarafından düzenlen törende Mevlevi geleneğinde bulunmayan kadın-erkek bir arada sema gösterisi yapıldı. Kuran’ı Kerim Aşr-ı şerifin Türkçe okunmasının yanı sıra girişteki naat kısmı Farsça aslından değil usule aykırı olarak Türkçe okundu. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun sosyal medya hesaplarından paylaştığı etkinliğe bir çok kişiden tepki yağdı.
KADIN VE ERKEK BİR ARADA SEMA GÖSTERİSİ
Yerel seçimlerden önce camide Kur’an okuyup pozlar veren İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun da kendi sosyal medya hesaplarından canlı olarak yayınladığı etkinlikte mevlevi ayini olarak bilinen zikir, kadın ve erkek semazenler tarafından aynı anda birlikte icra edildi. İBB’nin Evrensel Mevlana Âşıkları Vakfı (EMAV) ile birlikte düzenlediği törende sema ayini kadın semazenlerin katılımıyla gerçekleştirildi. Bu durum akıllara geçmişte de tartışmalara konu olan kadın semazen olur mu? Kadın-erkek bir arada sema yapılır mı sorularını yeniden alevlendirdi. Mevleviliğin öncülerinden Hüseyin Dede Efendi, kadınların Mevleviliğe intisap ettiklerini lâkin çileye soyunmadıklarını, özel kıyafetleri olmadığını belirtiyor.
'KADINLAR ÂYİN-İ CEM’LERE ALINMAZLARDI'
Ayrıca, Abdülbaki Gölpınarlı’nın “Mevlânâ’dan Sonra Mevlevîlik” adlı kitabında; “Kadınlar âyin-i cem’lere alınmazlardı ve tekkede yapılan mukabeleleri (o günün geleneğine uyarak) kafes dâiresinden seyrederlerdi. Hâtûnlara sikke yerine arakıye tekbîrlenirdi. Arada bir sikke verildiği de olurdu. Kadınlar, sema’ meşk edebilirlerdi ve bazen de kadınlar, erkeklerin bulunmadığı meclislerde kendilerinden olan sâzendelerin yahut yaşlı dedelerin bir kaçının ney ve kudümleri eşliğinde, kendi aralarında semâ’ meclisleri tertip ederlerdi.” ifadeleri ile kadınların mevlevi ayini yapma şekillerini anlatıyor.
"ATATÜRK İLAHİLERİ VE MEVLEVİ AYİNLERİ HAZIRLIYORUZ"
İBB'nin Mevlana'nın vefatının 747'inci gecesine özel hazırladığı etkinlikte sema ayini, 1998 yılında kurulan Evrensel Mevlana Aşıkları Derneği (EMAV) çatısı altında bulunan Çağdaş Mevlana Aşıkları Topluluğu tarafından gerçekleştirildi. Uzun yıllardır benzer etkinliklerde yer alan EMAV tarafından daha önce konuya ilişkin yapılan açıklamada, “Hz. Mevlâna döneminde de kadın semazenler vardı. Ama ne yazık ki, erkekler ile birlikte semâ yapamıyorlardı. Şimdi buna engel yok. Hz. Muhammed ve Hz. Mevlâna ilerici ve reformcuydular. Hep cehaletle savaştılar. Şimdi bunu yadırgamanın anlamı yok. Kadın-erkek bir arada yapılan semâ törenlerimiz tüm dünyada izleniyor. Grubumuz ilahiler, Atatürk ilahileri ve Mevlevi ayinleri hazırlayıp icra ediyor” ifadelerine yer verilmişti. Ulusal ve uluslararası düzeyde çok sayıda etkinlikte yer alan grup, düzenlemiş olduğu konferans, seminer, konser ve sema törenleri sergiliyor. EMAV, 1993 yılından bu yana her 10 Kasım’da Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ithafen yazılıp bestelenmiş olan “Atatürk İlahileri”ni ve “Atatürk Sema Ayini”ni icra ediyor.
SOSYAL MEDYADA TEPKİ ÇEKTİ
Etkinliği izleyen çok sayıda sosyal medya kullanıcısı kadın-erkek sema gösterisi ve Kur'an-ı Kerim'in türkçe okunmasına tepki gösterdi. Ayini tiyatro gösterisine benzetenlerin yanı sıra bu durumu dini ve milli değerlerimize karşı yapılmış sabotaj olarak nitelendirenler de oldu.
GERÇEK 'MEVLEVİ AYİNİ' NEDİR?
Mevlana'nın vecd ve zevk eseri olarak herhangi bir usul ve kaideye bağlı kalmaksızın zaman zaman yaptığı semâlardan (dönüş) alınan ilhamla, kendisinden sonra düzenlenip geliştirilerek şekillenmiş, diğer tarikatların zikir ve mukabele meclislerine benzer bir zikir toplantısıdır. “Mukābele-i şerif” adıyla da anılan Mevlevî âyini haftada bir defa İstanbul dışındaki dergâhlarda cuma namazından sonra, İstanbul mevlevîhânelerinde ise haftanın belirli bir gününde öğle veya yatsı namazının ardından mevlevîhânelerin “semâhâne” denilen bölümünde yapılırdı. Ayrıca “ihyâ geceleri” adı verilen kandil ve bayram geceleriyle hilâfet merasimlerinde de âyin icra edilirdi. Semahın son kısmında Bakara Suresi 115'inci ayet ile başlayarak Kur'an-ı Kerim'den bir bölüm okunur. Diğer tarikatlarda olduğu gibi Mevlevîlik’te de âyin ve törenlerin sembolik anlamları vardır. Buna göre Mevlevî âyini kıyamet gününü tasvir eder. Mevlevî dervişinin başındaki sikke mezar taşı, tennûre kefeni, sırtındaki hırkası da kabridir. Kâinatı temsil eden semâhânenin sağ tarafı görünen maddî âlem, sol tarafı ise görünmeyen mâna âlemidir (gayb, melekût âlemi). Ney insân-ı kâmili, neyin üflenmesi ölümden sonra sûr sesiyle dirilmeyi anlatır.